Prof. Dr. Naci Görür'den önemli açıklama: 3 il için 7.4'lük deprem uyarısı
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'nin deprem risk haritası hakkında önemli açıklamalar yaptı. Yedisu Fayı'nın kırılma süresinin sona erdiğine dikkat çeken Görür, bölgedeki üç il için 7.4 büyüklüğünde deprem uyarısında bulundu.
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'nin deprem risk haritası hakkında önemli açıklamalar yaptı. Yedisu Fayı'nın kırılma süresinin sona erdiğine dikkat çeken Görür, bölgedeki üç il için 7.4 büyüklüğünde deprem uyarısında bulundu. "Artık dilimizde tüy bitti" diyen Görür, bu üç şehir için dirençli kentler oluşturulması çağrısında bulundu. Ayrıca, olası İstanbul depremi hakkında da konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından deprem uzmanları, Türkiye'nin risk haritasına dair uyarılarını sürdürmeye devam ediyor. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Yedisu Fayı'na dikkat çekerek üç il için önemli bir uyarıda bulundu.
Görür, "Kuzey Anadolu Fayı'nda ortalama 250 yıllık periyotlarla büyük depremler olduğunu düşünürsek, bu bölgede 7.2 veya 7.4 büyüklüğünde bir deprem riski var" dedi. Fay hattının kırılma süresinin dolduğunu belirten Görür, Türkiye’de 500'den fazla aktif fay olduğunu vurgulayarak, "Artık dilimizde tüy bitti. Bingöl, Erzincan, Tunceli ve çevresi deprem dirençli kentler haline getirilmeli" çağrısında bulundu.
NACİ GÖRÜR'DEN İSTANBUL DEPREMİ UYARISI: BU RAKAMLAR BİZİ KORKUTUYOR
Görür ayrıca olası İstanbul depremiyle ilgili de "Her dairde de 4 kişi olsa demek ki 4 milyon insanın can güvenliği doğrudan tehdit altında olacaktır. Yani, bu insanların göçük altında kalma olasılıkları fazla olacaktır. Bu rakamlar bizi korkutuyor" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Naci Görür'ün Haberglobal'e yaptığı açıklamalar şöyle:
- Erzincan ve Karlıova arasında Kuzey Anadolu fayının Yedisu segmenti yer alıyor. Bu bölgedeki tarihsel depremleri incelendiğimizde son büyük depremin 1784 yılında olduğunu görüyoruz. Kuzey Anadolu fayında, ortalama 250 yıllık periyotlarda büyük deprem olduğunu düşünürsek, söz konusu bölgede 7.2, 7.4'lük deprem riski var. Tunceli ve ilçeleri için daha büyük risk söz konusu. Tunceli ve çevresindeki yerleşim alanlarının depreme dayanıklı, dört dörtlük yapılar olmadığı biliniyor. Tarihsel açıdan Yedisu fayının kırılma periyodu doldu.
BU ŞEHİRLERE DİKKAT: BİNGÖL, ERZİNCAN, TUNCELİ, KARLIOVA
Böyle bir deprem; Bingöl, Erzincan, Tunceli, Karlıova arasını etkiler. Yer bilimciler olarak paniğe neden olacak söylemlerden uzak durmalıyız. Israrla uyarılarda bulunuyorum. Özellikle yerel yönetimleri uyarmamın nedeni, deprem gelmeden önce hazırlık yapmaları... Her yerde 'deprem dirençli kentlerden' söz ediyorum. Deprem dirençli kentlerin nasıl ve kimler tarafından yapılacağını tüm Türkiye’yi dolaşıp anlatıyorum. Artık dilimizde tüy bitti.. Bingöl, Erzincan, Tunceli ve çevresi de deprem dirençli kentler haline getirilmeli.
Başta Tunceli olmak üzere, sözünü ettiğim yerleşim yerlerinde depreme hazırlık çalışmaları vakit kaybetmeksizin başlatılmalı. Yedisu fayı ebediyen orada duracak. Deprem bugün olmazsa, yarın olacak... O yüzden kentleri depreme dirençli hale getirerek deprem derdinden kurtulmamız gerekiyor. Türkiye’de 500'den fazla canlı fay var.
Doğu Anadolu fayının pek çok noktasında depremler oldu. Stres birikiminin Antakya ve Kahramanmaraş'tan kuzeye kayması söz konusu değil. Karlıova, Erzincan arasındaki segmente tarihsel depremsellik periyodundan ötürü dikkat etmek gerektiğini söylüyorum. Şimdiye kadar Türkiye’de hiçbir kent depreme dirençli hale getirilmedi.
Başta Yedisu fayının geçtiği yerler olmak üzere ülke genelinde mikro bölgeleme çalışması yapılmalı. Bu çalışma büyük ölçüde; fay analizi, deprem dalgalarının o bölgedeki zeminle etkileşimi, zeminin niteliği, deprem dalgalarının hızı, ivmesi, şiddetin dağılımı, nerelerde sıvılaşmanın olacağı, nerelerde kaya düşmelerinin olup olmayacağı gibi tüm verileri içermeli. Ne yazık ki, İstanbul dışında mikro bölgeleme çalışmaları doğru düzgün hiçbir yerde yapılmıyor.
"4 MİLYON İNSANIN CAN GÜVENLİĞİ TEHDİT ALTINDA"
İstanbul'da 1 milyon yüz bin yapı stoğu var. Dolayısıyla bir milyon yapı stoğundan İBB’nin verilerine göre, yaklaşık 97 bin tanesi kabaca 100 bin tanesi diyelim çok büyük hasar alacak. Yıkılacak binaların içerisinde olan rakam bu. 100 bin bina, her binada yaklaşık 5 katlı olsa 500 bin kat demektir. Her katta 2 daire olsa 1 milyon daire yapar. Her dairde de 4 kişi olsa demek ki 4 milyon insanın can güvenliği doğrudan tehdit altında olacaktır. Yani, bu insanların göçük altında kalma olasılıkları fazla olacaktır. Bu rakamlar bizi korkutuyor.