DSİ’deki ilk ve tek kadın ustabaşı
Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük enkaz oluşturduğu Hatay'ın Antakya ilçesinde görevlendirilen Devlet Su İşleri (DSİ) bünyesindeki ilk ve tek kadın formen olduğu belirtilen Perihan Kaya , hem enkaz kaldırma çalışmalarına ekskavatörle katılıyor hem de mesai arkadaşlarına kahvaltı hazırlıyor
2014 yılında DSİ bünyesinde memur olarak çalışmaya başlayan Kaya, 2016 yılında ise iş makinesi operatörlüğü eğitimi alıp, mesleğe adım attığını söyledi. Çalışma arkadaşlarının 'Perihan Abla' dediği Kaya, "Kontrol teknikeri olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda makine idare ve sevkini yürütüyorum. Operatör arkadaşlarımın sayesinde ekskavatör, dozer kullanabiliyorum. İşimi severek yapıyorum. İşin mutfağına girmek istedim. Şunu, bunu yap demektense kendim olmak istedim. Empati her şeyden önemlidir. Karşımızdakinin yerine kendimizi koymalıyız. Şimdi birbirimizle daha iyi anlaşıyoruz. Depremin ilk dakikalarından itibaren DSİ olarak bölgedeydik. Hemen eşimi ve çocuklarımı güvenli bölgede araçta bırakıp göreve gittim. 12-13 gün Adana'da 24 saat esasıyla görev yaptım. Can kurtarmaya çalıştık. O insanların, 'Sesimi duyan var mı?' sözünü duyduğunda zaten üzüntü yaşıyorsun. Ama bir ümit, biri çıksın. Çocukların oyuncaklarını gördüğümde iki çocuk annesi olarak çok üzülüyorum. O çocukların pembe bez bebeklerini gördüğümde kendimi çok kötü hissetmiştim" dedi.
"KIZIM AKLIMA GELDİ"
Kaya, Hatay'a kendisinin ve birçok arkadaşının gönüllü olarak geldiklerini belirtirken, "Enkazda en çok bez bebekleri gördüm. Kızım aklıma geldi, gençlerin laptoplarını gördüm. Düşünebiliyor musunuz bir kadın olarak kıyamadığınız perdeler, halılar hepsi yerdeydi. Sadece bir can kurtarmaktı hedef" diye konuştu.
"KADINLAR İSTERSE HER ŞEYİ BAŞARIR"
Kadının isteyip de yapamayacağı hiçbir şeyin olmadığını kaydeden Kaya şunları söyledi:
- Kadınların, çocukların çığlık seslerinin olmadığı bir yaşam diliyorum. Anneler ağlamasın, çocuklar annesiz kalmasın. Yoksa kadın istedikten sonra her şeyi yapar. Geçmişimizde de böyleydi. Kurtuluş Savaşı'nda biz millet olarak bizzat zaten yaşadık. O yüzden ağlamayan çocuk, ağlamayan anne, ağlamayan kadınlar olsun. Burada hem enkaz kaldırma çalışmalarına katılıyorum. Sabah kahvaltısı hazırlıyoruz. Tek kadın ben olduğum için mesai arkadaşlarıma yiyecek şeyler hazırlıyorum. Hem çalışıyoruz hem de karnımızı doyuruyoruz.