Nasıl Bir Devlet Adamı, Nasıl Bir Lider?

Sözde “Evrensel bir köy”e dönen günümüz dünyasının sosyo-ekonomik ve ahlaki sorunları aşikâr. ‘Serbest Piyasa Ekonomisi’ putunun emperyalizme olan hizmeti ‘diğerleri’ni modern kölelere dönüştürmeyi ‘başarmış’ görünüyor.

Ragıp Ferda AYDINALP Yazar admin@ulusal.com.tr

Sözde “Evrensel bir köy”e dönen günümüz dünyasının sosyo-ekonomik ve ahlaki sorunları aşikâr. ‘Serbest Piyasa Ekonomisi’ putunun emperyalizme olan hizmeti ‘diğerleri’ni modern kölelere dönüştürmeyi ‘başarmış’ görünüyor. Köşemizde sosyo-ekonomik ve ahlaki kalkınmaya yönelik fikirlerimizi ara ara paylaşıyoruz. Bugün üzerinde duracağımız konu ise ‘Devlet Adamlığı ve Liderlik’. Çağdaş dünyada gerçek anlamıyla devlet adamı ve lider yok denecek kadar az sayıda. Konuyu tarihin diyalektiğinden ve tarihe adını yazdırmış liderler penceresinden baktığımızda önermemizin gerekçeleri çok daha net anlaşılacaktır. Dünyada evrensel nitelikli devlet adamı ve liderlerin az oluşu da kuşkusuz emperyalizme hizmet ediyor …

‘Evrensel anlamıyla lider/devlet adamının özelliklerini ortaya koyalım.

Her şeyden önce evrensel lider heyecan adamı değil; mantık adamıdır. Manevi, milli, aktüel heyecanlarına rağmen o aklını kullanmayı merkeze alır. Bu lider, üst düzeyde analiz ve sentez yeteneğine sahiptir; öngörülüdür. Keskin bakış açısıyla sadece görüneni değil, ötesini de anlar… Dinamik mantık sistemiyle sorunları kısa sürede çözer ve milletinin lehine taktik ve stratejik politikalar oluşturur.

Evrensel lider, ‘dar ve donmuş kalıplara’ hapsolmaz; geçmişin iflas etmiş değerlerine saplanmaz, onları tarihin çöplüğüne vakit kaybetmeden atar, değişimle barışıktır. Devrimcidir; ama geçmişin rasyonel ve ahlaki değerlerinden faydalanmayı da bilir; Ata putçusu değil, Ata yadigârına saygılı biridir. O, geçmiş-bugün-yarın arasında rasyonel bir bağ kurmayı bilen değerler adamıdır…

Bu lider için meşruiyet olmazsa olmazdır. Tüm eylemlerini meşruluk zemininde yapar. Bunun için de meşveret (karşılıklı görüş alışverişi ve değerlendirme) atmosferinde çözümler arar. Başkalarının görüşlerine son derece saygılıdır. Alınan kararları kayda geçirir, yasalaşma, rapor, vesika yol haritasında yer alır.

Liyakat, planlamada kullandığı en etkili silahlardan biridir. İşi ehline verir. Anlık/ menfaat odaklı atamalar yapmaz. Adildir. Asıl olan hakkaniyete göre iş yapmaktır. Yakın çevresi ve kadroları de ehil insanlardan oluşur.

O tam manasıyla insancıldır, halkçıdır. Üretimi kar için değil, kamu yararı için örgütler ve yönlendirir. Halkın maddi, manevi, fikri, sosyo-ekonomik kalkınmasını, sağlığını önemser; maslahatçıdır. Politikalarını bu minvalde oluşturur. 

Bu liderin lügatinde umutsuzluk yazmaz. Ona göre umutsuzluk yoktur, umutsuz insanlar vardır. Problemin olduğu yerde çözümün, zorluğun olduğu yerde kolaylığın eşlik ettiğini, karanlıktan sonra aydınlığın mutlaka geleceğini bilir. En zor şartlarda umut atıyla hedefine doğru yol alır. Zaman, para, silah, insan yoktur, bulur; cehaletin karanlığı hakimdir, aydınlanmanın ışığını ulaştırır. Asla pes etmez.

Çok iyi bir iletişimcidir…

Mesajını en etkili, verimli ve rasyonel bir şekilde en uygun kişilere/yapılara en uygun kanalla gönderme bilinci ve kabiliyetine sahiptir. Geri bildirimi de mutlaka takip eder. Bu sebeple anadiline büyük önem verir. Anadil ile ilgili çalışmalar yapar, yaptırır, kurumlar oluşturur. Tam bağımsızlık ile iletişim gücü arasında bağ kurar. Kelime ve sayılarla barışıktır.

Cesurdur; ‘bağımsızlık onun karakteri’dir. Hiçbir gücün/otoritenin etkisi altına girmez. Gerek yükselişinde, gerek ilerlemesinde hiçbir zümreye sığınmaz, taviz vermez, kimsenin ‘adamı’ olmaz; sermayesi kendi ve halkının/tarihinin birikimidir. Bağımsızlık için ölmek onun için şereftir. Zalime isyan eder, mazluma kucak açar.

Maddi birikimi küçümser, mal-mülk sahibi olmaya kıymet vermez; hatta ölmeden sahip olduklarını da bağışlar. Yol göstericinin madde/tüketim değil; ilim/irfan, ahlak olduğuna işaret eder.

O bir sanat tutkunudur. Sanatın toplumun hayat damarlarından biri olduğunu iddia eder. Toplumun her kesiminin sanat ile barışık olmasını arzular ve ona göre devlet politikaları oluşturur. Bireysel ve toplumsal kalkınma için spora da büyük önem verir. ‘Sağlam kafanın, sağlam vücutta olduğunu’ deklere eder, sporun zekâ ve ahlakla da harmanlanmasını ister.

Barışçıldır. Hem yurdunda hem dünyada barışın olmasını dünyaya ilan eder. İnsanlığı bir bütün olarak görür; hatta insanlığı insan vücuduna benzetir, milletleri de organlara; bir organda olan rahatsızlığın tüm vücudu etkilediğinin altını çizer.

Evet değerli okurlar, evrensel devlet adamını ve lideri kendi penceremizden bu özellikleriyle görüyoruz. Elbette bu lidere başka özellikler de eklenebilir.

Yazımızı şu soruyla noktalayalım:

Sizin lideriniz yukarıdaki özelliklerden hangilerine sahiptir?

Tüm yazılarını göster