Uzaklarda sıla özlemi duyduğumuz, gurbette rüyalarımıza giren, hasretinden gün saydığımız güzel yurdumuzun tarihini içselleştirmek ve su gibi içmek ne büyük mutluluktur. Türkiye denildiğinde gözleriniz parıldamıyor, yüreğiniz çarpmıyor, sevginiz aşk ile tutkuya dönüşmüyorsa bir eksiklik var demektir! Misak-ı Milli coğrafyasının üzerindeki gonca gül Türkiye hepimizin ortak yurdudur ve kıyas kabul etmez…
Türkiye, tarihin derinliklerinden beslenerek günümüze kadar gelen ve geleceğe taşıyan nice kahramanlıkların yaşandığı ülkenin güzeller güzeli adıdır. O güzelin güzelliklerinin korunması ve “ilelebet” yaşaması için bizlere görev düşüyor.
TARİH CİLTLERİNİN ÖĞRETTİKLERİ
TARİH ciltlerini okuyup bitirdiğinizde Cumhuriyet Devrimlerinin o eşsiz dönüştürücü gücünün kaynağına da erişmiş oluyorsunuz. 2002 yılında altını çizerek ve zaman zaman çizdiğimiz yerleri tekrar gözden geçirdiğimiz ciltler, devrim dediğimiz olgunun gücünü göstermesi bakımından çok ama çok önemli bir boşluğu dolduruyor ve o insanı hayran bırakan etkisini daha iyi hissediyor ve kavrıyorsunuz. TARİH Ciltleri bugün sadece o dönemde okutulan, geçmişte kalan Tarih Dersleri olmanın ötesinde anlam taşıyor. Ciltler günümüze de ışık tutan içeriğe sahip.
Kaynak Yayınları 30 Ciltlik Atatürk’ün Bütün Eserleri’nin (ATABE) yanı sıra dört ciltlik TARİH kitaplarını da sunması önemli olduğu kadar ihtiyaçtır, bilinçleri açıyor ve geleceğin aydınlık Türkiye’si için bizlere bilgi birikimini aktarıyor.
Ciltlerin SUNUŞ yazısını Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek yapıyor ve şöyle bitiriyor, “Lise Tarih kitabını, devrimci gelenekten devrimci geleceği yaratma bilinciyle yayımlıyoruz.”
Bu yazı TARİH ciltlerinin tanıtımı için sadece kısa bir giriş olarak kabul edilmelidir. Yetersiz olduğu açıktır ve daha kapsamlı tanıtım yazılarını bekliyoruz.
Ciltler insanlık tarihine giriş ile başlıyor ve nesnel fikirler öğrencilerine bilgi olarak veriyor. Çağları tarih kronolojisi olarak bizlere ulaştırırken, “İlkel insan, nereden geldiğini, niçin yaşadığını hiç düşünme ihtiyacı hissetmiyordu” tespitinde bulunarak bir bakıma ilkel komünal toplumu işaret ediyor.
Dil, din, yazı, edebiyat fen ve felsefeye yönelik analizler ise insanı heyecanlandıran bugün bile geçerliliği olan tespitlere dayanıyor. Ciltlerde, kurulan Türk İmparatorlukları ayrıntısıyla öğrencilere sunuluyor. “Anayurtta En Eski Devletler” bölümü ise bir başka tat veriyor.
Dünya’daki eski çağdan ortaçağa giriş, dönemlere özgü savaşlar, seferler, batıya doğru harekâtlar ayrıntısıyla ve sebepleriyle beraber anlatılıyor. İkinci Cildin 14. Bölümünde ise “İslam Tarihi” anlatılıyor. Arabistan'ın coğrafi özelliklerine, ahlak ve adetlerine, İslam öncesi Arap devletlerine dikkati çekiliyor ve bereketli bölgeler gösteriliyor. İslam Dininin ortaya çıkışı, Hz. Muhammed’in hayatı ayrıntısıyla anlatılıyor. Kur'an ve vahiy üzerine şöyle söyleniyor, “Muhammed’in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur'an denir. Bu esasları içeren cümlelere ayet, ayetlerden meydana gelen parçalara da sure denir.” Ne kadar bilimsel ve ikna edici bir tahlil ve de Liselerde okutuluyor. Bu cümlelerle ilk karşılaştığımızda sarsılmadığımızı söyleyemeyiz! Gerçekten olağanüstü bir eğitim kitabı ve gelecek nesillerin hurafelerden değil gerçeklerden yola çıkarak her şeyi öğrenmeleri amaçlanıyordu.
Resimlerle, haritalarla, Kronoloji Cetvelleriyle, Dizinleriyle tarih öğretisinin derinliğini ve o imkânların kısıtlı olduğu dönemlerde öğrencilere nesnelliğin ışığında öğrenmeleri bugün açısından da büyük önem taşıyor. TARİH’in 3. Cildi Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş, yükselme, gerileme ve çöküş dönemlerini nedenleriyle birlikte etraflıca işliyor.
Bir çağın bitip diğer çağın başlaması genellikle bazı tarihi olaylar başlangıç alınarak açıklanır. Ancak bu o tarihi olaylar Liselerimizde şöyle öğretiliyordu, “Demek oluyor ki, bazı tarihçilerce yapıldığı gibi, pek önemli olaylar olmakla beraber İstanbul'un Türkler tarafından fethedilmesi tarihi olan 1453 senesini veya Amerika'nın keşfedildiği 1492 tarihini ortaçağın sonu ve yeni çağın başlangıcı olarak kabul etmek, daha çok bir varsayımdır. Gerçekte ortaçağdan yeniçağa böyle bir olayla birdenbire değil, pek küçük değişikliklerle yavaş yavaş geçilmektedir.”
Yine çok yerinde ve günümüze kadar devam eden bir gerçek şöyle işleniyor, “Fakat takip eden asırlarda büyük deniz keşifleri gerçekleşince iktisadi hayatın ağırlık merkezi batıya, Atlas Okyanusu’na geçer. Bu suretle Avrupa’nın denizaşırı memleketlerdeki gelişmesi başlar; ticaret, sanayi, başka bir genişlik alır; Avrupa burjuvazisi zenginleşerek kuvvetlenir ve 18. Asırda bazı memleketlerde hâkim konuma geçer. Lakin iktisadi hayat faaliyetinin bu şekilde Batı’ya geçmesi, Doğu’nun iktisadi geriliğinin ilk etkenlerinden biri olmaya başlar.”
Dördüncü cilt ise Birinci Dünya Savaşı, Osmanlının son dönemi, Kurtuluş Savaşımız ve şanlı zaferi ile Cumhuriyetimizin kuruluşu ve sonrasını etraflıca öğrencilerinin bilgisine sunuyor. TARİH ciltleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19-27 Ekim 1927 tarihleri arasında Türk Milletine sunduğu NUTUK (Söylev) ile birlikte okunur ise daha kapsamlı bilgiye ulaşılır. ATABE’nin 19 ve 20. Ciltleri NUTUK olarak hazırlanmıştır.
Ders kitapları olarak okutulan TARİH'de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması “Türk Milletinin Yeni Bir Devlet Daha Kurması” başlığı altında verilir. Sevr ve Lozan Antlaşmalarının işlendiği kitapta ayrıntısıyla yaşanılan süreç anlatılır. Millete dayanan hâkimiyet 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetimiz ilan edilerek taçlandırılır.
TARİH ciltlerini tanıtım yazımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Aşağıda eğitim ve öğretim üzerine kitapta geçen ilkeleri sıralıyoruz.
“Cumhuriyetimizin eğitim ve öğretimde güttüğü gayenin ana esasları:”
AYDINLIK TÜRKİYE
Kurtuluş Savaşımızı, Cumhuriyet Devrimlerimizi, Atatürk’ü anlamak ve kavramak açısından Kaynak Yayınlarının büyük emek verilerek hazırlanan 30 Ciltlik Atatürk’ün Bütün Eserleri ve 4 Ciltlik TARİH dizisinin en geniş kesime ulaşması büyük önem taşıyor. Bu aynı zamanda gericiliğe, bölücülüğe ve emperyalizme karşı mücadeledir.
Efsaneleşen Köy Enstitüleri’nin ana kökleri Cumhuriyet Devrimlerinin bağrından çıkmıştır. Tarih ciltleri Halkevleri ruhunun, Köy Enstitüleri gerçeğinin nerelerden beslendiğini bizlere canlı örnekleriyle sunuyor.
Cumhuriyetimizin ilk yıllarını, Atatürk döneminin havasını soluyanların aydınlık saçan mücadelelerinin etkisi azalsa da günümüze kadar ulaştı. TARİH ciltlerini bitirdiğinizde ufkunuzun genişlediğini, kendinize ve halkınıza olan güveninizin pekiştiğini ve bilgi dağarcığınızın yetkinleştiğini hissedeceksiniz.
Kemalist Devrimin eğitim ve öğretim sistemi aydınlanmaya dayanan, bilimi esas alan ve amaca hizmet eden içeriğe sahiptir. Bugün, Türkiye ayakları üzerinde dimdik duruyorsa Kemalist Devrimin sayesindedir ve tamamlanmayı beklemektedir.
Aydınlık Gazetesi’nde TARİH ciltlerinin reklamı düzenli olarak verilmektedir. Bizlere düşen görev bu ciltlerin en geniş kesime ulaşmasını sağlamaktır. Her eve, kurum ve kuruluşa, derneklere, öğretmenlerimiz başta olmak üzere meslek sahiplerine, üniversitelerimize, okullarımıza, kütüphanelerimize velhasıl ulaşabileceğimiz yerlere ciltlerin girmesini sağlamaktır.
Saygılarımla.
Kitap önerilerimiz:
Kitap ısmarlama iletişim adresleri:
https://www.kaynakyayinlari.com
+90 212 252 21 56 +90 212 252 21 99 +90 542 252 2168