Alman Aleviliğinin Yol Döşeyiciliği

Emperyalist merkezlerin Anadolu Alevileri üzerine projelerini Aydınlık Gazetesi sayfalarına yıllardır taşıyoruz.

Murat İnce Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Emperyalist merkezlerin Anadolu Alevileri üzerine projelerini Aydınlık Gazetesi sayfalarına yıllardır taşıyoruz. Türkiye ve KKTC’de kurulan dernek, federasyon,  konfederasyon, vakıf adı altındaki Alevi etiketli pek çok oluşumun Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ile aynı kulvarda koştuklarını işledik ve işlemeye devam edeceğiz. Yine Balkanlardaki Bektaşi dergâhlarına da el atan AABK yıkıcı faaliyetini orada da sürdürüyor. Biz konuyu Almanya bağlamında ele alacağız.

Almanya’da uzun yıllardır Türk toplumunu ulusal kimliğinden koparmayı özel hedef olarak belirleyen Berlin derin devleti “Alman İslamı”, “Alman Aleviliği” projelerinin yanı sıra Kürt etnik kimliğini de öne çıkararak bölücülüğü “renklendirmiştir”. Türk toplumunu ülkelerine yabancılaştırma da etnik ve dini farklılıkların örgütlenmesine kapılar ardına kadar açılmıştır.

Vatandaşlarımız arasında Türk ulusal kimliğinin gelişmesini ve birliğini engelleyici girişimler özendirilmektedir. Kürt ol, Sünni ol, Alevi ol, Keldani ol, Süryani ol ve ne olursan ol ama Türk olma zihniyeti kışkırtılmaktadır.

“Alman Aleviliği” olarak tanımlayabileceğimiz olgunun başını ise Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu çekmektedir. Kendilerini bağımsız aydın olarak lanse eden soldan kopmuş Alevi kökenli sözde aydınlarda “Alman Aleviliği” projesini destekliyor. “Alman Aleviliği” Alman devletinin çıkarları doğrultusunda şekillenen örgütlenmedir. Yıllardır PKK/HEDEP dairesinden bir türlü çıkamayan AABK, Türkiye'de Aleviler lehine olumlu bir gelişme olduğunda mızraklarını hazır hale getiriyor. Çünkü onlar kötülüklerden, emperyalizmin proje çöplüklerinden beslenir.

Türkiye’de Kürtler ve Alevilerle ilgili meselelerin önemli bir bölümünün çözülmesi yönünde adımlar atılmış epey mesafe kaydedilmiştir. Dün ile karşılaştırma kabul etmez bir noktadayız. İşte bunu görmezden gelen AABK’nın Eşit Başkanlarından Hüseyin Mat son yazısında T.C. Devletinin Alevi vatandaşlarının kalan sorunlarının da çözülmesi için kurduğu “Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı” kurumunu hedef aldı.

PKK’nin Avrupa’daki FEDA ile Türkiye’deki DAD dışında kalan AABK, ABF, ADFE, PSAKD, ABV,  AKD, AVF ve benzerinin üye ve sağduyulu yöneticilerine sesleniyoruz; PKK/HEDEP kuyruğuna takılmayı bırakmayan yöneticilerinizi alaşağı ediniz ya da o safları terk ederek Anadolu Alevilerine yakışır tavır alınız. Çünkü Alevi demek Anadolu demektir ve Sünni kardeşleriyle birlikte Türkiye'nin geleceğini belirleyeceklerdir.

Hüseyin Mat'ın Bozgunculuğu

Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurulduğundan beri Alevici tacirlerin hedefinde ve sosyal medya üzerinden düzenli olarak anti propaganda yürütülüyor. Alevi dedelerini, kanaat önderlerini sayfalarına taşıyarak onların ağzından etnik ve dini bölücülüğü besleyen açıklamalara yer veriliyor. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi aleyhine propaganda örgütleniyor. DAD gibi PKK/HEDEP’in yörüngesindeki örgütün mensuplarını da konuşturarak parsa toplamaya çalışılıyor.

Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na yönelik AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat tarafından 15 Kasım tarihinde ”Aleviler ve Yeni Operasyon Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı (İhanet ve Asimilasyon Merkezi)”  başlığı altında yazdığı makalesi Alevi Haber Ağı’nda yayınlandı. Baştan sona bıktırıcı tekrarlardan ibaret yazıda çözüm yerine kafalarındaki sorular sıralanmış. Hep aynı cümleler ve aynı konular. Bir milim yol alınmadığını Hüseyin Mat’ın yazısından kolayca anlıyoruz.

AABK’lı Hüseyin Mat’ın,  ”Daha düne kadar Alevi kelimesini kullanmak, Alevi kelimesi altında dernek kurmak yasak iken, şimdi Ankara'nın göbeğinde Alevi kelimesi altında bir başkanlık iktidar eliyle ve devletin de desteğiyle kuruldu.” Cümlesine aynen katılıyoruz! Gerçi Mat bunu bir suç gibi sunuyor ama her neyse cümle doğru. Kendisi itiraf ediyor dün yasak olan şeyler bugün yasak olmaktan çıkmış! Peki, Bay Hüseyin Mat neden bu itirafına sevinmiyor? Sevinemez çünkü Almanya’da yaşıyor ve Berlin’in devlet çıkarlarının dışına çıkamaz! AABK başkanı olmak kolay mı? Mat’ın yol arkadaşı Turgut Öker Dev-Yol’dan ayrılarak Almanya'nın Hamburg kentinde 1989 yılında kurulan ilk Alevi derneğinin yöneticiliğine getirilerek basamakları hızla tırmanmış ve AABF’nin başına çöreklenerek Atatürkçüleri, devrimcileri tasfiye etmiştir! Turgut Öker’in onayıyla başa geçen Mat onun kankası! Hüseyin Mat’ın yazısı çelişkilerle dolu! Bir dediği diğerini tutmuyor.

“Resmi ideoloji vurarak, kırarak, dökerek, yakarak Alevilerin kökünü kazıyamayacağını anlayınca, içeriden vurmaya, “böl, parçala, yönet” taktiğini uygulamaya başladı. Bunu da sözüm ona kendisine Aleviyim diyen satılık ve işbirlikçilerle yani hınzır paşalarla yapmaya çalışıyorlar.” Cümlesini misliyle PKK/HEDEP kuyrukçularının tümüne iade ediyoruz. Ülkesine karşı kin besleyen, bölücülüğü destekleyen, Alevilerimizin saflarına nifak tohumları eken Hüseyin Mat’lar’ın gücü Alevilerimizi vatanlarından koparmaya yetmeyecektir. Hızır Paşaların alası PKK/HDP’nin saflarında, AABK’nın başında oturmaktadır. Ezberlenmiş, klişe kelimelerin ardına sığınarak yazı döşenenler ancak kendilerini kandırırlar.

Hüseyin Mat “böl, parçala, yönet” derken ilk önce kendine ve birlikte olduğu çevrelere bakmalı! Bugün Anadolu Alevilerini Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölmüyor. Türk Alevisi-Kürt Alevisi-Arap Alevisi, İslam içi-İslam dışı Alevilik, Alisiz-12 İmamsız Alevilik, Alevilik dini, Alevistancılık, Dersimcilik diyerek paramparça etme uğraşısı içindeki Amerikan emperyalizmi, İsrail siyonizmi, AB emperyalistleri ile PKK/HEDEP ve AABK’nın bulunduğu cenah bölüyor.

Anlamını bile bilmedikleri “Resmi ideoloji” söylemini sıkça kullanmaları anarşizmin genel devlet düşmanlığının izdüşümlerini taşıyor. Gerçi kendileri ABD’nin, Alman devletinin, Fransız devletinin, İngiliz devletinin hayranlarıdır ve hizmetindedirler! Ama Türk devleti denildiğinde tümünün kimyasının bozulduğunu biliyoruz. Burada bir parantez açalım; solun sahteleşen kesimleri girdikleri kuruluşları da kendilerine benzettiler. Nasıl ki sahte sol var aynı şekilde sahte Alevilerde var ve onların başında AABK ile peşindeki kuruluşların yöneticileri gelmektedir.

Hangi Alevi Hareketi

Ne demek “Alevi Hareketi”? Neye ve kime karşı örgütlendirilen sözde “Alevi Hareketi”? Devrimci Alevi Hareketi, Alevi Kurtuluş Ordusu (ALKO), Alevistancılar, Kızıl Yolcular, Zaza Alevileri ve buna diğer çok sayıda “Dersimci” örgütleri de katarsak ortaya sürüsüne bereket yapılanma çıkar. Şu tabloya bakıldığında Anadolu Aleviliğine ne büyük kötülük yapıldığını görmüyor musunuz? Ey Aleviliği savunduğunu söyleyen kuruluşlar neredesiniz? Sesiniz niye çıkmıyor?  Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na karşı sürdürdüğünüz kara propaganda yerine Aleviliği tanınmaz hale getirme çabasındaki AABK ve yukarıdaki örgütlere karşı neden mücadele etmiyorsunuz? 

Hüseyin Mat yazısında 10 Aralık’ta etnik ve dini bölücülüğün desteklediği sözde örgütlerle eylem birliği içinde olan Cem Vakfı’nı da hedef alıyor. Mat şöyle söylüyor: “ Avrupa Alevi hareketini durdurmak, parçalamak ve bitirmek amacıyla Avrupa'ya gönderdikleri işbirlikçi dedeler ve Avrupa Cem Vakfı koordinatörlüğünü desteklemek gibi. Şu an Avrupa’da ne Cem Vakfı’nın esamisini görebilirsiniz ne de(…).” Bu sözlerin Cem Vakfı açısından uyarıcı olması gerekiyor. DAD gibi PKK/HDP'nin siyasi çizgisindeki örgütle aynı masada bulunması bile züldür!

Hüseyin Mat’ın şu sözleri ibretliktir: “Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kuruluş amacı Alevileri asimile etmek, devletin Alevisi yapmak ve kökünü, varlığını ortadan kaldırmak için kurulan bir yapıdır.” Aslına bakılırsa Türk devleti Alevilerin “kökünü kazımak, varlığını ortadan kaldırmak” için uğraş verenlere karşı Cemevlerinin kurulmasının önündeki engelleri kaldırıyor; TRT’de Alevi Bektaşi deyişlerini açıklamalı olarak her gün veriyor, tabelaya Alevi ismini bizzat devlet yazdırıyor, Alevi/Sünni kardeşliğini perçinleyen oluşuma giriyor ve Mat’a göre bu gelişme Alevileri ortadan kaldırmak içinmiş! Akıl izan yahu! Aslında Bay Mat’a ve takipçilerine yanıt 16 Kasım’da Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’dan geldi: “Cemevlerini destekleme çalışmalarının yanında Alevilik-Bektaşilik’in korunmasına, desteklenmesine ve gelecek kuşaklara aktarılmasına katkıda bulunacak çalışmalar da yapılmaktadır.” dedi.

Niyet okuması yapan Hüseyin Mat girişimin iyi niyetli olmadığını savlıyor ve şu kelimeleri sıralıyor: “Kapısına asılan tabelasında yazılı olan isminde, “Alevi-Bektaşi- Cemevi” kelimeleri geçiyor. O halde yazılan kelimeleri tanıyor ve kabul ediyorlar mı? Sorunun yanıtını zaten kendisi cümle içinde vermiş ve bize bir şey bırakmamış!

Aslında Hüseyin Matların amacı sorunun çözülmesine yönelik değil çözülmemesi yönünde. Mat’ın dile getirdiği birkaç soru asıl amaçlarını ortaya koyuyor:1- Alevilik kendine özgü bir inanç mı? 2- Dergâhların Alevilere iadesi.” 1. Sorunun yanıtı hayır olacaktır! Çünkü Hüseyin Mat’lar Aleviliği İslam dışı ve kendi başına din olarak kabul ediyor. 2. Sorunun yanıtı ise Atatürk Türk devriminin önemli kilometre taşlarından 1925 yılında çıkartılan “Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Kapatılmasına ve Türbedarlıklarla Birtakım Unvanların Yasaklanmasına ve Kaldırılmasına İlişkin Yasa” çerçevesinde dergâhlarda kapatılmıştır. Bu doğru ve yerinde bir karardır.

Hüseyin Mat Alevileri Tehdit Ediyor

“Resmi ideolojinin amaçlarını sağlamak ve hedefine ulaşmasına yönelik kullanılan bir yapı olmaktan başka bir misyonu olmayan, ihanet ve asimilasyon merkezi görevini üstlenmekten başka hiç bir işe yaramayan bir devlet kurumuna sahip çıkmak, destek sunmak ve buna alet olmak düşkünlüktür.” Diyen Hüseyin Mat ilk önce dönsün aynaya baksın orada düşkünün alasını görür!

Hz. Alisiz Aleviler, 12 İmam’ın üzerine çarpı işareti koyarak “12 İmamlar Bizden Değildir” paylaşımını sayfalarında tutanlar, Alevilik İslam dışıdır diyenler, Alevilik başlı başına bir dindir söylemini tutturanlar, Alevilerimiz lehine gelişmeleri karalayanlar esas düşkündür. Hüseyin Mat’ın düşüncesizce ortaya attığı anti propagandaya yönelik, ezberlenmiş cümlelerin Alevilerimize hiçbir yararı yoktur. Batılı emperyalist devletlere gıkı çıkmayanlar Türkiye’ye efeleniyor! “İhanet merkezi görevini” ise AABK ve ardına takılanlar görüyor.

Hüseyin Mat son olarak Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı olumlu bulanları ve birlikte çalışacaklarını açıklayanları tehdit ediyor: “Alevilerin hak mücadelesini karşısına alır, ihanet ve işbirliğine tenezzül edenler, bilsinler ki karşılarında bizi bulurlar. Avrupa Alevi hareketinin bu konuda tutumu ve kararı açıktır ve nettir. Alevi Bektaşi Kültür Cemevi Başkanlığı ile birlikte kim çalışırsa, işbirliği içerisinde olursa bizden değildir.”

Evet, doğru Anadolu Alevileri kesinlikle sizden değildir. Alevileri karşı karşıya getirenlerin, bölenlerin başında AABK gelmektedir ve pratiği ortadadır. Batılı emperyalist devletler ve onların piyonlarından ABD’nin kara gücü PKK/HEDEP’in işbirlikçileri ise bellidir ve bunların başında AABK bulunmaktadır.

Sonuç Yerine

Anadolu Alevileri alternatifsiz değildir. Yeter ki şu an piyasada dolaşan ve PKK/HEDEP  ekseninde kalarak Aleviliği kullananlardan kurtularak seçeneğe yönelmeyi seçsinler. Hangi kuruluş olursa olsun bölücülüğün arkasına takılırsa onu tecrit ederek yeniye yönelmek en doğru tutumdur.

Türkiye'yi vatan olarak görmeyenler, Türk/Kürt- Sünni/Alevi karşıtlığını körükleyenler Alevilerimiz adına söz hakkına sahip değildir. Avrupa’da AABK-FEDA ve ülkemizde PKK/DAD-AABK ile birlikte hareket eden kuruluşlar Alevilere en büyük kötülüğü yapmanın yanı sıra zarar vermektedir.

Alevilerimizi Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu çatısı altında toplanarak Batının kapıkulu olmuş devşirmelere en anlamlı yanıtı vermelerini öneriyoruz. “Gelin Canlar Bir olalım” emperyalizm yanlısı bölücülere hep bir ağızdan yanıt verelim…

Tüm yazılarını göster