Anadolu Aleviliği son 30 yıl içinde emperyalizmin beşinci kolları tarafından yeterince tahrip edildi. Türkiye’ye ABD’nin, Almanya’nın, İngiltere’nin, Fransa'nın vb. derin devletlerinin gözüyle bakarak değerlendiren cenah Alevilik üzerinden saldırılarını sürdürüyor. Yabancı devletlere şikâyette bulunma hastalığı, onları ülkemizi savunmaktan alıkoyuyor. Avrupa merkezlerinde demokrasi budalalığının ağına düşenler en sonunda PKK/FETÖ tipi örgütlerle aynı cepheye düşüyor. Alevici tacirlerin bu bağlamda suçu büyüktür.
T.C. Devletinin Alevilerin sorunlarını ve ihtiyaçlarını çözmeye yönelik her adımı eleştirilirken, Batılıların böl ve yönet politikalarına söz etmeyenler etnik ve dini bölücülüğün payandaları oldular. Nerede yurdumuz Türkiye’ye karşı eylem varsa orada biten ve kışkırtan emperyalizmin maşaları Batının ülkemize yaptırım uygulaması için çalışıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yayınlarınca kitabı basılan Alevici tacirlerden yazar Ayşe Acar SerbestPodcast’ten Ferda Balancar’ın sorularına verdiği yanıtta, “Alevilerin mevcut durumu, denizin içinde denizden habersiz balık olmak gibi bir pozisyon”da olduklarını söylüyor. Anadolu Alevilerini saf ve dünyadan habersiz göstermek en hafif deyimle haddini aşmaktır! Kendi pozisyonundan hareket ederek Alevileri yargılamaya tabi tutan bu türden kişilere değerli araştırmacı ve yazarlarımızdan İsmet Zeki Eyuboğlu “Sömürülen Alevilik” kitabında, “Kimi toy yazarlar, güncel olaylarla yetinen sözde araştırıcılar (…) bunların Alevilik’e kötülük ettiklerini bile anlayacak durumları yoktur.” der ve bunları Aleviliği sömürenler sınıflandırmasına sokar. Alevilere akıl vermeye çalışan Ayşe Acar Alevilerimizi, “Türkiye’de çoksesli demokrasiye katkı sunacak işler yapmalıdırlar. Bu anlamda Aleviliğin henüz kendisini gerçekleştirmediğini düşünüyorum.” Sözleriyle kendi geriliğini Anadolu Alevilerinin sırtına yıkmaya çalışıyor.
Geçenlerde Almanya’da Neuss Alevi Bektaşi Kültür Merkezi’nin düzenlediği “Cumhuriyetin 2. Yüzyılında Türkiye” konulu panelde konuşan Alevici tacirlerden ve PKK/HDP-AABK’lı Turgut Öker’in destekçisi Yazar Necdet Saraç, “Aleviler başta olmak üzere laik, demokratik Türkiye isteyen kesimlerin, HDP ve sol, sosyalist güçlerin Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı olmasını desteklemeleri” gerektiğini nedenleriyle anlatıyor. Televizyon ekranlarında kendisine “Alevilik İslam dışı mı?” sorusuna ısrarla yanıt vermekten çekinen Necdet Saraç sosyal medyadan derlediği malzemeleri tahlil diye sunan birisi!
Alevici tacirler piyasasında boy gösterenler yukarıdaki isimlerle sınırlı değil. Alevileri temsil iddiasıyla her zaman PKK/HDP destekçiliğinde sınır tanımayan kuruluşlarda bu piyasanın elemanlarıdır.
KRV’DEN SONRA BERLİN EYALETİ
Alevi inancını İslam’ın dışına sürme operasyonlarına bir yenisi daha eklendi. Almanya'da Kuzey Ren Vestfalya (KRV-NRW) Eyaletinden sonra Berlin Eyaleti de geçen hafta (7 Aralık) Aleviliğe “Tüzel Kişilik” verme adı altında ayrı bir din olarak tanıdı. Bazı Alevici haber sitelerinin dışında basına yansımayan bu gelişmenin devam edeceği görülüyor. Alman devleti alıştıra alıştıra adım atıyor.
Anadolu Alevileri üzerine kurulan tezgâhların yıkılması PKK/HDP+AABK+Benzerlerinin bu topraklardan sökülüp atılmasıyla mümkündür. Özellikle Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) denilen şer ocağının Türkiye'de cirit atmasına izin verilmemeli ve bu örgütün ulusal ve uluslararası ilişkileri mercek altına alınmalıdır. ABF, PSAKD gibi Alevicilerin ele geçirdiği kuruluşlara karşı Alevilerimiz uyarılmalı ve yol gösterilmelidir.
ALEVİLİĞİ SÖMÜRENLER
Aleviliği sömürü aracı haline getirenlerin başında “EuroDolar Aleviliğini” meslek edinen Alevici tacirler gelir. Bunlar federasyon, vakıf, dernek adı altında faaliyet sürdürdükleri gibi PKK/HDP’ye sınırsız destek sunarlar. Bunun yanı sıra yayın alanı da en önemli sömürü alanlarından birini oluşturur. Günümüzde Alevilik üzerine oynanan oyun etnik bölücülükle aynıdır.
İsmet Zeki Eyuboğlu şöyle sesleniyor: “Alevilik konusunda iki sömürü alanı vardır, bunlardan biri yurt içinde, öteki yurt dışındadır. (…) Sömürü çok değişik yöntemlerle sürdürülen bir emek çalma olayıdır, bu konuda araştırmalara girişen bir yazarın başlangıç sorunlarını iyi bilmesi gerekir, yoksa saptırılır, umduğunun tersine sonuçla karşılaşır. Bu olayın, çağımızda, ilginç yanı aleviyi alevinin (gerçekte öyle geçinenin) sömürmesidir.” Bu tespit olgunun bir yanıdır. Diğer yanını ise emperyalizme bağlılık oluşturur. Hiç kimse PKK/HDP dairesindeki AABK’yı, ABF, PSAKD ile aynı kulvarda koşturanları emperyalizmden bağımsız olarak ele alamaz. Yaratıcı yıkıcılığın olduğu her yerde bunlar hazır ve nazırdır!
Sünni karşıtlığına dayanan bir Alevicilik en sonunda döner kendini vurur. Kavimler kapısı Anadolu’da tarikatçılık, mezhepçilik, bölgecilik gibi etnik bölücülüğü besleyen girişimlere aman verilemez. Onların önünün kesilmesi beslendikleri kaynakları kurutmakla mümkündür ve bunların başında PKK’nin yurdumuz içindeki ana kolu HDP/DBP’nin kapatılması gelir.