Buckingham Sarayı’nda ırkçılık

Meghan Markle da sarayda ırkçılığa uğradığını söylediği için konu daha da hassaslaşıyor. Kral Charles ve aile ise kucaklayıcılık, her rengi kapsayan bir toplum olma konusunda çaba içindeler, geçmişlerinde Diana’yı dışlama izlenimi de var.

Dr. Berna Bridge Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Yakın zamanda kaybedilen Kraliçe Elizabeth’in en yakın yardımcılarından Lady Susan Hussey aynı zamanda Prens William’ın manevi annesi, sarayın en kilit isimlerinden birisi olarak görülüyor. Yeni Kraliçe Camilla’nın verdiği 300 kişilik bir davette siyahi renkte ancak Birleşik Krallıkta doğmuş, büyümüş, yani Birleşik Krallık kimliğine, pasaportuna sahip olan Ngozi Fulani’ye Hussey ısrarla hangi ülkeden geldiğini soruyor, Fulani “Birleşik Krallıkta doğdum, büyüdüm, buranın vatandaşıyım” demesine karşın aynı soruyu tekrar tekrar soruyor.

Yani, beyaz olmayan, sömürgelerden çalışmak için gelen insanların bu ülkede doğan, bu ülkenin vatandaşı olarak büyüyen çocuklarını bu ülkeden saymıyor. Aldığı yanıtla tatmin olmayarak kabalık yaparak tekrar tekrar sorması ırkçılık olarak algılanıyor. Aslında bunu İngilizler çok yapıyor. Buna örtük ırkçılık deniyor, hemen nereden geldiğinizi sorarak, “Sen bizden değilsin” mesajı veriyorlar.

Örtük ırkçılığın diğer şekilleri gruba almamak, dışlamak, görmezden gelmek, yok saymak, konuşmamak gibi davranışlarken açık ırkçılık işyerinde, hastanede, sağlıkta, okulda, eğitimde yapılan ayrımcılık, eşit davranmama, terfi edilmesinin önlenmesi, açık hakaret gibi eylemlerden oluşuyor. Toplumda her ikisi de mevcut, kuzeyde daha az, güneyde daha çok ama her yerde, eğitimli, eğitimsiz her kesimde var. Ancak bu toplumun insanları bu konuda hayli hassas, kendilerine ırkçı denmesini hiç istemiyorlar, mahcup oluyorlar.

Fulani olayı sosyal medyada yer alır almaz, bu mahcubiyet nedeniyle Lady Hussey derhal saraydaki görevinden istifa ediyor ve özür diliyor. Saray “Biz istifa et dememiştik. Kendi istifa etti” diyor. Bu da olayın iyi yanı, hızlı istifa ve özür ama BBC haber bunun saray ve Kraliyet ailesi için toksik yani zehirli olduğunu, dokunduğu konunun aidiyet ve kimlik olduğunu, sarayın köhne ve insanları sıcak karşılamayan bir yer olduğunu söylüyor.

Meghan Markle da sarayda ırkçılığa uğradığını söylediği için konu daha da hassaslaşıyor. Kral Charles ve aile ise kucaklayıcılık, her rengi kapsayan bir toplum olma konusunda çaba içindeler, geçmişlerinde Diana’yı dışlama izlenimi de var. BBC haber bu hafta Netflix’de Harry ve Meghan belgeselinin başlayacağını ve orada saray ırkçılığına değinilip değinilmeyeceğini soruyor.

Daha önce Kraliyetle ilgili yayınlanan Netflix dizi ve belgesellerinde zaten saray ve kraliçe pekiyi tanıtılmıyordu ve kraliçenin ölümünden sonra yayınlanan, son çekilen bölümlerde bir sonraki yazımda açacağım gibi bu dizide kraliçe hayli kötü yansıtılıyor, sanki ölümü beklenmiş bunu yapmak için. Hatta bu dizide Lady Hussey de kısaca yer alıyor, BBC yöneticisi olan eşinden kraliçe için bir iyilik istiyor ama BBC yönetimi Lord Hussey’nin bu isteğini kabul etmiyor.   

Tüm yazılarını göster