Tarihimizin en büyük yıkımı ile karşı karşıyayız.
Çeşitli deprem uzmanlarına göre son 100 yılın en büyük depremi ile karşı karşıyayız.
Hatta uzmanlar yaşanılan depremlerin Hiroşima'ya atılan atom bombasından 60 kat daha etkili olduğunu bile açıkladılar.
Depremden 13 milyon insanımızın etkileneceği konuşuluyor.
Bu derece büyük felaket ile karşı karşıyayız.
Tüm zorluklara rağmen devletimiz ve milletimiz seferber olmuş durumda.
Türkiye'nin her yerinde dayanışma var yardım kampanyaları düzenleniyor.
Çekya' dan Rusya, Çin'e....
Can Azerbaycan' a kadar dost ve kardeş ülkeler arama kurtarma ekiplerini gönderdiler.
Kurtarma ekiplerimiz canla başla gece gündüz çalışmaktalar.
Ancak her şeye rağmen uyanık olmak zorundayız.
Bu yıkım ekonomimizden, milli güvenliğimize kadar "tehdit" olarak karşımıza çıkmaması için vatandaşlar olarak canımız pahasına içeriden birlik ve beraberliği sağlamak zorundayız.
Eğer bu süreci iyi yönetemezsek kendimizi çok büyük bir tehdidin içerisinde buluruz.
Zaten ABD ve Batılı ülkelerin "Millennium Challenge 2002" tatbikatlarla ülkemize yönelik sözde işgal tatbikatları planladığını da biliyorduk.
Diğer taraftan düşmanın aylar öncesinden içeride "kaos" planı uygulamaya çalıştığını zaten biliyorduk ve farkındaydık.
İsveç'te Kuran'ı Kerim'in yakılması ve bazı konsolosluklar ile başlayan süreç zaten Türkiye'ye karşı "kaos" planının bir parçası idi.
Meydana gelen felaketi dışarıdan "fırsat" olarak bekleyenler olacaktır.
Bu fırsatçılara ve fitnecilere karşı birbirimizi anlamak zorundayız.
Lütfen bu "fitnecilere " ve "fırsatçılara" fırsat vermeyelim.
Bizi 50 yıl etki edecek bir sürece izin vermeyelim.
Tarihin en büyük felaketine karşı tarihin en büyük dayanışma örneğini göstermek zorundayız.
Büyük milletimiz böyle sorunların üstesinden gelecek birikime ve güce sahiptir.
Ve hep birlikte, el birliği ile bu sorunların üstesinden gelmesini bileceğiz.
Büyük Allahım yüce milletimizin her daim yanında ve yardımcısı olsun.