Rusya Kuşatmayı Yarıyor

“Savaşın Ukrayna aşaması sona erdi. Birinci Dünya Savaşı sırasında Batı Cephesinde Müttefik kuvvetlerinin kaybettiği oranda asker kaybediyorlar. 1918'de Batı Cephesi'nde savaştığımız her gün ortalama bin adamımızı kaybettik"

Bora Özizmirli Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

“Savaşın Ukrayna aşaması sona erdi. Birinci Dünya Savaşı sırasında Batı Cephesinde Müttefik kuvvetlerinin kaybettiği oranda asker kaybediyorlar. 1918'de Batı Cephesi'nde savaştığımız her gün ortalama bin adamımızı kaybettik"... bu cümleler Pentagon başkanının eski danışmanı Albay Douglas McGregor'ın sosyal medya paylaşımından.

Elbette Ukrayna taarruzu sonrası Albay Douglas McGregor açıklamasına benzer pek çok kişinin açıklaması mevcuttur. Ukrayna'da yaşananlar bizim Türkiye'de anlatılanların tam tersi durumda. Ukrayna meselesi artık batıda bile tartışılır olmuştur.

Batılıların dayatması ile hava desteğinden yoksun olarak şuursuzca taarruza geçen Ukrayna ordusunda büyük çapta erime söz konusudur. Şu an yaşanan gerçek, Ukrayna'nın silah altına alacak genç bulmakta zorlandığıdır.

Önümüzdeki kış mevsiminin ise; Ukrayna için daha da zor geçeceği görünüyor. Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin ölen askerlerinin yerini alacak rezerv kalmadığı ve büyük şehirlerin ısı ve elektrikten mahrum kalacağı söylenmektedir. Zaten Ukrayna'da halk, karşı saldırının başarısızlığı nedeniyle hayal kırıklığına uğramış durumdadır. Ukrayna halkı Zelenski'ye olan güvenini kaybetmiş durumdadır.

Ukrayna'ya Yardımlar 70 Kat Düşürüldü

Diğer taraftan ABD, Ukrayna Ordusuna yardım miktarını beklenenden 70 kat düşürdü. ABD, Ukraynalıların beklediği 24 milyar dolar yerine yaklaşık 300 milyon dolar yardım bütçesi tasarladı. Amerikan yardımlarının azalması Ukrayna yönetimi için çok büyük handikaptır.

Bu yazının yazıldığı sırada ise, Biden hükümetinin kapanmasını önlemek amacıyla "Ukrayna yardımlarının bütçeden çıkartılması" yönünde tartışmalar var olmuştur. Ukrayna mevcut yardımları da kaybetmesi an meselesidir. Gerçekten Amerika Ukrayna meselesi konusunda zor durumdadır. Ukrayna meselesi ABD'de çok tartışma konusu olmuştur.

Bizim medyada çıkan "ABD, Ukrayna'ya M1 Abrams Tankları hibe edecek" haberleri ise, hepi topu 31 tanktan ibarettir.

Bulgaristan'ın hibe edeceği söylenen S-300'ler ise Sovyetler Birliği'nden kalma defolu, tamirata ihtiyaç duyan eski hava savunma sistemleridir. Kısacası, öyle abartıldığı gibi, Batı'nın büyük yardımları söz konusu değildir. Ukrayna'nın ortada kaldığı bir sürece giriyoruz. (Bu yazdıklarımız zaten hem batı hem de Rus basının da yeterince yazılıp çizilmekte, fakat ülkemizde yeteri kadar gündeme gelmemektedir.)

Üstelik savaşın başından beri Ukrayna'ya desteğini esirgemeyen Polonya bile Ukrayna'ya yardımlarını kesmiş durumdadır.

Hatta ABD'nin, Zelenski yerine yeni bir ismi hazırladığı da konuşulmakta. Bir çok batı basınında bile "Zelenski'nin istifa edip ülkeyi terketmesi gerektiği" öğütleniyor.

Sonuç olarak bölgede Moldovya dışında, Ukrayna ile işbirliği yapan ülke neredeyse kalmayacak noktaya gelinmiştir. ABD savaşı Avrupa'ya yayamamış ama, Ukrayna daha da yalnızlaşmıştır.

Tüm bu gelişmelerle birlikte, ABD'nin Rusya'yı Orta Avrupa'da kuşatma hamlesi de çökmüş durumdadır.

ABD'nin bu süreçten sonra yeni bir cephe açması ise tartışmalıdır. Eğer ABD yeni cephe açmaya karar verecek olursa, bu cepheler Balkanlar ve Kafkaslar olarak gözükmektedir.

ABD'nin yeni bir cephe açıp açmayacağını zaman gösterecektir.

Macaristan'dan Batılı Ülkelere Sert Çıkış!

Rusya kendisine yönelik kuşatmayı yararken tüm bu yaşananlara paralel olarak, Macaristan'da önemli gelişmeler yaşandı. Başbakan Viktor Orbán Ukrayna'dan, Brüksel'den, Amerika'dan ne tür saldırılar beklediklerini, içeride ve dünya siyasetinde neler yaşanılabileceğini kendi halkına anlattı.

Viktor Orbán: Ukraynalılar Yıllardır Macar Okullarını Taciz Ediyor

Macar hükümeti, Transkarpat Macarları'nın, özellikle de Macar çocuklarının hakları için mücadele ediyor. Viktor Orbán, Transkarpat Macarları'nın haklarını güvence altına alan önceki yasalar yeniden yürürlüğe konulana kadar Macaristan'ın uluslararası alanda Ukrayna'yı hiçbir konuda desteklemeyeceğini açıkladı.

Başbakan şunu söyledi:

- Ukraynalılar yıllardır Macar okullarını taciz ediyor, onları Ukrayna okullarına çevirmek istiyorlar, bu da işe yaramazsa kapatmak istiyorlar. Transkarpat Macarları'nın haklarını güvence altına alan önceki yasaları yeniden yürürlüğe koyana kadar Ukrayna'yı uluslararası hayattaki hiçbir konuda desteklemeyeceğiz.

"Amerika, Vrüksel ve Zelenskiy Bu Anlamsız Savaşı Ne Pahasına Olursa Olsun Sürdürmek İstiyor"

Brüksel'in Macaristan'dan Ukrayna'ya daha fazla para göndermesini istediğini belirten Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, "Üye devletlerin bir araya gelerek yaklaşık 99 milyar Avro ödemesini istiyorlar. Biz Macarlar bu savaşı desteklemiyorken, Ukrayna'ya daha fazla para verilmesini istiyorlar" ifadelerini kullandı.

Bir çok insanın ölümüne neden olan, ekonomileri bitiren savaştan kurtulmanın tek yolunun barış ve ateşkes olduğunu vurgulayan Viktor Orbán, "Ama Amerika, Brüksel ve Zelenskiy bu anlamsız savaşı ne pahasına olursa olsun sürdürmek istiyor" ifadelerine yer verdi.

Türkiye, Macaristan'da Yaşanılan Gelişmelere İlgisiz Kalmamalıdr

Özün özü şu ki, bir taraftan Rusya kuşatması çökerken Macaristan'ın da Ukrayna karşıtı mevzilenmesi, hem Avrupa ve dünya siyaseti için hem de Türkiye ve Türk dünyası için sevindirici bir gelişmedir.

Macaristan hükümeti karşı karşıya bulundukları tehditi doğru tespit edip, tehditin kaynağını da halkından saklamamıştır. Viktor Orbán, ülkesine yönelik tehditin nereden geldiğini açık bir dille kendi halkına anlatmıştır.

Üstelik, bu yazının hazırlandığı sırada Slovakya'da parlamento seçimlerini NATO karşıtlığı Rusya dostluğu ile bilinen  Róbert Fico kazandı.ABD ve Ukrayna bir yenilgiyi daha Slovakya'dan aldı.

Yabancı basında çıkan haberlere göre Róbert Fico , Macaristan Başbakanı Orbán'ın solcu versiyonu olarak görülüyor. Fico, Slovakya'nın Ukrayna'ya yardımını durduracağını duyurmuştu.

15 Temmuz'dan bu yana önemli gelişmelere imza atan Türkiye, başta Macaristan olmak üzere ve Orta Avrupa'daki bu gelişmeleri ilgisiz kalmamalı, her zaman ki gibi desteğini esirgememelidir.

İnanıyorum ki, dünya çok kutupluluğa doğru yelken aldığı bu zamanda Türkiye'de dünya siyasetinde hak ettiği yerini alacaktır.

Tüm yazılarını göster