İsveç Bilim Tarih Dergisi’nde Türkiye 100. Yılı

İsveç’te yayınlanan “Resimli Bilim ve Dünya Tarihi Dergisi” son sayısında Türkiye tarihini kapak yaptı.

Abdullah Gürgün Yazar gurguna@hotmail.com

İsveç’te yayınlanan “Resimli Bilim ve Dünya Tarihi Dergisi” son sayısında Türkiye tarihini kapak yaptı.

Konuya on iki sayfa yer veren dergi Oğuzların Anadolu’ya gelişini, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş, yükseliş, duraklama, gerileme ve çöküş dönemlerini ele almış.

Dergide çöküşün son düğümü olarak Avrupalı büyük güçlerin iç karışıklıklar çıkarması ve azınlıkları kışkırtması gösteriliyor.

Yazı Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk dönemi devrimlerinin açıklanmasıyla son buluyor.

Yazıda şu bölümler dikkat çekiyor:

OSMANLI ASYA STEPLERİNDEN GELDİ

Roma ve Bizanslılara ait olan Ön Asya’ya Türkçe konuşan halklar geldi. Osmanlılar da Aral Gölü ve Hazar Denizi arasında yaşayan Oğuzlardandı. Önceleri denizciliği bilmezlerdi. Ancak denizciliğin önemini anladılar ve öğrendiler. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa Akdeniz’de Osmanlı egemenliğini sağladı. Osmanlı Dünyanın en güçlü devleti durumuna geldi.

Dergi Osmanlı tarihindeki önemli gelişmeleri beşer noktada topluyor:

BEŞ DÖNÜM NOKTASI

  1. 1453: İstanbul’un fethi ve Osmanlı’nın başkenti olması
  2. 1529 ve 1683: Viyana kuşatmaları. Osmanlı yükselişinin son noktası
  3. 1774: Kırım’ın Ruslara bırakılması
  4. 1830: Yunan bağımsızlığı
  5. Birinci Dünya Savaşı... İntihar...

BÜYÜMENİN BEŞ ÖNEMLİ NEDENİ

  1. Ticaret... 1517’de Mısır’ın alınması. Çin’den gelen İpek Yolu’nun Osmanlı’da son bulması. Kervanlardan, gemilerden alınan vergiler
  2. Devşirme/Yeniçeri sistemiyle büyük ordular kurulması
  3. Çin buluşu barutun Avrupa’dan önce kullanılmaya başlanması
  4. Köleler dahil, nereden geldiği, kim olduğu, ne olduğuna değil; insanların bilgi ve becerisine bakılarak görev verilmesi. Yerli yabancı herkesin devlet içinde önemli görevlere gelebilmesi ve vezir-i azamlığa dek yükselebilmesi
  5. Avrupa din ve inanç savaşlarıyla uğraşırken İslam’ın koruyucusu kabul edilen Osmanlı
    sultanına baş kaldırılmaması

ÇÖKÜŞÜN BEŞ ÖNEMLİ NEDENİ

  1. 1498: Portekizli gezgin Vasco De Gama Osmanlı’ya uğramadan Güney Afrika’yı dolaşarak Hindistan’a ulaşma yolunu buldu. Osmanlı’nın vergi gelirleri azaldı.
  2. Osmanlı padişahları taht kavgaları olmasın diye kardeşlerini öldürtüyorlardı. 1600’lü yıllardan sonra bu kalktı. Saray entrikaları, yeniçeri başkaldırıları vb olumsuzluklar yönetimi zayıflattı
  3. Osmanlı ilk dönemlerde önemli bilim adamlarına, matematikçilere ve astronomlara sahipti. Daha sonra bilimi İslam’a aykırı bulan din adamları güç kazandı. 1900’lü yıllarda nüfusun yüzde on kadarı okuma yazma biliyordu.
  4. 1800’lü yıllarda Avrupa sanayileşti. Pulluğun yerini buhar makineleri aldı. Osmanlı ise hala ilkel metotlarla tarım yapmaya çalışıyordu. Birinci Dünya Savaşı başladığında ne savaş malzemesi yapacak sanayi ne de silaha mermi alacak para vardı.
  5. 1600’lü yılların sonunda sultanın Müslümandan çok Hıristiyan kulları vardı. Avrupa’nın büyük güçleri Osmanlı’yı zayıflatmak için bunları kullandı. Örneğin Fransa, Büyük Britanya ve Rusya 1821’de Yunan ayaklanmasını destekledi. Ülkenin her yerinde azınlık sorunları yaratıldı.

Dergi bir bakıma açıkça olmasa da günümüzdeki Ermeni, Süryani, Keldani, Asuri Pontus Rum ve diğer sözde soykırım kışkırtmalarına da değinmiş. Osmanlı’nın yok oluşundaki en önemli oyunlardan birinin bugün de Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı oynanmakta olduğunu bize hatırlatmış

HALKI KAZANAN DİKTATÖR

Yazının bu bölümünde Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesini çağdaş bir ülke yapabilmek için Türkiye’yi çelik bir elle yönettiği, kadınlara seçme seçilme hakkı verdiği, metre sistemine geçtiği, harf ve şapka reformu yaptığı, dinci kadıların yerine tarafsız mahkemeleri kurduğu, laikliğe geçtiği, köylülere büyük vergi kolaylıkları getirdiği, tutucu güçlerin tüm karşı çıkmasına karşın halkı kazandığı anlatılıyor. Bu nedenlerle de parlamentonun kendisine Türklerin babası anlamına gelen “Atatürk” soy adını verdiğini açıklıyor.

Derginin Atatürk hakkındaki son sözleri şöyle:

- Kemal, 1938’de ölünceye dek bir diktatördü. Çünkü O, Türklerin demokrasiye henüz hazır olmadıklarını düşünüyordu.

Ne dersiniz?

Dergi haklı mı?

Atatürk haksız mı?

Tüm yazılarını göster