''Ankara Şam Hattını onarmak mümkün''

Suriye ve Türkiye arasındaki ilişkilerin düzelmesi bölge için oldukça büyük öneme sahip. Konuyla ilgili Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yakın olan diplomat Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah'tan kritik bir yazı kaleme aldı. Ankara-Şam hattını onarmanın mümkün olduğunu vurgulayan Abdullah, Ankara'dan atılacak adımın Şam'da büyük olgunluk ve sorumluluk çerçevesinde karşılık bulacağını ifade etti. Abdullah 2 ülkenin ekonomik ve güvenlik alanında da benzer ihtiyaçları olduğunu belirtti.

Türkiye'nin ulusla çıkarları ve bölgesel gelişmeler dikkatleri Ankara-Şam hattına çekiyor...

Türkiye ve Suriye arasında atılacak normalleşme adımları gündemde. Konuyla ilgili yazı yazan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yakın olan diplomat Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah, Ankara-Şam hattını onarmanın mümkün olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Abdullah, Suriye’de yayınlanan El- Vatan gazetesinde bir yazı kaleme aldı. “Türkiye-Suriye İlişkilerinin Eski Haline Döndürülmesi Neden Mümkün Görülmektedir” başlıklı yazıda Abdullah, çözüm için Ankara'ya işaret etti:

- El-Vatan gazetesinde daha önce de Suriye-Türkiye ilişkilerinin yeniden onarılmasının mümkün olup olmadığını değerlendiren ve münasebetlerin eski haline döndürülmesi olasılıkları hakkında birçok yazı kaleme aldım. Bu mesele her ne kadar çetrefilli, karmaşık ve meşakkatli bir dosya olsa da bence bir zorunluluk ve bunun yolu da Ankara’dan geçmektedir. 

Erdoğan hükümetinin mecburiyetler ile tercihler arasına sıkıştığını belirten Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah, Ankara ile Şam'ın ilişkilerini normalleştirmesi için 7 önemli unsur sıraladı:

- Prensipte Türkiye; Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Arap ülkeleri ve ondan önce İsrail ile ilişkilerin kapılarını açmadan Şam'la ilişkilerini geliştiremez. Zira bahsi geçen başlıca Arap ülkeleri siyasi ve ekonomik nedenlerle önemlidir. İsrail’e gelince bu erk, Washington'un kalbinin anahtarıdır. Suriye ile ilişkilerin normalleşmesine hala sert bir şekilde karşı duran Amerika'yı kışkırtmadan Şam ile normalleşme Ankara için kolay değil. Bu konuda objektif olmak ilişkilerin önünde duran engelleri anlamak açısından önemlidir. Erdoğan Hükümeti de mecburiyetler ile tercihler arasına sıkışmıştır. Mecburiyetlerin tercihlere galip geldiği bir noktadayız.

Suriyeli diplomat, Ankara'nın Arap ülkeleri ile kuracağı güçlü ilişkinin, Şam'la normalleşerek mümkün olabileceğini söyledi.

- Ankara’nın, Şam ile ilişkiler onarılmadan Arap ülkelerin özeli ve geneli ile uzun vadede güçlü ve istikrarlı bir ilişki kurması zordur. Ankara'ya arzu ettiği faydayı da sağlamaz. Zira Suriye, Ankara'nın Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve hatta Kuzey Irak’ı bypass ederek Irak’ın orta ve güney bölgelerine açılan karasal köprüsüdür. Bu güzergâh Ankara için en önemli ticaret kapısıdır. Özellikle Türkiye’nin Suriye hattı boyunca uzanan vilayetlerinin ekonomik nefes borusudur.))

Türkiye'nin ekonomik meydan okumayla karşı karşıya olduğunu da belirten Abdullah, "Türkiye’nin çıkarları Avrasya’da" dedi:

- Suriye’nin önemi, konumu ve Moskova, Pekin, Tahran ile olan ilişkiler gelecekte Türkiye için kilit önemde olacağı aşikârdır. Arap başkentleri, Tahran ve Moskova ile ilişkileri orta ve uzun vadede Ankara’nın Şam ile olumlu veya olumsuz münasebetlerinden bağımsız değerlendirilemeyeceğini varsaymalıyız.

Suriyeli diplomat, Türkiye'deki sığınmacı meselesini kaşıyan ve kendi siyasi ajandaları için kullanan iç ve dış güçler olacağına da dikkat çekti. ABD-İsrail bağlantılı bölücü PKK- YPG sorununun 2 ülkenin milli güvenliğini ilgilendiren en önemli sorun olduğunu da vurguladı:

- ABD-İsrail bağlantılı Etnik Bölücü “Kürt” Sorunu Ankara-Şam ilişkilerinin eski haline dönmesini mecbur kılan iki ülkenin milli güvenliğini birinci derecede ilgilendiren en önemli güvenlik konusudur. Suriye'deki “Kased” milisleri, YPG’nin polis gücü, Türkiye'deki HDP ile güçlü bağları vardır. Belki de Suriye Savaşının en önemli göstergelerinden birisi de HDP ile YPG’nin aynı madalyonun iki yüzü olduğunu kanıtlamasıdır. Laik, kadınları öne çıkaran çalışmaları ve batı basının aklayarak, pullayarak tedavüle soktukları bu örgütler ABD ve İsrail’in işbirlikçisi ve piyonları konumundadır. Bunların bir başka önemli görevi bölgenin demografik yapısını değiştirmek, Suriye üzerinde etnik bölücü bir devlet inşa etmek ve buradan hareketle Türkiye’ye nüfuz ve sirayet etmektir. Ankara-Şam ilişkilerinin eski haline dönmesi bu tehdit ve tehlikeyi bertaraf etmek için de ivedidir.

Prof. Dr. Bessam Abu Abdullah,Ankara ve Şam arasındaki ilişkilerin düzelmesiyle mülteci meselesinin de rafa kalkacağına işaret etti:

- Ankara-Şam arasında yeniden inşa edilecek iyi ilişkiler hem Türk hem de Suriye halkının ezici çoğunluğu tarafından desteklenecektir. Suriyeli mültecilerin evlerine huzur içinde dönmelerinin imkanını yaratacaktır. Türk kamuoyu, Şam'a açılan bu kapıya onay verecek ve destekleyecektir. Toplumda oluşacak bu olumlu hava ve memnuniyet Türkiye’nin ekonomisine de siyasetine de güvenliğine de büyük katkılar sağlayacaktır. Ayrıca içte ve dışta birçok kesimin istismarı ve suiistimaline açık olan mülteci meselesi de rafa kalkmış olacaktır.
İsrail'in Mescid-i Aksa baskını tansiyonu yükseltti Dünya Alman devi Rusya yaptırımlarına karşı uyardı Dünya ''Enerji ihracatı Avrupa’dan Asya’ya kaymalı'' Dünya Lübnan halkı, Hizbullah'ı destekliyor mu? Dünya Tahran'da askeri geçit töreni yapıldı Dünya İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'dan Türkiye mesajı Dünya ABD'nin savaş aracı: Dolar! Dünya Venezuela Devlet Başkanı Maduro antiemperyalist kongrede konuştu Dünya Türkiye Tahran Büyükelçiliği, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutladı Dünya Telegram'ın CEO'su neden gözaltında? Dünya İngiltere sokaklarını şiddet sardı Dünya Venezuela'da Amerikancı kalkışma! 1'i asker 17 kişi hayatını kaybetti Dünya