Hastalığına rağmen sımsıkı hayata tutunuyor
Kayseri'de yaşayan Spinal Müsküler Atrofi (SMA) tip 2 hastası 25 yaşındaki Seda Karakaya, hayata tutunma azmiyle örnek oluyor.
Kayseri'de yaşayan Spinal Müsküler Atrofi (SMA) tip 2 hastası 25 yaşındaki Seda Karakaya, hayata tutunma azmiyle örnek oluyor.
Doktorların 10 yaşındayken SMA tip 2 hastalığı tanısı koydukları Karakaya, ailesinin desteğiyle 5 yaşında okuma yazma öğrendi.
Karakaya, bir süre sonra nefes alma, hareket ve konuşma kabiliyetini etkileyen rahatsızlığı nedeniyle 2 kez omurga eğriliği (skolyoz) ameliyatı geçirdi. Bu nedenle ilkokula 9 yaşında başlayabilen Karakaya, lise eğitimini de açıktan tamamlayarak, üniversite sınavlarına girdi.
Karakaya, aldığı puanla Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı. Bu bölümde 3. sınıf öğrencisi olan, aynı zamanda Açık Öğretim Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 2. sınıfta okuyan Karakaya, eğitimi boyunca İngilizce, Rusça ve Almanca öğrendi.
Cumhurbaşkanlığı koordinasyonunda yürütülen "Staj Seferberliği" programı kapsamında Erciyes Üniversitesi Dış İlişkiler Ofisi Başkanlığında 20 gün staj gören Karakaya, Avrupa Birliği projesi olan Erasmus+ programıyla Almanya'da bulunan bir organizasyon şirketinde de 2 ay staj yaptı.
Tıbba ilgisinden dolayı tıp makaleleri çevirisi de yapan Karakaya, eğitimine devam ettiği Kayseri'de, üyesi olduğu Bilinçli Gençler Kulübü'nce organize edilen etkinliklere de konuşmacı olarak katılıyor.
"EN BÜYÜK DESTEKÇİM ANNEM VE BABAM"
Seda Karakaya, AA muhabirine, yoğun ve çok zor geçen bir okul hayatının olduğunu söyledi.
Üniversitenin ilk döneminde çok zorluk çektiğini belirten Karakaya, "Yeni insanlarla tanışmak ve onlara derdini anlatmak, herkesin beni tanıması için biraz zorlu bir süreçti. Bu süreçte en büyük destekçim tabii ki de annem ve babamdı." ifadesini kullandı.
Karakaya, yabancı dil öğrenmeye her zaman merak duyduğunu aktararak, şöyle dedi:
- Benim anne tarafım Almanya’da yaşıyor. Onlar sürekli gelip giderler. Biz de oraya giderdik. Küçükken onların Almanca konuşmaları hoşuma giderdi. Ayrıca babam emekli astsubay. İstanbul'da yaşarken babam Almanca ve İngilizce kurslarına giderdi. Evde ders çalışırken İngilizce ve Almanca konuşurdu. Benim çok hoşuma giderdi. Benim bu dış görünüşüm sadece bir kabuk. Çünkü benim içimde çok farklı bir dünya var. O dünyanın içerisinde artık kelimeler yetmemeye başladı, o yüzden farklı dilleri öğrendim. Rusça, İngilizce ve Almanca biliyorum. Almancayı çok az, İngilizceyi ana dilim gibi ve Rusçayı orta seviyede biliyorum.
"60 HAYALİMDEN 30'UNU GERÇEKLEŞTİRDİM"
Karakaya, en büyük hayallerinden birinin bireysel yaşayabildiği bir hayat sürmek olduğunu kaydetti.İyi bir işe sahip olmanın yanında, her yere gitmeyi ve gezmeyi istediğini vurgulayan Karakaya, şöyle konuştu:
- Benim 60 hayalim var. Bunun 30'unu gerçekleştirdim. Norveç'te bir arkadaşım var. O da benimle aynı hastalığa sahip ve 5 yardımcısı var. Her yere gidip, dünyayı geziyor. Ben de öğle bir hayat isterim. Okulu bitirdikten sonra eğer kısmet olursa Almanya'da yüksek lisans yapmak istiyorum. Daha sonra belki bir akademisyen olabilir ya da tercümanlık yapabilirim. Bir diğer hayalim ise Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan ile tanışmak ve ona tercümanlık yapmak. Bunu çok isterim. Eğer mümkün olursa bunu yapmak en büyük dileklerimden biri.
Karakaya, üyesi olduğu kulüpte farkındalık oluşturmak adına çeşitlik etkinlikler düzenlediklerini söyledi.
Her etkinlikte görev aldığını ve panellere konuşmacı olarak katıldığını anlatan Karakaya, "Hep birlikte hem engelli öğrencilerin hem de diğer öğrencilerin birlikte olduğunu göstermek için çalışıyoruz. Çünkü bu yolla engelli insanların da var olduğunu anlatabiliriz. Ancak bu yolla bir şeyler yapabileceğimizi, fırsat verildiği takdirde, yanımızda destekçi olarak durulduğu takdirde bizim de gerçekten bir şeyleri başarabileceğimizi ve birey olduğumuzu kanıtlamaya çalışıyoruz." dedi.
Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Şule Yılmaz da Seda ile 4 yıl önce tanıştığını anlatarak, "Onun enerjisi, sürekli ileri gitme çabası hepimize çok şey katıyor. Derslerinde çok iyi. Pandemi döneminde bile Seda'nın motivasyonu hiç düşmedi. Her zaman çok yoğun, bir sürü şeylerle uğraşıyor. Sürekli bizi şaşırtıyor. Bir öğreniyoruz ki resim çiziyor, bir bakıyoruz dans ediyor. Sürekli bize hayatın ne kadar güzel şeylerle dolu olduğunu gösteriyor." sözlerine yer verdi.