İlaçta milli atılım talepleri

Türkiye ilaçta millileşme adımını tartışıyor.

Neredeyse yüzde yüzü dışa bağımlı ilaç sektörü, yıllık 10 milyar dolar doğrudan ithalat yapıyor. Türkiye'nin kaynakları dışa aktarılırken, ilaca erişim de zorlaşıyor.

İleri teknoloji gerektiren, maliyetli ve kronik hastalıkların uzun süreli kullanılan ilaçlarının çoğu ithal ediliyor. Bu tür ilaçların az da olsa bir kısmı Türkiye’de üretilse de, onların da ham maddesi yurt dışından geliyor.

Çözüm ise milli ilaç stratejisinin geliştirilmesi. Bu stratejinin geliştirilebilmesi için de yerli ilaç sanayi ve üniversitelerin iş birliği halinde AR-GE yatırımlarına odaklanması ve desteklenmesi gerekli.

Öte yandan ilaç ruhsatlandırmalarında ABD ve AB standartlarının baz alınması sektörü baltalıyor. Görev İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Bozkurt, Türkiye'nin kendi milli moleküllerini geliştirmesi gerektiğini vurguladı:

- Türkiye'de bilim iklimini oluşturmak zorundayız. Üniversite ile sanayinin doğru biçimde iş bilrilği yapmalı. Kaliteli akademisyene ihtiyacımız var. Beyin göçü veriyoruz. İdealist sanayicilere ihtiyacımız var. Kısa vadede kar değil toplum sağlığını önceleyenlere ihtiyacımız var. İlaç endüstrimiz net ithalatçı. 1945’lerden sonra Batı standartlarına bağımlılıkla perçinlendi bu durum. İlaç endüstrisi Batı'nın tayin ettiği standartların dışına çıkarak kendi milli moleküllerini geliştirmeli. Milli ilaç stratejisinin belirlenmesindeki en temel halka budur. Türkiye'de ilaç ruhsatlandırılırken Amerikan FDA ve Avrupa Birliği EMA standartları baz alınıyor. Kendi insanımızın ihtiyaç duyduğu molekülleri kendi belirlediğimiz standartlarda ruhsatlandırmalıyız. Yabancı ilaç tekellerinin ilaç ruhsatlandırma ve ilaç piyasasını şartlarını belirleme konusundaki tekelini ortadan kaldırılmalıdır. Türk doktor ve eczacılarının Amerikan ve AB ilaç tekellerinin gücünü mutlak doğru algıları da değiştirilmeli. FDA ve EMA standartları tartışmaya açılmalı.