ABD yalanlarına karşı Le Pen gerçekleri
ABD ve NATO karşıtı Marine Le Pen'in Fransa seçimlerini kazanma ihtimali, Atlantikçi Türk medyasında endişe yarattı. Le Pen’e; gerçeği yansıtmayan 'İslam düşmanı', 'ırkçı' ve 'başörtüsü yasakçısı' gibi etiketler yapıştırılıyor. İşte Le Pen hakkındaki gerçekler...
Fransa'da 24 Nisan'da yapılacak seçimler öncesi yükselişini sürdüren Cumhurbaşkanı Adayı Marin Le Pen, Atlantikçi Türk medyasında panik yarattı.
Türkiye karşıtı Emanuele Macron'a karşı yarışan ve Asya ile iş birliği mesajları veren Le Pen 'İslam düşmanı', 'ırkçı' ve 'başörtüsü yasakçısı' olmakla suçlandı.
Le Pen karşıtlığının nedeni ise, Fransa’nın başına Atlantik’ten yana tutum almayan, NATO ve AB karşıtı bir cumhurbaşkanının geçme ihtimali. Uzmanlar bu karalama kampanyasının sebebi olarak, son anketlerde Le Pen’in Macron’dan önde gelmesi olarak gösteriyor.
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, köşesinde, Doğu Perinçek’e Le Pen’e oy verme çağrısı yaptığı için ''adı batsın Avrasyacılığın'' yazısı kaleme aldı.
Ahmet Hakan, Fransa cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen’i ''faşo abla'', ''kötücül hanım'', ''kötülükler kraliçesi'' ifadeleriyle hedef aldı. Macron’dan yana tutum alan Hakan, Le Pen’in ''en büyük seçim vaadinin'' başörtüsünü yasaklamak olduğu iddiasında bulundu.
Macron’dan yana olanlar bahane olarak İslamı öne sürerken, Macron’un İçişleri Bakanının ''Le Pen, İslam’a karşı fazla yumuşak!'' sözlerini ise görmezden geliyor. İslam karşıtı olmayan Le PEn'in ise Fransız Anayasası’nda yazan laiklikten yana olduğu belirtiliyor.
Ahmet Hakan’ın yazısında ''Paris sokaklarında başörtülü avına çıkacak bu ablamız.'' dediği Le Pen her gittiği yerde başörtülü insanlarla fotoğraf çektiriyor. Ulusal Birlik Partisi Lideri, savunduğu ''başörtüsü yasağı''nın esas olarak ''burka'' için olduğunu ve ancak mecliste geniş bir tartışmadan sonra, kimseyi mağdur etmeyecek şekilde yasalaşacağını söylüyor.
Hedefinde İslam’ın değil, İslamcılık adı altında faaliyet yürüten selefi aşırılıkçıların ve teröristlerin olduğunu vurgulayan LE Pen, uluslararası ilişkilerde ''çok kutuplu dünyaya inandığını'' söylüyor. Türkiye’yle ve Rusya’yla iyi ilişkiler kurmayı savunuyor. Müslüman ülkeler olan Filistin’i, Senegal’i ve Suriye’yi de destekliyor.
Seçim sürecinde Filistin konusunu da gündeme getiren Marine Le Pen,''Filistin- İsrail sorununun yegâne çözümü bağımsız, gerçekçi, demokratik bir Filistin devletinin yaratılmasıdır.'' ifadesini kullandı.
Kudüs’ün her iki devletin de başkenti olabileceğini söyleyen Le Pen, Filistin ve İsrail’in barış ve güvenlik içinde birlikte yaşaması gerektiğini dile getirdi.
MAcron'un aksine ABD müdahaleciliğine ve ''Soğuk Savaş artığı tehlikeli ve savaş kışkırtan bir ittifak'' dediği NATO’ya cepheden karşı olan Fransız siyasetçi, "NATO adı altında Avrupa topraklarında uygulanan Amerikan himayesine boyun eğmeye karşı olduğunu" söylüyor.
Atlantikçi Türk medyasının İslam Karşıtı olarak göstermek istediği Le Pen, seçilmesi halinde Afrika ülkesi Senegal’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne daimi üye olması için çalışacağını ilan etti. Nüfusunun yüzde 92’si Müslüman olan Senegal’in yanı sıra Hindistan’ın da BMGK daimî üyesi olması gerektiğini söyledi.
Le Pen, Suriye’de DAEŞ, El-Nusra gibi terör örgütlerine karşı Devlet Başkanı Beşar Esad’ın desteklenmesi gerektiğini savunuyor. Geçen Çarşamba Paris’te yaptığı mitingde açıkça Batı’nın Esad’ı devirme stratejisini eleştirdi ve Suriye Devlet Başkanı’nın iktidarda kalmasının hem gerçekçi hem de Fransa’nın çıkarları açısından en iyi seçenek olduğunu söyledi.