O şehre dikkat çekti! Tavlaşoğlu: "Ölü faylar araştırılmalı"

Erzurum'da merkezi Aziziye ve Palandöken ilçeleri olmak üzere 13 Nisan ve sonrasındaki 2 günde 16 ayrı deprem meydana geldi. En büyüğü 3.9 olan depremler Erzurumluları korkuttu.

Jeoloji Mühendisleri Odası Erzurum Temsilcisi Eyüp Tavlaşoğlu, zaman zaman küçük ölçekli sarsıntılar devam ettiği kentte korkulacak bir durum olmadığını bildirdi. Kahramanmaraş depremleri sonrası Türkiye'nin bulunduğu bölgedeki faylarda biriken enerjinin açığa çıkmaya başladığını belirten Tavlaşoğlu, "Türkiye'nin doğusunda, kuzeyinde, güneyinde bütün faylar üzerinde hareketlilik var. Bunların olması gayet normal. Çünkü yer kabuğundaki hareketlilik henüz tamamlanmadı. Erzurum olarak biz de Kahramanmaraş'a yakın bölgedeyiz. Erzurum, Doğu Anadolu Fayı ile Kuzey Anadolu fayının birleştiği noktaya Yedisu-Karlıova bölgesine çok yakın. 90 kilometre mesafedeyiz. Kahramanmaraş depremi illaki bu faylara çok ciddi etkisi oldu. Son zamanlarda özellikle Aziziye ilçesinin Söğütlü ve Haydari Mahallesinde depremler oluştu. En büyüğü 3.9 şiddetinde olan depremler azalarak devam ediyor. Çünkü yüksek deprem enerjisi birikmiş ve birden kırılma olsaydı depremin yıkıcı etkisi çok daha fazla olacaktı Ama ilk oluşan deprem 3.9 şiddetindeki depremdi daha sonra 2.1 inen depremler oldu. Şu anda da azaldı ama hareketlilik devam ediyor. Geçmişte Erzurum merkezinde büyük deprem olmamıştır" diye konuştu.

ÖLÜ FAYLAR ARAŞTIRILMALI

Türkiye'nin diğer bölgelerinde olduğu gibi Erzurum'da da MTA'nın fay haritasını girmemiş faylar bulunduğunu belirten Tavlaşoğlu, "Belli bir süre eğer o bölgede deprem oluşmamışsa MTA, jeoloji mühendisliği bunları ölü fay olarak adlandırıyor. Özellikle son zamanlarda Aziziye Söğütlü bölgesinde olan faylar MTA'nın henüz daha haritasında görülmemiş faylar. MTA, bu ölü faylarla ilgili Erzurum'da çalışma yapmalı. Bunların yeni bir fay mı yoksa ölü bir fayın canlanması mı diye araştırılması lazım. Yerin 6 kilometresinde olan depremin yansımaları bununla ilgi çalışma başlatılmalı" dedi.

YORULAN BİNALARDAN OLUŞAN BİR ŞEHİR

Erzurum deprem bölgesine kurulmuş, çok eski, yorulmuş binaların yoğun olduğu bir şehir olduğunu ifade eden Tavlaşoğlu, şunları söyledi:

- Şehir merkezi çok eski. Binalar çok eski yıllara dayanmakta. Yorulmuş olan binalardan oluşan bir şehirde oturmaktayız. Bir an önce büyükşehir belediyesinin başlatmış olduğu kentsel dönüşümün Erzurum'un bütün bölgesine yayılması gerekiyor. Yeni yerlerin inşaat alanın açılmasından ziyade şehir merkezinde var olan eski binaların sökülerek zemin etütlerin sağlam yapılıp yeni binaların yeni deprem yönetmeliğine göre yapılması, yatay mimariye özen gösterilerek yeni yerleşimlerin olması şehir açısından son derece önemlidir. Depremlerin oluşumunu engelleyemeyiz. Geçmişte oldu, günümüzde de oldu, gelecekte de olacak. Depremle yaşamaya alışmamız lazım. Depremin hasar vermeyeceği yeni binalar yaparak depremle birlikte yaşamayı öğrenmemiz lazım. Kahramanmaraş bölgesindeki olan depremler insanları deprem konusunda hassa olmaya yöneltti. Deprem olduğunda hepimiz korkuyoruz. Son olan depremlerin ardından Erzurum'daki insanlarımız tedirgin olmaya başladı. Bunu bir enerji birikiminin azalması olarak değerlendirmek lazım. Yeni, büyük bir deprem beklenmiyor. Daha öncesinde de bu tür depremler oluyordu. Erzurum'daki oluşan depremler sonrası büyük bir deprem beklemiyoruz.