"Vatan Partisi gençlik ocağında kuruldu"

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Çıkış Yolu programında partisinin genç milletvekili adaylarının sorularını yanıtladı.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

- Gençlik zamanı geldi. Bir toplum büyük kararlara yöneldiği zaman gençliği de ayağa kalkar. Çünkü bir toplum büyük kararlara yöneldiğinde o gelecekle ilgilidir. 

- Türk kavramıyla genç kavramının birleşmesi çok anlamlı. Biz de bu gençlik zamanına bütün irademizle, bütün kararlılığımızla giriyoruz. Vatan Partisi gençlik ocağında kuruldu.

- Vatan Partisi'nin kurucularının hepsi o dönem bilimsel sosyalist insanlardı. Bilimin en yüksek hali bilimsel sosyalizmdir. 

- Siyasi, ideolojik bakımdan genç geleceğin kurucusu, geleceğin habercisi ve geleceği inşa edecek kitle. Toplumlar büyük değişiklikler yapacakları zaman devrimci dönemlerinde gençleriyle o yolları açıyorlar.

- Anketlerde Doğu Perinçek adının olmaması iyi. Anket şirketinin listesinde olmamam Türkiye'nin geleceğinde olacağımı gösteriyor. Sistemin listelerinde yokum ben. O liste bitmiş olanların listesi. Orada tabi biz olmayacağız. Türkiye'nin geleceğinde varız.

- 1968 yılında dünya çapında bir gençlik hareketi başladı ama onun başlangıcı Türkiye'dir. 68 hareketi 29 Nisan 1968 günü Ankara'da Zafer Meydanı'nda yaptığımız bir mitingle başladı. O mitingin esas sloganı "Bağımsız Türkiye". Demek ki 1968 hareketi Türkiye gençliğinin ve Türk Milletinin o zamanki özlemleriyle başladı. Çok önemli bir harekettir. 

- 68'deki o gençlik hareketi toplumu bir yerden alıp başka bir yere götürdü. 68 hareketi başladığında gençlik büyük oranda CHP etkisindeydi. Sosyal demokrat diyebileceğimiz bir ideolojideydi. 68 hareketi sonrası o gençlik CHP etkisinden kurtuldu, sosyal demokrat saflardan sosyalist saflara geçti. Bir iki ay içinde oldu bu. Tarihi bir olaydır.

- Türkiye'ye Kemalizmi Kemalizm'in kendisi öğretti. Atatürk'ün pratiği öğretti. Atatürk'ün 1930'da CHP'nin programı yazılırken kendi el yazmalarıyla yazdı. Orada Kemalizmi "Türk devriminin yaptığı işlerdir" şeklinde tanımlar. Dogmatik olmayan bir tanım bu. Kemalizmin tanımını da kendi yaptığı pratikler belirler.

- Kemalist Devrim 1945'e kadar devam etti diyebiliriz. 1945 yılında 2. Dünya Savaşı'ndan çıktığında dünya Amerika'nın çok büyük prestiji vardı. Emperyalizmin çizmelerini giydi sonra. Hitler'in çizmelerini giydi. 1945 yılında da Türkiye'yi kontrol altına aldı. Kemalist Devrim'in yorulduğu koşullardı. Ama 1980'e kadar Kemalist Devrim'in kazanımları devam etti. Esas büyük darbe 1980'de vuruldu. Hemen arkasından da onun doktrini çıktı. "Kemalizmin sonu geldi" dediler. İşte o koşullarda Vatan Partisi Kemalist Devrim ile ilgili çok önemli yayınlarda bulundu.

- Türkiye Kemalist Devrim'i tamamlamanın eşiğine geldi. Ekonomik sistem, dünya ekonomisiyle bütünleşme dedikleri sistemin sonuna geldik. Türkiye'yi 500 milyar dolar borca batırdı. Şimdi Türkiye Milli Demokratik Devrimi'ni tamamlayarak buradan çıkacak. Sizlerin görev zamanı.

- Vatan Partisi'nin Türk Milleti'nin Kemalist Devrimi tamamlaması mücadelesi. Bu sebeple Avrasya ülkelerinde Vatan Partisi'nin saygınlığı yüksek. Biz Türkiye'nin Kemalist Devrimi'ni tamamlaması için hesap kitap yapıyoruz. Türkiye'ye ilişkin hedeflerimizi aynı zamanda uluslararası koşullar içerisinde gerçekleştirebiliriz. Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi, sonuç itibariyle emperyalizme karşı başarıyla mümkün olabilir.

- Atatürk Sovyet Rusya'yla işbirliği yaparak, Afganistan, Hintli Müslümanlardan destek alarak başarıya ulaşabildi. 

- Bugün de emperyalizme karşı mücadele yalnız Türkiye'deki hesaplaşmaların sonucu olmayacak. Dünyadaki dengelerde üstte kalmamızla ilgili olacak. Neden dünyayla bu kadar ilgili derseniz Vatan Partisi, üreten Türkiye'ye ulaşmak için. 

- Vatan Partisi dünyada bağımsızlık, devrim, üreten Türkiye mücadelesinde dostlar bulmakla görevli olduğunu hissediyor. Vatan Partisi hep Amerikan emperyalizmine karşı dostlar bulma mücadelesi yürüttüğü için dünya çapında etkili bir rol oynayan bir parti olarak ortaya çıktı.

- Pakistan'da okullarda okutulan ders kitaplarında Türkiye bölümünü ben yazdım. 

- Türkiye'nin önündeki en büyük sıkıntı enerji sorunu. Enerji ham maddeleri bizde yok ama şansımız şu; komşularımız dünyanın en büyük enerji ihracatçısı. 

- Vatan Partisi iktidarında enerji ucuzlayacak. Diğer partiler bunu söyleyemiyor çünkü onların Çin ile komşularımız ile ilişkileri iyi değil. Onlara tırnak gösteriyorlar. 

- Türk aydını dünyada etkili aydın geleneklerinden biridir. Devrimci harekette de daima bir aydın kuvveti olacaktır. Vatan Partisi'nin aydınlarla buluşması da devrimci olmasından, Türkiye'nin sorunlarına köklü şekilde çözme kararından gelir. Vatan Partisi'nin çevresinde Türkiye'nin büyük aydınları birleşmişlerdir.

- 2000'e Doğru dergisinde Melih Cevdet Anday, Cemal Süreya, Erkan Yücel, Fikret Otyam ve bir çok aydın buluşmuştur. Vatan Partisi'nin bağımsız, demokratik bir Türkiye kurma hedefi, aydınların, sanatçıların katılımıyla mümkün olacaktır. 

- Devrimci aydın olduğu gibi sistemin aydını da var. Emperyalizmin aydının olmaması düşünülemez. Her sistem rıza üzerine kurulur. Hegemonyanın iki ayağı vardır. Biri silahtır diğeri de zihinleri inşa etmektir. O da aydınların işidir. Bir sistem varsa onun zihin yapısını kuracak bir aydın da olacak.

- Vatan Partisi Türkiye'nin kaynaklarını paylaşmak için kurulmuş bir parti değil. Vatan Partisi kaynakları paylaştırmıyor, aksine Vatan Partisi zorlukları paylaşıyor. Ama bakıyoruz sistemin partilerine, onlar partilerin yöneticileri arasında Türkiye'nin kaynaklarını paylaşıyor. Halkın iktidarı bunu tersine çeviriyor. Liyakatsizler arasında kaynakların dağıtılmasına son veriyor.

- Vatan Partisi'nin Türkiye'ye getireceği sistem emeğe göre paylaştırma. Herkes ne kadar emek veriyorsa ve emeğinin niteliğine göre paylaştırıyor. Öbür tarafta ise oturduğu koltuğa göre paylaştırma. Vatan Partisi'nin sloganını da bu özelliği belirliyor. Vatan Partisi kendi üyelerine bir şey dağıtmıyor. Bunun için kimse Vatan Partisi'ne gelmesin. Liyakate göre paylaştıracağız.

- Bu iklimi korumak hepimizin görevi. Devrimlere baktığınız zaman hep bu iklimin bozulmasından gelir. Bu iklimin bozulabileceği tehlikesini de görüyoruz. Liyakate göre paylaşma, emeğe göre paylaşma... Bu iklimi korumak hepimizin görevi.

- Bir toplumun toplum için can verecek kahramanları yoksa o toplumlar yok oluyor. 

- Bir insanın toplumu için kendini vermesi büyük mutluluk kaynağı. Biz mutluluğu böyle tanımladığımız için geleceğe kalıyoruz.

- Hz. Muhammed şunu söylüyor; "Yöneticileri yoksul ölen milletler zengin olurlar, yöneticileri zengin ölen milletler yoksul olurlar." Çankaya'dan yönetirsek milletimizi zengin olur. Sistemlerin çöküş dönemlerinde oluyor bu saraylar. 

- Halka küsmek demek insandan vazgeçmek demek. Vatan Partisi'nin en önemli özelliği insandan hiçbir zaman vazgeçmez. İnsandan vazgeçtiğiniz zaman değerlerinizden de vazgeçmişsiniz demektir. Biz mutluluğu emekçi halkımıza hizmette buluyoruz. Ama biz öncü partiyiz. Halkın arkasından giden değil ona yol gösteren partiyiz. Halka küsmeyeceğiz ama halka yol göstermekten de vazgeçmeyeceğiz.

- Türkiye'nin iç kaynaklarıyla, yatırım sermayesiyle işsizliğe son veririz. Burada anahtar ne? Tasarruf. Tasarruf yaparsanız yatırım yaparsınız, istihdam yaratırsınız. Türkiye'de üretilmiş 500 milyar dolar yabancı bankalarda yatıyor. Demek ki Türkiye 500 milyar dolar tasarruf yapmış. Büyük yabancı para babalarının eline geçmiş bu tasarruflar. Onlar da onu alıp yabancı bankalara yatırılmış. Vatan Partisi ne yapacak? O 500 milyar doları Türkiye'ye gelecek.

- Geçen sene bankalar bir yılda 4 kat kârlarını arttırdı. Ne yapacak Vatan Partisi? Kurumlar vergisi ile bankaların bu kârlarını alacak ve yatırım yapacak. Vatan Partisi Türkiye'nin emekçisinin varlığına göz dikerek değil, paradan para kazanan, ekonomi dışı faaliyetlerle havadan kazanılan kaynaklara vergiler yoluyla el koyarak yatırım sermayesine dönüştürerek yatırım yapabilir.

- Türkiye bir deprem ülkesi. Bu verimli ovaları yaratan şey deprem. Biz bu deprem ülkesinde fay hatları üzerine şehirler kurmayacağız. Biz ne yapıyoruz bu emperyalist/kapitalist sistemde, getirmişiz fay hatları üzerine Türkiye'nin en büyük sanayi kentlerini kurmuşuz. Atatürk döneminde yapılan planlarda İstanbul bir kültür ve ticaret kenti. Emperyalist/kapitalist sistemde su yollarına yakın olmaları, tüketiciye yakın olmaları dolayısıyla getirmişiz bu fay hatları üzerine şehirler kurmuşuz. 

- Vatan Partisi'nin iktidarında İstanbul'u bir kültür kenti yapacağız. 

- AK Parti'nin İstanbul Kanalı projesi var. İstanbul'un her tarafı deniz getirip Trakya tarafından bir daha kanal açıyoruz. Buna hiç ihtiyaç yok. Vatan Partisi ne diyor, "İstanbul'a kanal değil çiftçiye su." 

- Bizim projemizde İstanbul'a kanal yok. Bunun yerine Atatürk Barajı'nı tamamlayacağız. Atatürk Barajı'nı tamamlamak o bölgenin tarımını ayağa kaldıracak.

- Türkiye'de yaşamak bir başka. İnsani değerlerin olduğu bir ülke. İnsancıllık var, paylaşmacı, başkalarına saygılı. Neden başka ülkelere yöneliş var? Bu ülkenin insanlara karnını doyuracağı imkan tanımaması. Avrupa ile Amerika ile ilgili üretilmiş masallar. Onlar da cazip geliyor. Oraya gidenlerin de Türkiye'deki mutluluğu bulmayacaklarını söyleyebilirim. Bu ideolojik bir olay. İnsanları milletinden, vatanından koparmak için. 

- Yurtdışında mutluluk yok. Bir görev olur gidilir. Ama hayatımızı yurtdışında kuralım diyorsan orada mutluluk yok. Giden çok arkadaşım var, konuşuruz. Hepsinde Türkiye hasreti var. Çocuklarını da kaybediyorlar. Sistem çocuklarını da alıyor. Aile içi bağları yok ediyor o emperyalist/kapitalist sistem. Onun için burada bir mutluluk yok.

- Birikimlerimizi, kazançlarımızı milletimize vermek... Milletimizin bize kazandırdığı büyük değerler var. Onları ödememiz mümkün değil. 

- Şu anda AK Parti yönetiminde bir takım yalpalamalar ve bocalamalar var. Bir Altılı Masa var. Onlar Amerika'nın kontrolündeler. Tayyip Erdoğanlar ise Amerika'dan korkan bir çizgiye girdiler. NATO'nun genişlemesinde Altılı Masa ve Tayyip Erdoğanlar ortak tavır aldılar. HÜDA PAR gibi bir bölücü kuvveti içlerine aldılar. Altılı Masa'nın bölücülüğüne karşı mücadele imkanlarını da bir anlamda terk etmiş oldular. Biz bunları görüyoruz. Dolayısıyla Atlantik sistemi içerisinde hem Atlantik'e alet olan Altılı Masa'nın hem de Amerika'dan korkanların Türkiye'nin sorunlarını çözme şansı yok. Türkiye bir üretim devrimi uygulayacaksa bu Amerika'ya boyun eğerek uygulanamaz.

Ayrıntılar geliyor...