Roma İmparatorluğu'nun Akıl Almaz Uygulamaları
Antik Roma İmparatorluğu tahmin edebileceklerinizden daha çok değişik uygulamalar ile doluydu. Antik Roma İmparatorluğunu günümüzde tarihçiler ne kadar sempatik anlatsa da idrar vergilerinden köleliğe kadar uzanan ilginç uygulamalarını sizin için araştırdık.
Modern dünya eski Romalıları çok fazla göz önüne koymuş durumda. Pek çok açıdan kendi zamanlarına göre inanılmaz derecede ilerlemiş durumdaydılar, ancak yüzyıllar boyunca tarihçiler Roma dönemini fazlasıyla romantikleştirdiler ve kusurları çoğu zaman göz ardı edildi.
Kurallarına ve kanunlarına baktığımızda Romalıların birçok açıdan şaşırtıcı derecede acımasız olduğunu görebiliriz. Doğru ailede doğmadığınız sürece sivil haklar neredeyse yok denecek kadar azdı ve köleler cehennem gibi bir yaşam sürüyorlardı. Antik Roma, bazı tarihçilerin bir zamanlar bizi inandırdığı kadar liberal değildi. Antik Romalılar hakkında on şaşırtıcı derecede tuhaf gerçeği araştırdık.
1. Antik Roma'da Mor Giymek Yasaklandı
Bu noktada pek çok toplum gibi Romalıların da sınıfa takıntılı olduğu oldukça yaygın bir bilgidir. Ancak pek çok insanın farkına varmadığı şey, Romalıların ne kadar takıntılı olduğudur.
Örneğin özgür Romalıların çoğunluğunun mor renk giymesinin yasak olduğu gerçeğini vardı. Roma toplumunda mor renk ihtişam, güç ve kraliyetle ilişkilendirilirdi. Bu nedenle mor renk giymek yalnızca İmparatora ve diğer yüksek rütbeli Romalılara özgüydü.
2. Antik Roma'da Fahişeler Saçlarını Sarıya Boyatmak Zorundaydı
Antik Roma'da fahişelerin saçlarını sarıya boyatma kuralı ile ilgili bir kez daha Romalıların sınıf ve sosyal statü takıntısıyla ilgisi var. Yerli Romalı kadınların büyük çoğunluğu koyu saçlıydı. Sarı saç Galyalılar ve Barbarlarla ilişkilendirildi.
Antik Roma toplumunda fuhuş %100 yasaldı ve fuhuş hizmetlerinden yararlanan erkekler üzerinde herhangi bir sosyal etki yaratmıyordu. Ancak fahişelerin kendileri, özellikle de alt sınıftan olanlar küçümsenme eğilimindeydi.
Hiçbir iyi ve dürüst Romalı kadının fahişe sanılmamasını sağlamak için, fahişelerin (birçoğu köleydi ve bu nedenle zaten başka seçeneği yoktu) saçlarını sarıya boyamaları gerektiğini belirten bir yasa çıkarıldı. Bu şekilde kraliyet Romalı hanımlardan ziyade barbar Galyalılara benzeyecekleri düşünülüyordu.
3.Antik Roma'da Babalar Oğullarını Köle Olarak Satabilir
Romalıların kölelikten yoğun şekilde yararlandığı herkes tarafından biliniyor. Onların ki mağlup düşmanlarının sırtı üzerine kurulmuş bir imparatorluktu. Roma'daki kölelerin hiçbir hakkı yoktu ve sefil hayatlar yaşıyorlardı. Kanunları ihlal etmedikleri sürece Roma vatandaşlarının büyük bir kısmı köleliğin tehlikelerinden uzaktı.
Ancak oldukça tuhaf bir istisna vardı. Romalı babalar oğullarını köle olarak satabilir ya da daha doğrusu kiraya verebilirdi. Baba ve potansiyel alıcı, oğlunun köleliğinin fiyatı ve süresi konusunda anlaşmaya varacaktı. Süre dolduğunda, alıcının oğlunu, onu aldığıyla hemen hemen aynı durumda geri getirmesi bekleniyordu.
4. Antik Roma'da Babaların Ailelerini Öldürmelerine Yasal Olarak İzin Verildi
Antik Roma her zaman ataerkil bir toplumdu, ancak ilk günlerde Romalılar bunu gerçekten aşırı uçlara götürdüler. Erken Roma'da, bir erkeğin aile üyeleri esasen onun mülküydü. Onlarla istediğini yapabiliyordu, bu da oğullarını neden köle olarak satabildiğini açıklıyor.
Çocuklarını nasıl cezalandıracağına karar vermek babaya kalmıştı. Çocuklarının ölmeyi hak ettiğini düşünüyorsa, yasal bir yaptırım olmaksızın çocuklarını öldürebilirdi. Evden ayrılmak bile çocuklarının güvende olduğu anlamına gelmiyordu. Bir kız evlendirilip yuvadan ayrıldıktan sonra bile babası tarafından öldürülebilir. Oğulları da hiçbir zaman güvende değildi. Babaları öldükten sonra gerçek anlamda bağımsız hale geldiler.
5. Zina Konusunda Kafa Karıştıran Kuralları Vardı
Antik Roma'da şaşırtıcı olmayacak bir şekilde, kocalar istediklerini yapmakta oldukça özgürdü. Kocalar metreslere sahip olabilir, fahişelerle yatabilirdi ve kimse karışamazdı.
Karısı için ise durum çok farklıydı. Bir koca, karısını başka bir adamla tutku sancıları içinde bulduğunda, iki aşığı odaya kilitlemek zorunda kalıyordu. Daha sonra olayı kanıtlamak için 20 saat içinde bulabildiği kadar tanık bulmalıydı.
Tanıklarını aldıktan sonra kanıtlarını toplamak için üç gün süresi vardı. İlişkinin ne kadar süredir devam ettiğini, nerede meydana geldiğini, sevgilinin kim olduğunu ve toplayabildiği diğer ilgili ayrıntıları bilmesi gerekiyordu.
Gerçekleri sıraladıktan sonra koca, karısından boşanmak zorunda kalıyordu. Romalılar bağışlama konusunda pek iyi değillerdi ve eğer koca, karısını boşamazsa, eşini satmakla suçlanıyordu.
Eğer koca gerçekten intikam almak istiyorsa, köle ya da fahişe olduğu sürece karısının sevgilisini öldürebilirdi.
Kocası daha sonra kayınpederinin yanına gidip onu da olaya dahil etmek zorundaydı. Roma'da babaların kızlarının sevgililerini öldürme hakları vardı. Eğer baba isterse, sosyal konumu ne olursa olsun sevgili ölmüş olurdu. Ayrıca babanın kendisi bu sırada kızını öldürmeye karar vermesi ve kocasını boşanma zahmetinden kurtarması ihtimali de vardı.
6. Tıpta Gladyatör Parçalarının Kullanımı
Romalı doktorlar gladyatörün vücut parçalarını tüketmenin çeşitli rahatsızlıkların tedavisine yardımcı olabileceğine inanıyorlardı. Görünüşe göre kanları ve karaciğerleri epilepsiyi tedavi etmede özellikle iyiydi. M.S. 400'den sonra gladyatör oyunları yasaklanınca Romalılar bunun yerine idam edilen suçluların kanını kullanmaya başladılar.
Bu yeterince iğrenç değilse, gladyatör parçalarını tüketme takıntısı Roma'daki güzellik bakımlarına ve hatta yatak odasına kadar uzanıyordu. Gladyatörlerin ölü deri hücreleri yüz kremlerinde ve afrodizyak olarak kullanıldı.
7. İdrar Değerli Bir Maldı
Antik Roma'da idrar çok önemli bir maddeydi. Antik Roma'da kanalizasyon sistemi tarihin en eski kanalizasyon sistemlerine dayanır. Kanalizasyonlardan idrar toplanıyor ve içeriğindeki amonyak sayesinde çamaşır ve deri tabaklamada kullanılan bir kimyasal olarak satılıyordu.
İdrar o kadar büyük bir iş haline geldi ki İmparator Vespasianus bunu vergilendirmeye başladı. Oğlu Titus, babasının para kazanma şeklinin iğrençliğinden şikayet ettiğinde, Vespasianus oğluna altın parayı koklamasını söyledi. Daha sonra ona kokunun kötü olup olmadığını sordu ve oğlu olumsuz yanıt verince İmparator "Yine de idrardan geliyor" diye yanıt verdi.