Kudüs'ün gizli mağarasındaki sır açıklandı: Kanuni Sultan Süleyman bu yüzden mühürletmiş!

Kudüs'ün gizli mağarası olarak bilinen Zedekiah Mağarası'nı daha önceden duymamış olabilirsiniz ama Zedekiah Mağarası 300 yıldan fazla bir süredir efsanelere konu olmuştu.

Kudüs'ün gizli mağarası nasıl keşfedildi? Diye araştırdığımızda, Zedekiah Mağarası rivayetlere göre ilk kez 1854 yılında Amerikalı bir gezgin olan James Turner Barclay ve oğlu birlikte köpeklerini şehrin eteklerinde gezdiriyordu. Aniden, bir tilkinin peşinde koşan köpek, Eski Şehir duvarı boyunca bir miktar toprağı eleyerek topraktaki bir açıklıktan kayboldu. Barclay ıslık çalarak hayvana seslendi ama yanıt gelmedi. Oğlu, kayalıkların eteklerinde arama yapmaya devam etti ve son yağışlardan gelen su akışının oluşturduğu derin bir rezervuarla karşılaştı. İçeriye baktığında dünyanın derinliklerinden gelen havlamayı duydu. Ertesi gün Barclay ve oğlu bölgeye geri döndüler ve açıklıktan geçerek zamanla kaybolmuş eski bir insan yapımı mağarayı keşfettiler. Geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan mağara, başlangıçta taş ocağı olarak kullanılmıştı.

ZEDEKİAH MAĞARASI NEDEN BU KADAR ÖZEL?

Zedekiah Mağarası, İsrail'deki en büyük insan yapımı mağarasıdır. Kudüs'te çok sayıda yer altı rezervuarı vardır. Ancak bu Kudüs'ün gizli mağarası, diğerlerine göre çok büyük ve Zedekiah Mağarası'nın girişi, Kudüs'teki Şam Kapısı'na yakın bir konumda yer alır.

Kanuni Sultan Süleyman 1494-1566 yılları arasında, taş ocağı olarak kullanılan Zedekiah Mağarası'nı güvenlik kaygıları nedeniyle 1540 civarında mühürletmiştir. Şehir surlarının yenilenmesi sırasında Zedekiah Mağarası, şehrin surlarının zayıf halkası olmaması için taşlarla kapatıldı. Mağaranın taş ocağı olarak bilinen son belgelenmiş kullanımı, Yafa Kapısı'nın üzerindeki saat kulesinin inşasıyla bağlantılıdır.

Zedekiah Mağarası en alt kısmında, tavandan süzülen ve “Sidkiya'nın gözyaşları” olarak bilinen minik bir pınar bulunmaktadır. Sidkiya, Kudüs'ün İncil'de adı geçen son kralıydı ve tüm rivayetlere göre iktidara Babilliler tarafından getirilmişti. Onun hükümdarlığı sırasında Babilliler Kudüs'ü işgal edip fethettiler ve tüm Yahudileri sürgüne gönderdiler.

Zedekiah Mağarası yakınına Osmanlı İmparatorluğu tarafından anıt olarak dikilen saat kulesi 1920'li yıllarda İngiliz Mandası tarafından kaldırıldı. Ayrıca İngiliz Mandası döneminde Zedekiah Mağarası'ndan taşlar çıkarılarak çeşitli ülkelere yeni kurulan Mason Localarının temel taşı olarak gönderilmiştir.

İncil'de adı geçen Kudüs'ün son kralı Sidkiya'nın bu mağara aracılığıyla Kudüs'ten Eriha'ya kaçmaya çalıştığına ancak yakalanıp Babil Kralı Nebukadnetsar'ın huzuruna getirildiğine inanılıyor. Oğulları gözünün önünde gözleri oyularak öldürüldüğüne inanılıyor.

MASONLARIN GİZLİ MAĞARASI

Masonlar için inanıcına göre Hazreti Süleyman'ın ilk ve en büyük mason olduğuna ve kökenlerinin Kudüs'teki Hazreti Süleyman tapınağındaki işçilerden geldiğine inanırlar. 

Bu nedenle Zedekiah Mağarası'nı gizli törenlerini yapmak için uygun bir yer olarak görürler ve her sene burada masonlar toplanarak kendilerine özgü toplantılarını yaparlar. Zedekiah Mağarası'nda masonlar ilk kez 1868 yılında mum ışığında yaptıkları söyleniyor. Zedekiah Mağarası'nın içinde Oditoryum benzeri odada bugüne kadar her yıl bir tören düzenleniyor.

Zedekiah Mağarası'nı ilginç kılan bir diğer şey ise inşasında herhangi bir demir alet kullanılmasının yasak olduğudur. Bu bilgi de Kralların Birinci Kitabı'ndan bilinmektedir.

Bazıları tarafından mağaradaki taşlar ile Hazreti Süleyman'ın yerindeki korunan taş kalıntılarının aynı olduğu düşünülüyor.