İşgalci İsrail devleti nasıl kuruldu? İşte Balfour Deklarasyonu
Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlayan "Balfour Deklarasyonu"nun üzerinden 106 yıl geçti. İsrail devleti, Filistinlilerin yaşadığı bölgelere hala "halksız vatan" muamelesi yapıyor.
Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlayan "Balfour Deklarasyonu"nun üzerinden 106 yıl geçti.
Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, Siyonist hareketin önemli isimlerinden Baron Walter Rothschild'e 106 yıl önce yazdığı mektupta Filistin topraklarında Yahudilere bir "vatan" kurulmasını vadediyordu.
"Halksız vatana, vatansız halkı yerleştirme" söylemiyle yapılan kampanyalar çerçevesinde yazılan mektubun ardından tarihi Filistin topraklarına büyük bir Yahudi göçü başlatıldı.
İngiltere, 106 yıl önce Filistin halkını yok sayarak 1948'de Filistin topraklarında İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırladı.
Balfour'un 105 yıl önce yazdığı mektup ve ardından sürdürdüğü manda yönetimi ile Filistin topraklarını Yahudilere "vatan" kılan ve devlet kurmalarına yol açan İngiltere, 2012'deki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Filistin'in devlet olarak tanınmasına ilişkin oylamada ise çekimser oy kullanmıştı.
BALFOUR DEKLARASYONU NELERE YOL AÇTI?
İngiltere Dışişleri Bakanı Balfour'un Birinci Dünya Savaşı'nın üçüncü yılında Siyonist hareketin önde gelen figürlerinden Rothschild'e hitaben yazdığı "Filistin topraklarında Yahudiler için bir vatan vadeden" mektup, tarihe "Balfour Deklarasyonu" olarak geçti. Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına giden süreçte en önemli kilometre taşı olarak görülüyor.
Rothschild ve Balfour arasında karşılıklı yazışmalar sonunda hazırlanan deklarasyon, İngiltere'nin savaşa yeni dahil olan ABD'de güçlü olduğuna inandığı Yahudi diasporasını etkilemeyi amaçlıyordu.
"Saygıdeğer Lord Rotschild, Majestelerinin Hükümeti adına kabineye sunulan ve kabul edilen Yahudi Siyonist isteklerini sempati ile karşılayan müteakip deklarasyonu iletmekten memnuniyet duyarım" sözleriyle başlayan Balfour'un mektubu şöyle devam ediyordu:
- Majestelerinin Hükümeti, Filistin'de Museviler için bir milli yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Filistin'deki mevcut Musevi olmayan toplumların sivil ve dini hakları ile başka ülkelerde yaşayan Musevilerin sahip oldukları hak ve politik statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça anlaşılmalıdır.
FİLİSTİN TOPRAKLARINA YAHUDİ GÖÇÜ ARTTI
Mektubun yazıldığı 2 Kasım 1917 tarihinden bir hafta sonra basınla paylaşılan Balfour Deklarasyonu'na savaş sonunda Osmanlı Devleti'nin imzaladığı Sevr Anlaşması'nda yer verildi. Milletler Cemiyeti'nde 1922 yılında kabul edilen Filistin topraklarındaki İngiliz manda yönetiminin temelini de bu deklarasyon oluşturdu.
Balfour Deklarasyonu sonrasında İngiliz mandası altındaki Filistin'e 1920-1940 arası dönemde Yahudi göçü hız kazandı ve son olarak Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilere yönelik Nazilerin gerçekleştirdiği soykırım sebebiyle göç oranı giderek arttı.
BALFOUR HALA İNGİLTERE’NİN “GURURU”
Filistinliler deklarasyon sebebiyle İngiltere'den Filistinlilerden özür dilemesi, Filistin devletini tanıması ve İsrail işgalini kınamasını isterken İngiltere bu talepleri reddediyor.