Efsanevi zümrüt tablet ve evrenin sırları

Batı simyasının kökenleri Helenistik Mısır'a, özellikle İskenderiye şehrine kadar uzanabilir. Simya mitolojisindeki en önemli karakterlerden biri Hermes Trismegistus'tur. Bu figürün adı Mısır bilgelik tanrısı Thoth ve onun Yunan Hermes'ten türetilmiştir. Hermes Trismegistus tarafından yazıldığı söylenen Hermetica, genel olarak Batı simya felsefesinin ve uygulamasının temeli olarak kabul edilir. Ayrıca Hermes Trismegistus'un Zümrüt Tablet'in de yazarı olduğuna inanılıyor.

 ZÜMRÜT TABLETİN EFSANELERİ

Zümrüt Tabletin, evrenin sırlarının yazılı olduğu zümrüt veya yeşil taştan bir tablet olduğu söyleniyor. Orijinal Zümrüt Tablet'in kaynağı belirsizdir; dolayısıyla efsanelerle çevrilidir. En yaygın hikaye, tabletin Tyana'daki Hermes heykelinin altındaki mağara mezarda, Hermes Trismegistus'un cesedinin ellerinde tutularak bulunduğunu iddia ediyor.

ZÜMRÜT TABLETİN EFSANELERİ

Zümrüt Tabletin, evrenin sırlarının yazılı olduğu zümrüt veya yeşil taştan bir tablet olduğu söyleniyor. Orijinal Zümrüt Tablet'in kaynağı belirsizdir; dolayısıyla efsanelerle çevrilidir. En yaygın hikaye, tabletin Tyana'daki Hermes heykelinin altındaki mağara mezarda, Hermes Trismegistus'un cesedinin ellerinde tutularak bulunduğunu iddia ediyor.

Zümrüt Tablet'in yaratıcısı da efsanelerde, Armando Mei'nin "bilgisini 42 zümrüt levhaya bölerek Evreni yöneten büyük bilimsel ilkeleri kodlayan Mısır tanrısı Thoth" olarak tasvir edilmiştir. Efsane, tanrıların düşüşünden sonra Hermetik tabletlerin hiçbir insan onları bulamayacak şekilde akıllıca saklandığını anlatır. Yalnızca Thoth o boyuta döndüğünde gizemli kitabı kurtarabildi.

Başka bir efsane , onu ilk yazanın Adem ile Havva'nın üçüncü oğlu Seth olduğunu öne sürüyor. Diğerleri tabletin bir zamanlar Ahit Sandığı'nda tutulduğuna inanıyordu. Hatta bazıları Zümrüt Tablet'in orijinal kaynağının efsanevi Atlantis şehrinden başkası olmadığını iddia ediyor.

ZÜMRÜT TABLETİN HİKAYELERİ

Zümrüt Tablet'in kökenine ilişkin çeşitli iddialar ortaya atılmış olsa da henüz bunları destekleyecek doğrulanabilir bir delil bulunamamıştır. Zümrüt Tablet metninin belgelenebilir en eski kaynağı, kendisi de daha önceki çalışmaların bir bileşimi olan Kitab sirr al- haligi’dir. (Yaratılışın Sırrı ve Doğa Sanatı Kitabı).

 Bu, MS 8. yüzyılda yazılmış ve 'Balinas'a veya Tyana'lı Pseudo-Apollonius'a atfedilen Arapça bir eserdi. Mağara mezarında Zümrüt Tableti nasıl keşfettiğinin öyküsünü bize anlatan Balinas'tır. Bu Arapça esere dayanarak bazıları, Zümrüt Tablet'in de Arapça bir metin olduğuna ve birçok kişinin iddia ettiği gibi Antik Çağ'dan kalma bir eser değil, MS 6. ve 8. yüzyıllar arasında yazıldığına inanıyor.

Balinas, Zümrüt Tablet'in orijinalinin Yunanca yazıldığını iddia ederken, elinde olduğu iddia edilen orijinal belgenin artık mevcut olmadığı, hatta gerçekten var olduğu iddia ediliyor. Bazıları metnin İskenderiye Kütüphanesi'nde yandığını söylüyor. Bununla birlikte metnin Balinas'a ait versiyonu hızla tanındı ve yüzyıllar boyunca çeşitli kişiler tarafından tercüme edildi.

 Mesela Zümrüt Levha'nın ilk versiyonu, Cabir ibn Hayyan'a atfedilen Kitab Ustuqus al-Uss al-Thani (Vakıf Unsurlarının İkinci Kitabı) adlı eserde de yer almıştır . Ancak metnin Avrupalıların erişimine açılması birkaç yüzyıl daha alacaktı. MS 12. yüzyılda Zümrüt Tablet Hugo von Santalla tarafından Latince'ye çevrildi.

ZÜMRÜT TABLETTE NE YAZIYOR?

Zümrüt Tablet Batı simyasının temel direklerinden biri olacaktı. Ortaçağ ve Rönesans simyasında oldukça etkili bir metindi ve muhtemelen bugün de öyledir. Zümrüt Levhanın tercümelerinin yanı sıra içeriğine ilişkin çok sayıda şerh de yazılmıştır.

Örneğin, simya makaleleri arasında Isaac Newton'un bir çevirisi keşfedildi. Bu çeviri şu anda Cambridge Üniversitesi'ndeki King's College Kütüphanesi'nde tutulmaktadır. Zümrüt Tablet'in diğer önemli araştırmacıları arasında Roger Bacon , Albertus Magnus, John Dee ve Aleister Crowley yer alıyor . Ve bugün efsanevi Zümrüt Tablet hakkındaki bilgiler (en az bir yorumu ), gerçeküstü Almanca dizi Dark'taki varlığıyla yeni izleyicilere ulaşıyor.

Zümrüt Metnin yorumlanması basit bir mesele değildir, sonuçta ezoterik bir metin parçasıdır . Örneğin bir yorum, metnin simyasal dönüşümün yedi aşamasını tanımladığını öne sürüyor : kalsinasyon, çözünme, ayırma, birleşme, fermantasyon, damıtma ve pıhtılaşma. Ancak mevcut çeşitli yorumlara rağmen, görünen o ki yazarlarından hiçbiri gerçeğin tamamına dair bilgiye sahip olduğunu iddia etmiyor. Ayrıca okuyucuların metni okumaya ve gizli gerçekleri kendileri bulmaya ve yorumlamaya çalışmaları teşvik edilmektedir.