Analizler Columbus'tan Çok Önce Amerika'ya Gittiklerini Gösteriyor

Tarih kitaplarını yeniden yazmanın zamanı geldi millet, ancak hâlâ Kristof Kolomb'un 1492'de Amerika'yı “keşfettiğini” okuyorsanız, tamamen yeni bir tarih kitabı satın almanız gerekir. Alaska'daki çok sayıda arkeolojik alanda keşfedilen Rönesans dönemi Venedik cam boncukları, bunların Kolomb'un gelişinden onlarca yıl öncesine ait olduğunu ve bunların Amerika'da bilinen en eski Avrupa malı olduğunu gösteriyor. Bu, Yerli Kuzey Amerikalıların, Columbus'un sarsılmasından çok önce İtalya'ya gitmiş ya da ticaret yapmış insanlarla temas kurduğu anlamına geliyor.

Boncuklar Columbus'tan Önce Amerika İle Ticaret Olduğunu Mu Gösteriyor?

Şimdiye kadar Vikinglerin Kuzey Amerika kıtasına ayak basan ilk Avrupalılar olduğu genel olarak kabul ediliyor. İzlandalı İskandinav kaşif Leif Erikkson, Columbus'tan yaklaşık 500 yıl önce “Yeni Dünya”yı arayan ilk Avrupa seferine öncülük etti; bilinen en eski İskandinav yerleşimi MS 1000 yılına tarihlenen Newfoundland, Kanada'da keşfedildi.

Şimdi, Alaska'daki üç arkeolojik alanda keşfedilen Venedik mavisi cam boncukların geçmişi 15. yüzyılın ortalarından sonlarına kadar uzandığı için Columbus'un daha da geriye itildiği görülüyor. Bu mavi cam "ticari boncuklar" daha önce Kuzey Amerika'nın yanı sıra Karayipler ve Orta Amerika'nın doğu kıyılarında da bulunmuştu, ancak bunların tarihi 1550 ile 1750 arasındaydı. Kütle spektrometresi karbon tarihlemesini kullanan iki arkeolog, bu boncukların M.Ö. bazen 1440 ile 1480 arasında.

Bugün hâlâ cam işçiliğiyle ünlü olan Venedik'in Murano Adası'ndaki 15. yüzyıl ortalarından kalma cam boncuklar, Avrupalıların varlığından haberdar olmadığı bir kıtada, dünyanın öbür ucunda ne yapıyordu ve oraya nasıl ulaştılar?  

Bulgularını American Antiquity dergisinde detaylandıran Alaska Üniversitesi Kuzey Müzesi'nden yazarlar Michael Kunz ve Arazi Yönetimi Bürosu'ndan Robin Mills, bu boncukların Alaska'ya Çin'in İpek Yolu üzerinden Sibirya üzerinden seyahat eden tüccarlar tarafından getirildiğini ve sonunda Bering Boğazı'nı geçerek Alaska'ya ulaştılar.

Yazarların yazdığına göre bu, onları "Avrasya kıtası boyunca karayoluyla ulaşımın bir sonucu olarak Batı Yarımküre'deki tarih öncesi bölgelerde şüphe götürmez Avrupa materyallerinin varlığının belgelenmiş ilk örneği" yapıyor.

Cam boncuklar, Alaska'nın Brooks Sıradağları'ndaki üç arkeolojik alanda bulundu: Inuit halkları için mevsimsel olarak bilinen bir alan olan Punyik Noktası, Kaiyak Gölü Evi ve hepsi Geç Tarih Öncesi yerli dönemine tarihlenen Kinyiksugvik. Bu alanlarda daha önce 1950'li ve 60'lı yıllarda cam boncuklar bulunmuştu, ancak Kunz ve Mills daha fazlasını bulduklarında, bazı bronz takılar ve daha da önemlisi sicim ile birlikte daha önceki arkeologların yapamadığı bu eşyaları tarihlendirmenin bir yolunu buldular.

Boncukların yanı sıra bazı bakır bilezikler, halka küpe olabilecek bazı düz metal şekilli levhalar ve bir kolye veya bileziğin parçaları olabilecek parçalar da buldular. Bakır bir bileziğin etrafına sarılmış, bir tür bitki lifinden, muhtemelen bir söğüt ağacının kabuğundan yapılmış ve inanılmaz derecede hayatta kalmış bir sicim buldular. İpi karbon tarihlemesi için gönderdiler ve birkaç ay sonra sonuçlar karşısında şok oldular. 

Kunz, Alaska Üniversitesi Fairbanks'a "Neredeyse geriye düşüyorduk" dedi. 

Her üç bölgede de boncukların yakınında bulunan kömür ve diğer nesnelerin tarihlendirilmesiyle desteklenen bu sonuç, Kuzey Amerika'nın yeni bir zaman çizelgesine ihtiyacı olduğunu gösteriyor.  

1400'lü yıllarda Venedik, Avrupa'nın elit cam üretim merkeziydi ve zanaatkarların, zaten ünlü olan Murano camını Asya ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki insanlarla takas ettiği biliniyordu. Boncukların Venedik'te alınıp satıldığı, Avrupa ile Akdeniz'i Asya'ya bağlayan eski ticaret yolu olan İpek Yolu boyunca at arabasıyla seyahat edildiği,   Rusya'nın Uzak Doğu'suna ve sonunda Bering Boğazı'na ulaştığı düşünülüyor. Amerika'ya bilinen giriş noktası.

Bunun normal bir ticaret yolu olması pek mümkün değil, ancak bu boncuklar, Kristof Kolomb ve Avrupalı ​​sömürgecilerin 1492'de okyanus mavisini geçerek uzun zamandır var olan bu "Yeni Dünya"yı keşfetmesinden çok önce, Avrupa ile Alaska arasındaki kara bağlantısının en eski kanıtını temsil ediyor.