87 yıldır boğazlar Montrö ile güvende! ABD'nin Karadeniz planlarına Montrö engeli
Bugün Montrö Boğazlar Sözleşmesinin imzalanmasının yıl dönümü. Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinde kontrol hakkı ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren sözleşme bugün için de oldukça önemli.
ABD'nin Karadeniz'de etki alanının daraltılmasında en önemli faktör Montrö Boığazlar Sözleşmesi.
İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının güvenliği Lozan Antlaşmasıyla Milletler Cemiyeti'ne bırakılmıştı. Anlaşma gereği boğazlar askersizleştirilecek, güvenlik Milletler Cemiyeti tarafından sağlanacaktı.
Ancak tarihi koşular boğazların askersizleştirilmesine elverişli değildi. Silahlanmanın hız kazanması Genç Türkiye Cumhuriyeti'ni tedirgin ediyordu.
Nitekim kusurlar kısa sürede ortaya çıkmaya başladı. Askerden tecrit edilen İstanbul ve Boğazlar her türlü savunmadan mahrum bırakılmıştı. Boğazlar rejimini kendi himayesi altında kurduran Milletler Cemiyeti işlemez hale gelmişti.
Bazı Avrupa ülkelerinde yeni bir emperyalist dalga yükselmiş ve boğazların durumu daha da nazik bir hal almaya başlamıştı. Türk Hükümeti, gelişmeler üzerine Boğazlar Sözleşmesi'nin tadili için Milletler Cemiyeti'ne başvurdu.
11 Nisan 1936'da da bir nota ile imzacı diğer devletlere tadili gerektiren deliller sıralandı ve yeni Boğazlar rejiminin akdi için görüşmelere hazır olunduğunu bildirildi. Avusturalya, Büyük Britanya, Bulgaristan, Fransa, Yunanistan, Romanya, Sovyetler Birliği, Türkiye ve Yugoslavya hükümetlerinin katılımıyla 22 Haziran 1936 günü Montrö Konferansı toplandı. Yaklaşık 1 ay süren görüşmelerin ardından Montrö Boğazlar Sözleşmesi katılımcı devletlerin imzasıyla 20 Temmuz 1936'da imzalandı. Yeni sözleşmeyle Türkiye, İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinde bazı haklar elde etti.
Boğazların askeri savunması ve idaresi tamamen Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakıldı. Lozan Boğazlar Sözleşmesi ile kurulan Boğazlar Komisyonu’nun görevi sona erdi. Barış zamanlarında Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin ticaret gemilerinin boğazdan serbestçe geçmesi garanti altına alındı. Savaş gemilerinin geçişi konusunda da tonaj ve zaman sınırlandırması yapıldı.
20 Temmuz 1936'da imzalanan sözleşme Türkiye'nin güvenliğinin temel senetlerinden bir oldu. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra değişen jeopolitikle Karadeniz'de etkinliği arttırmaya çalışan ABD, bir yandan Karadeniz ülkelerinde üsler edinme için çalışmalar yaparken diğer yandan bölgede güçlü bir donanma bulundurmak istedi. Asya-Avrupa arasında bir enerji koridoru olma özelliği taşıyan Karadeniz ABD'nin bölge politikaları için oldukça hayati bir öneme sahipti.
Ancak Montrö Boğazlar Sözleşmesi ABD'nin Karadeniz stratejisi önündeki en büyük engel oldu. Sözleşme sayesinde ABD donanması Karadeniz'de uzun erimli konuşlanamadı. Savaş gemilerinin boğazlardan düşük tonajlı ve süreli geçiş yapması şartı ABD'nin hakimiyet kurmasını engelledi.
Karadeniz'de hareket kabiliyetinin daraltılmasını ortadan kaldırmak isteyen ABD işte bu nedenle Montrö Boğazlar Sözleşmesi üzerinde değişiklik yapma ya da sözleşmeyi ortadan kaldırma tartışmalarını her zaman diri tuttu.