Yargıtay Başkanı'ndan AYM'ye eleştiri: "Yasal ve Anayasal yetkisini aşıyor"
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca Anayasa Mahkemesini yargısal aktivizm yapmakla eleştirdi. Ulusal Kanal'ın sorusuna yanıt veren Yargıtay başkanı AYM bazı bireysel başvurularda ''Yasal ve anayasal yetki aşılıyor'' dedi.
"2022 Yılı Değerlendirme Basın Toplantısı"nda Gazete ve Televizyonların Ankara temsilcileri ile buluşan Yargıtay başkanı Mehmet AKARCA, gazetecilerin sorularını yanıtladı:
- 2022 sonunda Yargıtay’daki derdest dosya sayısı420.287’dir. Derdest dosya sayısının 2016 yılı sonunda 1.438.785, 2017 yılı sonunda ise 1.179.027 olduğu dikkate alındığı bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesi ile birlikte son 6 yıl içerisinde Yargıtay’ın derdest dosya sayısında önemli bir azalma olduğu ortaya çıkmaktadır.
Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Yakup ASLAN'ın, "Anayasa Mahkemesinin başta bylock kararı olmak üzere bireysel başvurularda verdiği kararların Yargıtay ın Fetö ile mücadelesine olumsuz etkisi var mı? sorusuna yanıt veren Yargıtay başkanı Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına yönelik sert eleştiri geldi. Yüksek Mahkeme'yi yetkisini aşarak yargısal aktivizm yapmakla eleştiren Akarca, ''Yasal ve anayasal yetki aşılıyor'' dedi.
"YASA VE ANAYASA ANAYASA MAHKEMESİNİ DE BAĞLAR"
"Herkesin önce anayasaya ve yasaya kendisinin sadakatle bağlı olduğunu unutmaması gerekir." diyen Akarca, Anayasa Mahkemesinin birçok kararında bireysel başvurunun inceleme çerçevesini belirlerken, davada uygulanan hukuk kurullarını yorumlamanın ve maddi delil ve olguların değerlendirilmesinin ilgili yargı mercilerin görevi olduğuna dikkat çekti:
- Ama zaman zaman bunu aşma eğilimi olduğunu görüyoruz. Sanki 'Her konuyu incelerim, bütün maddi delilleri denetlerim, bütün delillere bakarım.' şeklinde anlayış doğru değil. Bu Anayasa Mahkememizin iş yükünün daha da artmasına, işin içinden çıkılmaz hale gelmesine, kesinleşmiş kararlarda hukuk güvenliğinin otoritesinin zedelenmesine de yol açar. Yasal ve anayasal sınırlar içerisinde hareket edilirse daha doğru bir iş yapılmış olur.
Mehmet Akarca, özellikle terör suçlarında mahkemelerin delilleri bir bütün olarak değerlendirdiğini, kanaat verici emareleri bile değerlendirdiğini, Yargıtay'ın da bunu kabul ettiğine dikkat çekti.
Terör örgütlerinin saklanma, gizlenme ve delil bırakmama konusunda çok profesyonelleşmiş olduğunu vurgulayan Akarca, "O mücadelenin zayıflatılmaması gerekir. Ancak bireysel başvuruda temel hak ve özgürlükler denetlenirken yasa yolu incelemesinde incelenecek bir konunun, Yargıtay'ın yetkisinde olan bir konunun da aşırı gayretle yorumla o mekanizmanın işletilmeyecek hale getirilmesi doğru olmaz." dedi.
Anayasa Mahkemesi kararlarına yerel mahkemelerin uymaması halinde yargının iş yükünün artacağı belirten Yargıtay başkanı, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymanın bağlayıcı olduğunu, bunun anayasanın bağlayıcı hükmü olduğunu söyledi.
Anayasa Mahkemesi kararlarının toplumda benimsenmesi, idari ve adli mercilerce de kabul görmesi açısından bir dizi çalışma toplantıları yapıldığının altını çizen Akarca, "Toplantılarda, Anayasa Mahkememiz bizden rica etti. Biz iki başkan vekilimizi görevlendirdik. Vekillerimiz de kararların uygulanması, bağlayıcılığıyla ilgili görüşlerini dile getirdi. Böyle bir çalışma birlikteliği de sağlandı." dedi.
"Anayasa Mahkemesinin kararlarının da Anayasaya ve yasaya uygun olması gerekiyor" diyen Yargıyat başkanı, "Eğer yetki aşımında bulunur da süper temyiz mahkemesi niteliğine kavuşursa bu bütün toplumda tartışmaya ve kargaşaya neden olabilir. Anayasa Mahkememizin çoğu kararlarında buna özen gösterdiğini biliyoruz ama bazı kararlarda da zaman zaman gerçekten de Yargıtay ve Danıştay tarafından eleştirilebilmektedir. Bunlar daha bilimsel toplantıların konusunu teşkil edecektir." ifadelerini kullandı.