İmambakır Ülküş Kurultay Gecesini Anlattı! "CHP'nin Belediye Başkanlarının Vesayetinden Kurtulması Lazım"
CHP Kurultayı'nın dikkat çeken ismi, İmambakır Ülküş, kurultay gecesi yaşananları Ulusal ekranlarında aktardı. Ülküş, Kılıçdaroğlu'na kumpas yapıldığını düşündüğünü belirtti. Ülküş, "CHP'nin belediye başkanlarının vesayetinden kurtulması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
CHP Kurultayı'nda dikkat çeken isim İmambakır Ulusal'da Yeşim Eryılmaz'ın sunduğu Gün Ortası programına katıldı. Kurultay gecesinde yaşananları anlatan İmambakır Ülküş, özellikle Kılıçdaroğlu'na ikinci tur sırasında yaptığı çıkışla adından söz ettirmişti. İmambakır Ülküş, o gece yaşananları şu şekilde aktardı:
- Biz o coşkulu, gergin, heyecanlı ve üzgün ortamda hiçbirimizin aklına çekim yapmak gelmedi. Ama birileri kaydetmiş. Başı ve sonu bilinçli olarak kesildi. Benim oradaki bir konuşmam bilinçli bir şekilde yansıtıldı. Onun üzerinden de fırtına kopartıldı. Kurultayda ne olduğunun konuşulması istenmedi.
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kazanacağı Bütün Kamuoyu Tarafından Düşünülüyordu"
İmambakır Ülküş, CHP kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanmasının beklendiğini ifade etti. Ülküş sözlerine şu şekilde devam etti:
- Kritik bir kurultaydı. Değişimcilerin kendisi bile kazanacaklarına inanmazken, Kılıçdaroğlu'nun kazanacağını düşünürken nasıl oldu da böyle bir durum oldu? Bunun konuşulması istenmedi. Çünkü 38. Kurultay, 37 kurultaydır konuşulmayanların konuşulduğu, tartışılmayanların tartışıldığı, iddiaların ortaya atıldığı bir süreç oldu. Bu sürecin başlangıcında, birinci tur oylaması bitti. Hatta daha önce içeriden Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazandığına dair bir bilgi geldi. Bunun üzerine salonda büyük bir coşku koptu. Bir müddet sonra ise seçim kurulu sonuçları açıkladı. 18 oy Özgür Özel'in önde olduğu belirtildi. 18 oy geçersiz. Böyle bir tablo ortaya çıktı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çekildiği İddiası
İmambakır Ülküş, o gece Kemal Kılıçdaroğlu'nun çekildiği iddialarının gündeme gelmesini de aktardı. Ülküş şöyle konuştu:
- İlk bu sürecin içinde olan arkadaşlar, Kemal Kılıçdaroğlu'na destek veren, sürece katkı veren herkes hem o odada hem de diğer odalarda hızlı bir şekilde nereden, nasıl... Hem açık ara imza ile salona girildi, açık ara bir destekle salona girildi. Ne oldu da böyle bir durumla karşılaştık diye herkes illeri, bölgeleri aradı. Kağıt üzerine bakıyor. Tam o sırada, yan odada daha önce birinci turda Özgür Özel'e oy veren 28 delegeyi temsilen bir grup arkadaş görüşlerini değiştirmişlerdi ve oy vereceklerdi... Tam o süreçte birden bire salonda, sosyal medyada Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun çekildiğine dair şey patladı. Genel Merkez yöneticilerine soruyoruz, parti sözcüsüne soruyoruz. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na ulaşmaya çalışıyoruz...
"Kemal Kılıçdaroğlu Çekilmek Üzere Salona Geldi"
İmambakır Ülküş, Kılıçdaroğlu'nun çekileceği iddiası sonrası yaşananları aktardı. Belediye başkanları üzerinden Kılıçdaroğlu'na çekilmesi tebliğ edildiğini belirten Ülküş, Kılıçdaroğlu'nun salona adaylıktan çekilmek üzere geldiğini belirtti. Ülküş yaşananları şu şekilde aktardı:
- Tam o arada Belediye başkanlarının, ilk toplantı Ekrem İmamoğlu ve Alper Taşdelen yapıyor. Sonra başka belediye başkanları katılıyor. O belediye başkanları üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu'na çekilmesi yönünde bir görüş iletiyor. Kemal Bey de oraya çekilmek üzere geliyor. Ama Kılıçdaroğlu'nu çekilmeye ikna eden veya bunu tebliğ eden arkadaşlar nedense Kılıçdaroğlu'nun salona gelmesini beklemeden oylamayı başlattılar. Bizim itirazımız o noktadaydı. Eğer samimi bir girişimse Kılıçdaroğlu'nun oraya gelmesi beklenmeliydi. Çünkü Seçim Kurulu çekilme için ıslak imzalı dilekçe istiyor. Kemal Bey de salona bu amaçla geliyor. Ama salona gelirken, onu beklemeden oylama başlatılıyor. Salona geldiğinde, bu tartışma gerçekleştirilirken oylamanın yüzde 70'i gerçekleşmiş. Kılıçdaroğlu çekilse ne olacak çekilmese ne olacak?
"CHP Örgütlerinin Belediye Başkanlarının Vesayetinden Çıkması Lazım"
Ülküş, CHP kongrelerinde belediye başkanlarının kamu gücünü kullandığını belirtti. Ülküş, Kılıçdaroğlu'nun adaylıktan çekilmesine itirazını şu sözlerle dile getirdi:
- Biz bir kaç şeye itiraz ettik. Birincisi, benim söylediğim şey şu; 'Sayın Genelbaşkanım, siz kendi başınıza aday olmadınız. Sizi bizler il il, ilçe ilçe dolaşarak imza toplayarak adaylaştırdık. Dolayısıyla çekilme kararını kendi başınıza alamazsınız.' İkincisi, ki ben bütün kongre, kurultay sürecinde açık çağrılar yaptım. CHP örgütlerinin belediye başkanlarının vesayetinden çıkması lazım. Çünkü ilk defa bu süreçte kamu gücünün ilçe kongrelerinde, il kongrelerinde ve hatta kurultayda pervasızca kullanıldığı bir süreç yaşadık. Bizim itirazımız oradaydı. Açık söylüyorum zaten. Belediye başkanları bu örgütün geleceğine karar veremez. Bu örgütün geleceğine örgütün kendisi, örgütün özgür iradesini temsil eden kurultay delegeleri karar verir. Şimdi biz bu tartışmaları yaparken çok sayıda arkadaş konuştu, itiraz etti. Bir depremzede arkadaşımızın sözleri salonda herkesi etkiledi. 'Ben depremzedeyim, çoluk çocuğun çadırda kalıyor. Ben çoluk çocuğumun nafakasını senin için harcadım. Eğer çekilirseniz çoluk çocuğumun hakkını size helal etmiyorum, kendi hakkımı size helal etmiyorum' dedi. Kılıçdaroğlu, o arkadaşın elini tutarak, 'zaten beni beklememişler. Oylama bitmek üzere' dedi. 'Sen merak etme, sen üzülme. Hadi beraber gidelim oyumuzu kullanalım' dedi.
"Kemal Kılıçdaroğlu'na Operasyon Yapıldığını Düşünüyorum"
Ülküş, açıklamasının devamında "Bir operasyon yapıldığını düşünüyorum." ifadelerini kullandı. Ülküş sözlerine şöyle devam etti:
- Bakın salonda eğer ki bizim gibi düşünen arkadaşların müdahalesi olmasaydı, çekildiği iddia edilen ve aslında çekilmediği için 50 oyla 100 oyla kalacak bir Kılıçdaroğlu olacaktı. O süreçte Kılıçdaroğlu'na bir operasyon merkezi gibi hareket eden Sözcü TV ve Halk TV üzerinden yürütülen inanılmaz bir kampanyaya rağmen, çekildi denilen bir Kılıçdaroğlu 536 oy aldı. Bunun önemi şuradaydı. Eğer zaten ikinci gün Parti Meclisi listesi için liste çıkartsaydı listenin çok büyük bir bölümünü Kılıçdaroğlu ile birlikte yol yürüyen arkadaşlar olacaktı.
Belediye Başkanları Partide Nasıl Vesayet Kuruyor?
Ülküş, CHP parti meclisinde belediye işçilerinin olduğunu belirtti. Bunun parti içindeki hiyerarşiyi nasıl etkilediğini şu ifadelerle anlattı:
- İsim üzerinden tartışmak istemiyorum ama belediye başkanlarının vesayetinin kalkması lazım. Bütün belediye başkanlarının vesayetinin kalkması lazım. Kurultaydan sonraki en üst parti organı parti meclisidir. Bu parti meclisi belediye başkanlarının ve milletvekillerinin kim olacağına karar veren organdır. Bakın şu anda ilçe belediyelerinde, büyükşehir belediyelerinde işçi statüsünde çalışan ve kendisinin işvereni durumunda olan belediye başkanının geleceğine karar verecek parti meclisi üyesi oldular. CHP tarihinde bir ilktir. Böyle birşey olamaz. Parti meclisi üyesi, belediye başkanının, milletvekilinin hiyerarşik olarak üzerindedir. Belediyede işçi olarak çalışan parti meclisi üyesi belediye başkanının kim olacağına nasıl karar verecek? Etik olarak da siyasi olarak da doğru birşey değil. İlk günden itibaren itirazımız örgütte belediye başkanlarının vesayeti olmaması gerektiğiydi. Maalesef bu acı tabloyu gördük.
"Ekrem İmamoğlu Olmasa Özgür Özel İmza Bile Toplayamazdı"
Ülküş, Özgür Özel'in Ekrem İmamoğlu'nun desteğiyle genel başkan seçildiğini ifade ederek şöyle konuştu:
- Ekrem İmamoğlu olmasaydı Özgür Özel genel başkanlık için yeterli imzayı bile bulamazdı. Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı kampanyayı ayın 29'undan itibaren 'değişim' videosuyla birlikte kendisi başlattı. Ama daha sonra İmamoğlu, hangi gerekçeyle olduğunu kendisi açıklar, genel başkanlık iddiasından geri adım attı ve Özgür Özel'i destekleme kararı aldı. Özgür Özel, Büyükşehir Belediye Başkanlarının gücü, desteği, imkanları olmasa seçilemezdi.
"Ekrem İmamoğlu Üzerinden Yürüyen Tartışmalar Var"
İmambakır Ülküş, Aydınlık Gazetesi'nin "ABD Kılıçdaroğlu'nu Harcama Kararı Aldı" manşetini değerlendirdi. Ülküş şu açıklamaları yaptı:
- Şimdi Özgür Özel ile ilgili böyle bir tartışma yok. Ekrem İmamoğlu üzerinden yürüyen böyle bir tartışma vardı. Başta ABD olmak üzere emperyalist güçler Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanılığı adaylığına karşı bir tutum aldılar. Çünkü CHP, bir çok Amerikancı, NATO'cu tutum almasına rağmen kökü Kuvayi Milliye'ye dayanan bir parti olduğu için hiçbir zaman güvenmediler. CHP'yi kimse değiştiremez o anlamda. Kimliğinden koparamaz. Yol kazaları olabilir ama CHP'nin ana gövdesini kimse ortadan kaldıramaz. Kılıçdaroğlu da aynı suçlamalara maruz kaldı. 'Atatürkçüleri partiden tasfiye ediyor' diye. Şimdi yeni yönetim için böyle diyorlar.