Herkes cuma tatilini tartışıyordu! Metin Külünk Ali Erbaş'a o iddaları sordu
"Cuma günü tatil olsun" tartışmaları bir süredir gündemde. AK Parti MKYK Üyesi Metin Külünk bu tartışmalar üzerine Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yeni sorular yöneltti. Külünk, "2023 Türkiye'sinde bu konuların tartışılmasını isteyenler kimler?" dedikten sonra tek tek o iddiaları gündeme getirdi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın bir cuma hutbesinde "Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden birisi olan Cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını Cuma namazının vaktine göre düzenleyelim" ifadeleri sonrası cuma gününün tatil olması tartışması başlamıştı. Kimileri cuma gününün tatil olmasını savunurken bir kesim de bu fikre karşı çıkmıştı. O tartışmalara AK Parti MKYK Üyesi Metin Külünk farklı bir açıdan yaklaştı. Külünk Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a o iddiaları sordu.
METİN KÜLÜNK CUMA TATİLİ TARTIŞMALARINA BÖYLE DAHİL OLDU
AK Parti MKYK Üyesi Metin Külünk, sosyal medya hesabından "cuma tatili" tartışmalarına ilişkin bir açıklama gerçekleştirdi. Külünk "Günaydın” değil de “Aleyna aleykümselam” demek tavsiyesi üzerinden iki yıl geçmiş. Pazar değil de Cuma gününün resmî izin olması konusu ortaya atılmış. Neden?" ifadelerini kullandıktan sonra şu iddiaları gündeme getirdi:
Bir Diyanet İşleri Başkanı’nın 2023 Türkiye’sinde hâlâ bu gibi konularla tartışılmasını isteyenler kimler?
Zira illâ bir şey sorulması gerekiyorsa Sayın Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş‘a soruyoruz;
- Diyanet İşleri Başkanlığında üst düzey bazı yönetici ve daire başkanlarının belirlenmesi ve atanmasında FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisak açısından gerekli özeni göstermediğiniz gibi, bu hususta yapılan ikaz ve uyarıları da dikkate alınmadığınız, bu konuda sıkıştığınızda gerçeğe aykırı beyanda bulunmaktan çekinmediğiniz iddia edilmektedir.
- Geçmişi ve ilişkileri sebebiyle FETÖ ile irtibat ve iltisakı kendisini tanıyanlar tarafından bilinen, merkez ve taşra teşkilatı personelinin kendisinden rahatsız olduğu bir daire başkanının atanmasına tepki gösterilmesine karşı, gerçeğe aykırı olarak önemli bir şahsın aracı ve referans olması sebebiyle, bu atamayı engelleyemediğiniz, bu şahsın daire başkanı olmasının, iradeniz dışında gerçekleştiğini dile getirdiğiniz iddia edilmektedir.
- Diyanet İşleri Başkanı olarak göreve başladığınız günden beri FETÖ/PDY ile mücadeleyi, sadece personel ve kamuoyuna önünde konuşmalar ve açıklamalar yapmaktan, ayrıca din istismarı seminerlerinden ibaret gördüğünüz iddia edilmektedir.
- 17/25 Aralık 2013 tarihi ve hatta 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi sonrasında FETÖ ile irtibat ve iltisakını devam ettirdiği ilgili kurumlardan Diyanet İşleri Başkanlığı gönderilen bilgi ve belgeler ve diğer delillerle sabit olan Kurumun merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatında göreve devam eden bazı üst düzey kripto Fetöcüler hakkında kendi onayınız ile başlatılan soruşturmalardan rahatsız olduğunuz, bu şahıslar hakkında yürütülen tahkikatlarda, müfettişlerin ilgili kurumlardan bilgi ve belge istememesi, tanık dinlememesi, şüphelilerin ifadelerinin detaylı olarak alınmaması, bu şahısların, haklarındaki iddialar kapsamında ifadeye çağırılmayıp, yazılı beyanlarıyla yetinilmesi yönünde ilgililere baskı yaptığınız iddia edilmektedir.
- Hakkında FETÖ iltisak ve irtibat iddiasına ilişkin resmi kurumlardan gelen önemli bilgi ve belgeler bulunan bir personel hakkında tarafınızdan başlatılan FETÖ soruşturmasında, ilgililere, hakkındaki dosyanın bir an önce güzel bir şekilde getirilmesi talimatı verdiğiniz, ilgililere baskı yaparak ibra edilmesini sağladığınız, bu personeli, Başkan olarak atandığınız günden beri yanınızdan ayırmadığınız, Diyanet’te önemli kadrolara atanmasını sağladığınız, aynı anda birden çok birimi yönetmesine imkan verdiğiniz, ayrıca bu şahsın ibra edilmesini sağlayan kişileri önemli görevlerle ödüllendirdiğiniz iddia edilmektedir.
- FETÖ silahlı terör örgütü elebaşı Fethullah GÜLEN’in çok yakınında bulunmuş, ondan özel ders okumuş bir şahsı, ikaz ve tepkilere rağmen, Diyanet İşleri Başkanlığındaki en önemli daire başkanlıklarından birisi olan Bilgi İşlem Daire Başkanlığına atadığınız ve bu görevi 4 yıldan fazla yapmasına imkan verdiğiniz, bu şahsın, Bilgi İşlem Daire Başkanı olarak görev yaptığı dönemde bu dairenin yürütmesi gereken iş ve işlemlerin çoğunluğunu, bu dairede çalışan kadrolu mühendis ve programcılarla yapmak yerine, kurum dışından çoğu güven vermeyen şirketlerle yapmayı tercih etmesine göz yumduğunuz iddia edilmektedir.
- Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ile Diyanet TV ve Diyanet Radyo’da Türkiye Diyanet Vakfı üzerinden çeşitli ünvanlarda çalıştırılan kimselerle ilgili güvenlik soruşturması ve sosyal çevre araştırması yaptırılmadığı, bu kimselerin büyük bir kısmının geçmişte FETÖ ile irtibat ve iltisakı bulunan medya kuruluşları ve şirketlerde çalıştığı, ailelerinden çok sayıda kimsenin bu ihanet örgütü ile irtibat ve iltisakı sebebiyle işlem gördüğü ortaya çıkmasına rağmen, mezkur şahısların aynı pozisyonlarda istihdam edilmeye devam edildiği iddia edilmektedir.
-
04.05.2019 tarihinde yapılan Türkiye Diyanet Vakfı Genel Kurulunu, Diyanet İşleri Başkanlığında FETÖ/PDY yapılanmasıyla, ayrıca yolsuzluk ve usulsüzlüklerle aktif mücadele üst düzey bazı Diyanet çalışanlarının tasfiye edilmesi için bir fırsata dönüştürdüğünüz iddia edilmektedir.