Cumhurbaşkanı Erdoğan "Göreve Başlama Töreni"nde konuştu
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için 'Göreve Başlama Töreni' düzenleniyor. Erdoğan törende konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için 'Göreve Başlama Töreni' düzenleniyor. Erdoğan törende konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Aziz milletim, değerli devlet ve hükümet başkanları, değerli Meclis başkanları ve devlet başkanı yardımcıları, değerli ülke temsilcileri, yurt içinden ve yurt dışından gelen değerli dostlarım, sizleri en kalbi duygularımla hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Sizleri bu tarihi törenimiz münasebetiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, milletin evinde, 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenen bu mekanda ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Sözlerimin hemen başında rabbime bizlere bir 5 sene daha Türkiye'ye ve Türk milletine hizmet etme imkanı verdiği için hamdediyorum. Oylarıyla destek ve teveccühleriyle buna vesile olan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Bizleri bir kez daha Cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin kardeşimin hepsine tek tek teşekkürlerimi sunuyorum.
İradeleri farklı yönde tecelli etse de sandıklara giderek demokrasimizin gücüne güç katan tüm vatandaşlarımı tebrik ediyorum. Kilometrelerce yol kat ederek, kimi zaman saatlerce sıra bekleyerek anavatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiren yurt dışındaki gurbetçilerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum.
6 Şubat'ta asrın felaketini yaşadıkları, sırf oy tercihlerinden dolayı son 2 haftada sayısız hakarete maruz kaldıkları halde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış yüz milyonlarca mazlum ve mahzun gönlün de duasını aldık. Türkiye deyince gözleri parlayan, gözyaşı döken, bizimle sevinip bizimle üzülen tüm kardeşlerime şükranlarımı özellikle ifade ediyorum.
Seçimleri müteakip arayarak sevincimizi paylaşan devlet ve hükümet başkanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreçte yanımızda duranların desteğini hiçbir zaman unutmayacağız. 28 Mayıs gecesi ülkemizle birlikte Afrika'dan Asya'ya, gönül coğrafyamızın tamamında sokaklara taşan o muhteşem sevgi selini unutmayacağız. Tüm bunlarla birlikte dergi kapakları üzerinden milli iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Şahsımız nezdinde Türkiye'ye yönelik bu büyük sevdanın hakkını en güzel şekilde vermeye çalışacağız. Rabbim bizi milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum.
Aziz milletim, değerli dostlar, Türkiye siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini daha alnının akıyla geride bıraktı. 14 Mayıs'ta seçimlerin Meclis'le ilgili boyutunu Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekiliyle hamdolsun başarıyla tamamlamıştık. Ancak Cumhurbaşkanı seçimi, rakibimize fark atmamıza rağmen ilk turda yüzde 50 artı 1 şartı aranması sebebiyle ikinci tura kalmıştı. 28 Mayıs'ta milletimiz 0,50 oy oranıyla yarım bıraktığı işi tamamlamak için yeniden sandıklara gitti. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde 87'yi aşmıştır. İkinci turda da yine yüzde 85'i bulan rekor bir katılım seviyesine ulaştık. Milletimizin akın akın sandıklara koştuğu 28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy alarak Cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha Türkiye ve Türk milletine hizmet etme şerefine nail olduk.
Bu ulvi görevin uğruna ve yoluna ömrümü adadığım milletime, gönül coğrafyamızın her yanına ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin şahsımıza, partimize ve ittifakımıza olan güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız. 'Aşkınan çalışan yorulmaz' diyerek Türkiye için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz.
Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve mezhebe mensup olursa olsun 85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bu hassasiyetimizi hep muhafaza ettik. Hizmet götürürken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık. Bölgecilik, particilik veya ayrımcılık hiçbir zaman yapmadık. Şeyh Edebali gibi, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' dedik, Yunus Emre gibi, 'Yaradılanı severiz yaradandan ötürü' dedik. Ahmedi Hani gibi, 'İnsan en büyük kalemin çizdiği nakıştır.' dedik. Bugün de aynı hikmet ışığının izinden gidiyoruz. Bugün de aynı idealleri, aynı ilkeleri savunuyoruz. Nefreti, öfkeyi, husumeti öne çıkaran değil, muhabbeti, hoşgörüyü, kardeşliği, kucaklaşmayı yücelten bir anlayışla hareket ediyoruz. Gelin canlar bir olalım, sevelim, sevilelim diyoruz. Bu samimi çağrımızın bütün renkleri, zenginlikleri ve farklılıklarıyla 85 milyonun tamamında makes bulacağına yürekten inanıyorum.
Türkiye'nin her bir vatandaşının enerjisine, katkısına, fikrine ihtiyacı var. Türkiye'nin, 85 milyonun tüm fertlerinin tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var, Türkiye'nin birliği ve beraberliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Millet olarak bu güçlü birlikteliği yeniden tesis etmemiz gerekiyor.
Burada bir kez daha altını çizerek ifade etmek isterim ki seçim dönemi 28 Mayıs gecesi itibarıyla sona ermiştir. Milli irade sandıkta iki kez tecelli etmiş, millet kesin kararını vermiştir. Türkiye, sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla artık yeni bir yola girmiştir. Allah'ın izniyle Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır.
İnşallah bu akşam yeni kabinemizi açıklayacağım. Yeni kabinemizle birlikte de Türkiye Yüzyılı'nı nakış nakış işlemeye devam edeceğiz.
Gecikmeden Salı günü ilk Kabine toplantımızı inşallah yapacağız. Seçim gündemine takılıp kalmak, Türkiye'ye patinaj yaptırmak demektir. Müflis tüccar misali sürekli eski defterleri karıştırmanın ülkeye de millete de hiçbir faydası yoktur. Hep birlikte önümüze bakmalı, geleceğe odaklanmalı, artık yeni şeyler söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişteki hatalardan ders çıkararak, istikbali inşa etmenin gayreti içinde olmalıyız.
Biz seçimler sonrasında iç muhasebesini yapan, kendini yenilemeyi, güncellemeyi başaran bir geleneğe sahibiz. Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek, güçlü yanlarımızı daha da tahkim ederek bugünlere geldik. Her seçim sonrasında yeni bir sayfa açtık. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık. Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimizle birlikte bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk.
Zaferlerimizle birlikte tevazuumuzu da büyüttük. Ancak ezici çoğunlukla kazandığımız 17 seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmedik. En büyük sıkıntımız zaten ülkemizde bu noktada gerçekten gayretli bir muhalefetin olmayışıdır. Eski alışkanlıklarını terk etmeye maalesef yanaşmadılar. Milletin maslahatı yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler, samimi bir öz eleştiri yapmaktan ziyade hatayı, kusuru, başarısızlıklarının sebebini hep vatandaşta aradılar. Hemen her seçim sonrasında musafahalaşmak için uzattığımız eli hep sıkılı yumruklarla karşıladık. Bu sefer farklı bir tavır sergilemelerini umut ediyoruz. Türkiye'nin ve Türk demokrasisinin selameti açısından muhalefetin de mesuliyet bilinciyle hareket etmesini bekliyoruz. Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı, siyasetçisiyle tüm muhalefet cenahının artık milli iradeyle barışmasını istiyoruz.
Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına kavuşmanın heyecanını yaşadığımız bu yılda Türkiye'nin bir büyük kucaklaşmaya ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Buradan tüm vatandaşlarıma, ilçeleri, köyleri, haneleriyle, 81 vilayetimizin tamamında bir kardeşlik seferberliği başlatmaya davet ediyorum. Gün, bir olma, beraber olma, bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür. Gün, evlatlarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür. Gelin seçim dönemindeki kırgınlıkları, kızgınlıkları bir taraf koyalım, gelin küslük olmuşsa, kalpler kırılmışsa barışmanın yollarını arayalım. Gelin hep beraber Türkiye Yüzyılı'nın inşasına omuz verelim.
Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını şanına, ruhuna ve manasına uygun bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte idrak edelim. İnşallah el birliğiyle, gönül birliği içinde bunu başaracağımızdan asla şüphe duymuyorum. Davetimize icabet eden tüm vatandaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.
14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim sonuçlarının elbette pek çok anlamı vardır. Milletimiz bir kez daha demokratik kazanımlarına sahip çıkarak bizlere durmak yok, yola devam, çalışmaya devam demiştir. Tabii yetmez hizmet ve eser üretmeye de devam demiştir. Milli iradenin üzerine gölge düşürme girişimleri akamete uğramış, tıpkı bir asır önce olduğu gibi manda ve himaye tekliflerini milletimiz yine reddetmiştir. Eser ve hizmet siyaseti popülizme galip gelmiş, insanımızın basiret ve ferasetinin hafife alınmaması gerektiği tekrar anlaşılmıştır. 1950'den beri neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle yara alan Türk demokrasisi, rüştünü tüm dünyaya bir kez daha ispat etmiştir. Seçmenin yarısını bile sandığa götüremeyenlerin attığı diktatörlük ve otokrasi iftiralarının içinin tamamen boş olduğu görülmüştür.
Bu seçimlerle 10 yıllardır ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları boşa çıkarmakla kalmadık, aynı zamanda geleceğimizi de garanti altına aldık. Yine bu seçimlerde Türkiye Yüzyılı teklifimizin insanımız tarafından kabul edildiğini gördük. Bir asır önce milli mücadelesini Cumhuriyetin kuruluşuyla tamamlayan milletimiz, Cumhuriyetin ikinci asrını da Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır. Önümüzdeki 5 yıl boyunca bu vizyonumuzu adım adım uygulamaya geçireceğiz.
Seçim meydanlarında halkımıza verdiğimiz sözlerin hepsinin takipçisi olacağız. Son 21 yıldır olduğu gibi neyi vadetmişsek inşallah tek tek bunları gerçeğe dönüştüreceğiz. Demokrasimizi darbe ürünü mevcut anayasadan kurtararak özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı bir anayasa ile güçlendireceğiz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal'in, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesini hakiki manasıyla pratiğe dökmekte kararlıyız.
5 sene boyunca Türkiye Cumhuriyetinin şanını ve şerefini korumak, itibarını artırmak, adını dünyada yüceltmek için bütün gücümüzle çalışmaya söz veriyoruz. Gayret bizden tevfik Allah'tandır inancıyla bugünden itibaren Türkiye Yüzyılının inşası için bismillah diyoruz.
101 PARE TOP ATIŞI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anıtkabir ziyaretinin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne dönüşte Atlı Tören Birliği tarafından karşılandı.
Atlı Tören Birliği Söğütözü Caddesi'nde karşıladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin A Kapısı'na kadar eşlik etti.
Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni için Külliye'ye geçen Erdoğan, devlet ve hükümet başkanları ve uluslararası teşkilatların başkanlarını ağırlıyor.
Öte yandan, Erdoğan'ın süvari birliğiyle Külliye'ye girişi sırasında 101 pare top atışı yapıldı. Ayrıca Hava, Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıklarına bağlı ordu karargahlarında da 101 pare top atışı gerçekleştirildi.
Törende, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Armoni Mızıkası, TSK Mehteran Takımı ile TSK Tarihi Birlik de yöresel kıyafetleriyle hazır bulundu.