6-8 Ekim olayları davasında karar

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen duruşmaya bazı sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Selahattin Demirtaş'ın ise karar duruşmasına katılmadığı görüldü. DEM Parti, Türkiye İşçi Partisi yöneticilerinin yanı sıra CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından görevlendirilen CHP'li heyet de duruşmayı takip etti. Duruşma salonu içerisinde ve Sincan Cezaevi yerleşkesi önünde geniş güvenlik önlemleri alındı.

Duruşmada davaya gelen belgelerin okunmasının ardından mahkeme başkanı sanık avukatlarının, duruşmanın seyrine ilişkin beyanları varsa alınacağını söyledi.

Sanık avukatları, "Davada tüm ceza yargılanmaları ilkeleri ihlal edilmektedir. Bugün karar kurmayın. Müvekkillerle ilgili tahliye kararı verin. Mahkemeye gelen belgelere ilişkin de sonraki duruşmada beyanlarda bulunalım" diyerek talepte bulundu.

'DEM PARTİ VE CHP'YE TEŞEKKÜR'

Avukat beyanları sonrasında mahkeme, sanık avukatının talebine ilişkin ara karar verdi. Mahkeme başkanı, sanık avukatının duruşmanın ertelenmesi talebinin reddine, tahliye talebinin hükümle birlikte değerlendirilmesine karar verildiğini bildirdi. Duruşmada daha sonra sanıklara son sözleri soruldu. Eski HDP MYK Üyesi Alp Altınörs, "Burada siyasi bir dayanışmanın olduğu görülüyor. Gerek DEM Parti eş başkanlarına, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'a destekleri için teşekkür ediyorum. Bu tablo 6 Ekim'de de bu şekildeydi." dedi.

Altan Tan ise son sözünde şunları söyledi:

- Bu davanın hukuki değil siyasi bir dava olduğu kanaatindeyim. İddia makamının hakkımda yönelttiği suçlama temelsizdir. Yıllardır PKK'nın yürüttüğü eylemlere karşı olduğum gibi devletin kürt sorununa yaklaşımını da yanlış buluyorum. 3. yol demokratik çözüm esas doğru olan yoldur. 6 Ekim 2014'te HDP Parti Meclisi toplandı. O tarihte hem Parti Meclisi hem de MYK üyesiydim. Bu toplantıda demokratik protesto ortak görüştü. Bu görüşte şiddet ve terör yoktu. Hiçbir örgütün üyesi değilim. Beraat talep ediyorum.

DEMİRTAŞ, YÜKSEKDAĞ VE KIŞANAK KARAR DURUŞMASINA KATILMADI

Daha önceki duruşmalara SEGBİS üzerinden bağlanan Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Gültan Kışanak karar duruşmasına katılmadı. Duruşmada avukat Özgür Faik Erol'un duruşmanın ertelenmesi talebini Mahkeme, reddetti.

KARAR AÇIKLANDI

Kobani davasında130 sayfalık karar metni okunurken avukatlar salonu terk etti. Heyet kararı okumayı durdurdu.

6-8 Ekim 2014'te çıkan sokak eylemlerine ilişkin Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın da yargılandığı davada karar açıklandı.

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'e 10 yıl hapis cezası verildi.

HDP'li siyasetçi Ali Ürküt'e, 'devletin birliğini bozma eylemine yardım suçundan' 13 yıl 4 ay hapis cezasına, Ürküt’ün tutukluluk halinin devamına, suç işlemeye tahrikten de ayrıca 3 yıl 9 ay hapis cezası verilmesine hükmedildi.

Alp Altınörs'e, 'Devletin birliğini bozmaya yardım eylemi'nden 18 yıl hapis cezası, suç işlemeye tahrik suçundan da 4 yıl 6 ay ceza verildi. Tutukluluğunun devamına hükmedildi.

Ayla Akat'a, 'terör örgütü üyeliği' suçlarından 9 yıl 9 ay ceza verildi. Akat'ın tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliyesine hükmedildi.

Aynur Aşan'a 'örgüt üyeliği'nden 9 yıl hapis cezası ve tutukluğunun devamına karar verildi.

Ayşe Yağcı'ya 'örgüt üyeliği'nden 9 yıl ceza verildi. Yağcı'nın tutukluluk süresi dikkate alınarak tahliye kararı verildi.

Bülent Parmaksız, 'devletin birliğini bozma' suçundan 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cihan Erdal ve Dilek Yağlı'ya 16 yıl hapis cezası verildi.

Gültan Kışanak'a silahlı terör örgütü üyeliği suçundan 12 yıl ceza verildi. Kışanak'ın tutukluluk süresi dikkate alınarak tahliye kararı verildi.

Günay Kubilay hakkında davada devletin birliği ülke bütünlüğünü bozma suçu sabit, eylemin yardım kapsamında kaldığı belirlenerek 16 yıl, suç işlemeye tahrik suçundan ise 4 yıl 6 ay hapis kararı verildi.

İbrahim Şengül hakkında devletin birliği ülke bütünlüğünü bozma suçu sabit, eylemin yardım kapsamında kaldığı belirlenerek 16 yıl, suç işlemeye tahrik suçundan ise 4 yıl 6 ay ceza verilerek tutukluluğunun devamına karar verildi.

Meryem Adıbelli'ye silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 9 yıl ceza verildi. Adıbelli'nin tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliye edilmesine karar kılındı.

Mesut Bağcık davada terör örgütüne üye olmak suçundan 9 yıl ceza aldı.

Nazmi Gür hakkında ise 18 yıl ceza verildi. Ayrıca Gür'ün suç işlemeye tahrik suçundan 4 yıl 6 ay hapsine karar verilerek tutukluluğunun devamı karar kılındı.

Pervin Oduncu, davada 18 yıl ceza aldı. Oduncu'nun işlemeye tahrik suçundan 4 yıl 6 ay hapsine karar verilerek tutukluluğunun devamına karar verildi.

Sebahat Tuncel, hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 12 yıl karar cezaya hükmedildi. Tuncel'in tutukluluk süresi dikkate alınarak tahliye kararı verildi.

Selahattin Demirtaş ise "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçuna yardımdan 20 yıl, 2 kez "suç işlemeye tahrik" suçundan 7 yıl 6 ay hapis, 4 kez "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 10 yıl, "halkı kanunlara uymamaya tahrik" suçundan 1 yıl 6 ay, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçundan 1 yıl 6 ay "suçu ve suçluyu övme" suçundan da 1 yıl 6 ay olmak üzere toplam 47 ayrı suçtan toplam 42 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Heyet, sanığın yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak hakkında Türk Ceza Kanununun 62. maddesindeki indirim hükümlerinin uygulanmamasına karar verdi.

Figen Yüksekdağ ise "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçuna yardımdan 19 yıl, "suç işlemeye tahrik" suçundan 4 yıl 6 ay, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1 yıl 6 ay, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçundan 2 yıl, 2 kez "örgüt propagandası" suçundan 3 yıl, "seçim yasaklarına aykırı hareket etmek" suçundan da 3 ay olmak üzere toplam 30 yıl 3 ay hapis cezası aldı.

Sanıklar, Aysel Tuğluk, Altan Tan, Ayhan Bilgen, Berfin Özgü Köse, Bircan Yorulmaz, Can Memiş, Emine Beyza Üstün, Gülfer Akkaya, Gülser Yıldırım, İbrahim Binici, Sırrı Süreyya Önder ve Sibel Akdeniz'in üzerlerine atılı suçlardan "delil yetersizliğinden" beraat etti.