Filistinlilerin Hikayesini Anlatan Emma Askar Kimdir? Videosuyla Milyonları Ağlattı

Mısırlı, 32 yaşındaki Emma Askar 12 yıldır içerik üreticiliği yapmaktadır. 

Askar, 2020'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla başlayan karantina sürecinde kendi sayfasını kurduğunu dile getirerek "Bu kendi sayfamda önem verdiğim konuları anlatmaya ve kendi içeriğimi oluşturmaya karar verdim. Burada da kişisel yaratıcılık sürecim başladı." diye konuştu.

"MUTLU OLAMIYORDUM ÇÜNKÜ GAZZE’DE OLANLARI TAKİP EDİYORDUM"

Emma Askar, Şeyh Cerrah Mahallesi'nde olanlardan sonra bölgede olanları yakından takip ettiğini anlatarak "Mescid-i Aksa'daki saldırıları ve gösterileri biliyorsunuz. Her zaman bu yaşananlar aklımdaydı ve beni çok etkiliyordu." ifadelerini kullandı.

Askar, Gazze'nin bombalanmaya başlanmasının Ramazan Bayramı'na denk geldiğine belirterek "Bu tarihlerde Müslümanların aileleriyle bir araya gelmesi, seyahat etmesi ve zamanın tadını çıkarması gerektiği vakitlerdi. Ancak Gazze'de olanların yanlış olduğunu hissediyordum. Mutlu olamıyordum çünkü Gazze'de olanları takip ediyordum, bu da beni çok üzüyordu." dedi.

Bayram tatilinden eve döndüğünde 7-8 yaşlarında çizdiği bir resmi bulduğunu belirten Askar, Filistin'deki ikinci intifada döneminde 21 yıl önce çizdiği bu resimde bir tarafta bayramda uçurtma uçuran çocuklar varken bir taraftan da tankların karşısında olan çocuklar olduğunu tasvir ettiğini anlattı.

"İKİNCİ İNTİFADA'DA ÇİZDİĞİ RESİMLER ŞARKISI İÇİN İLHAM OLDU"

Askar, aynı yıllarda babasının arkasına saklandığı esnada kurşunların hedefi olan sembol fotoğraflarında yer alan Filistinli Muhammed Durra'nın hikayesinin de kendisin çok etkilediğini ve bunu da resme döktüğünü anlatarak şöyle devam etti:

 "21 yıl önce 7-8 yaşında bir çocukken televizyonda çocukların öldüğünü, evlerin bombalandığını izliyordum. Şimdi 21 yıl sonra yine ne yazık ki aynı görselleri görüyoruz."

Resimlere tekrar bakınca yaşanan acıları bir kez daha dile getirmek istediğini anlatan Askar, "Ne hissettiğimi biliyordum ve bunu sanat ile ifade etmek en sağlıklısıydı. Bu işe koyulurken açıkçası videonun bu kadar yayılacağını bilmiyordum. Bir Mısırlı olarak videolarımı genelde Arapça yapıyorum ancak bu konuyu insanların gerçekten öğrenmesini istiyorsam bunu İngilizce yapmalıydım. Ben vaaz vermiyorum ya da öfkelenmiyorum, ne olursa olsun önem verdiğim konuları sanatla anlatıyorum." diye konuştu.

Askar, söz konusu videoyu yaparken bu kadar yayılmasını beklemediğini ifade ederek "İlk kez bir videoyu izlenme almak için yapmadım. Çünkü bunu yaparken düşüncelerimi ifade etmek istiyordum. Ancak en çok izlenme alan videom oldu ve bu da en önemlisiydi bence. Aldığım geri dönüşler ve izlenmeler insanların bu tarz bir şeye ne kadar ihtiyacı olduğunu gösterdi." değerlendirmesini yaptı.

Bir duygu karmaşası içinde olduğunu söyleyen Askar, "Kişisel düzeyde, dürüst olmak gerekirse bir içerik üreticisi olarak hiç ulaşamadığım bir başarıya ulaştım. Dün Instagram hesabımın 3 bin takipçisi vardı bugün 36 bine ulaştı. Bu, büyük bir ilerleme. Ancak aynı zamanda bu başarıya, çok hüzünlü bir hikaye anlatarak ulaştım." ifadesini kullandı.

Askar, gördüğü büyük ilginin ardından üzerinde daha büyük bir sorumluluk hissettiğini belirterek "Şu anda Mısır'daki bir içerik üreticisi olarak mesajımın daha da yayılmasını sağlamalıyım. Umarım ki bu mesaj, bir noktada hükümetlerin harekete geçmeleri için bir baskı oluşturur. Şu anda ne yazık ki aciz bir durumdayız." dedi.

Sosyal medya sayesinde insanların formüle edilmiş haber kanallarına muhtaç olmadığının altını çizen Askar, "İnsanlar şu anda gerçekleri kendileri görebiliyor, bu da büyük bir olanak. Mesajımızı yaymaya devam etmeliyiz." diye konuştu.

 İSRAİL’E SİLAH VE PARA VERMEYİ DURDURUN BU İNSANLIĞA KARŞI SUÇ

Askar, Biden yönetimi ve diğer yönetimlere mesajının ne olduğunun sorulması üzerine, "İsrail'i desteklemeyi, onlara silah ve para vermeyi durdurun. Şu anda verdikleri silahlarla ne yapıldığını görüyorlar ve buna kör kalmalarını anlamıyorum. Bunun bir çatışma olmadığı apaçık ortada. İki ordu birbiriyle çatışmıyor. Buna çatışma diyemeyiz, bunun meşru müdafaa olduğunu öne sürmek çok saçma. Bu tarafta ölen insanlara bakın, bu meşru müdafaa değil. Bu bir savaş suçu, insanlığa karşı suç. Umarım bir noktada bunları görürler ve dünya bunları görmezden gelmez." ifadelerini kullandı.