8 Nisan'daki son yazımda, Denizli'deki antiemperyalist çizgideki vatansever basın mensuplarının baskı altında olduğunu ve bu sorunun çözümü için Ankara'nın müdahale etmek zorunda olduğunu anlatmaya çalıştım.
Anlatmaya çalıştım çünkü; AK Parti içinde veya dışında anti-emperyalist çizgideki milli duruşu olan her aydın, gazeteci Denizli'de hedeftedir.
Bu yazımda tekrar tekrar yazıyorum!
Özellikle milli konulara değinen basın mensuplarının kafaları göstere göstere ezilmektedir.
Abartısız özetleyerek tekrar yazıyorum!
Denizli'de Mehmetçiği savunmak suç olmuştur!
Denizli'de Cumhurbaşkanını savunmak suç olmuştur!
Denizli'de milli olan her şeyi savunmak suç olmuştur!
Denizli'de Türkiye'yi savunmak suç olmuştur!
Denizli'de her şeye serbestlik ve özgürlük vardır; bir tek Türkiye'yi savunmak suçtur!
Denizli'de Türkiye'yi savunanların ise kafaları ezilip, baskı kurulmaktadır.
Denizli'de Türkiye'yi ilgilendiren milli konular sansürlenmektedir.
Sansürlenen konuların içerisinde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de haklarını koruması, S-400 alımı ve sebepleri, Diyarbakır anneleri, Mehmetçiğin PKK terörüne ve FETÖ’ye karşı başarılı mücadelesi, Türkiye’nin Batı’ya karşı yerli ve milli duruşu gibi konular vardır.
Denizli medyası incelendiğinde görülecektir ki, benimle birlikte ancak birkaç basın mensubu Türkiye'nin güvenliği hakkında yayın yapmakta, yapmaya çalışmaktadır. Çalışmaktadır; çünkü, kalan bu birkaç kişi dahi yoğun baskı ile karşılaşmaktalar. Bu kişiler de yalnızlığa terk edilmiştir.
Bu kişilerin yaptığı haberler dışında Denizli'de bir tane Türkiye'nin milli konularla ilgili haber görememekteyiz.
Üstelik sadece milli konular değil Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları bile sansürle karşılaşmaktadır.
Çünkü Denizli'de Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarını yok saymak, yer vermemek, sansürlemek artık son derece doğal, artık son derece olağan hale gelmiştir.
O kadar basın mensubu içerisinde Erdoğan'ın açıklamalarını yer veren ben ve bir kaç kişiye kalmıştır zaten milli konulara yer veren basın mensuplarıda yalnızlığa terk edilmiştir.
Nasıl geçmişte Türk aydını, yakılıp, yıkılıp, vurulup işkenceye atılıp yok edilmek istenmekteyse günümüzde de aynısı Denizli'de yapılmak istenmektedir.
Özetle tekrar etmek istiyorum!
Denizli'de vatansever basın mensupları yok edilmek istenmiştir!
Denizli'de vatansever basın mensupları yok edilmek istenmiştir!
Denizli'de vatansever basın mensupları yok edilmek istenmiştir!
Ve bunu "nasıl olsa denetleyen yok, istediğimizi yaparız" mantığıyla yapmaktadırlar.
Ancak belirtelim!
Türkiye'nin tüm milli aydın birikiminin gözü artık Denizli'dedir.
Bu işin dönüşü kalmamıştır!
EVRENSELCİLERİ DENİZLİ'DE KİMLER DESTEKLEDİ?
Diğer taraftan 8 Nisan'da yayımlanan yazımdan sonra, Denizli'deki bazı kesimlerin panikle korkuya kapıldıklarını görüyoruz.
Denizli'de bazı kesimler sanki yapılacak olan büyük bir operasyonun kokusunu almışçasına önlem amaçlı bir takım girişimlerde bulundukları gözümüzden kaçmıyor.
Çünkü, 8 Nisan'a kadar olan süre boyunca, Evrensel gazetesine yakınlığını ile bilinen Ayna Haber'de, AK Partili belediye başkanlarının düzenli ve sürekli reklamlarını görüyorduk. AK Partili belediyeler, adeta bu sitenin ayakta kalmasını maddi olarak finanse etmekteydiler. Fakat bu hafta itibariyle, AK Partili belediye başkanlarına ait reklamlar siteden kaldırılmış durumdadır. Silmişler.
Ancak ne kadar silerlerse silsinler arşivler yalan söylemez!
Bilindiği gibi Evrensel gazetesi , "EMEP"adıyla bilinen siyasi partinin yayın organıdır.
EMEP, HDP'yi desteklemektedir. Üstelik EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, HDP'den milletvekili olmuştur.
Denizli'de yayın yapan Aynahaber ise; çalışanlarıyla beraber sosyal medya adreslerinden Evrensel'i desteklediklerini hiçbir zaman gizlemeye gerek dahi duymadılar!
Şimdi şu soruların cevabını benimle birlikte kamuoyu da aramaktadır:
HDP Milletvekili Tüzel’in yayın organı Evrensel'e çalışanlarıyla birlikte desteğini açıklayan; yani açıkça Türkiye’nin temel meselelerinde siyasi taraf olan Ayna Haber'in sitesinde AK Partili belediyelerin reklamlarının ne işi vardır?
- Eğer AK Partili belediyeler Ayna Haber'i destekliyorsa, bu destek ne kadar zamandır devam etmektedir?
- AK Parti'nin Denizli'deki belediyeleri yayınlanan reklamları için Ayna Haber sitesine bu zamana kadar ne kadar ödeme yapmıştır?
- Denizli'de AK Parti içi ve dışı vatansever basın mensuplarının kafası göstere göstere ezilirken, Türkiye'yi savunmak suç olmuşken, AK Partili belediye başkanlarının reklamlarının bu haber sitesinde ne işi vardır?
PKK terörünü hiçbir zaman lanetlemeyen, tersine; kimi zaman açıkça sahiplenen, TBMM çatısı altında hiçbir milli meselemizde ortak imza vermeyen, Türkiye’ye savaş ilan eden küreselcilerin her politikasını sahiplenen HDP’nin destekçilerinin Denizli’de yıllardır bizatihi AK Parti belediyeleri üzerinden maddi olarak finanse edilmelerinin bir izahı var mıdır?
En önemli soru ise şudur: AK Parti'nin Denizli'deki yönetiminin, milletvekillerinin, eski bakanların; yani, kurmay kadrosunun bu duruma ne gibi yanıtı vardır?
POZ VERMEKLE KURTULUŞ SAVAŞI VERİLMEZ!
Şunu tekrar belirtmek istiyorum. Sadece Türkiye değil, şu an tüm dünya olağanüstü bir süreçten geçiyor.
Bir kaç istisna ülke hariç, hemen hemen tüm ülkeler kendilerini savaş düzenine göre tekrar dizayn etmektedirler.
Bu noktada her ülke, kendi savunma mekanizmalarını kurmaktadır. Yaklaşık 5000-6000 yıllık devlet geleneğine sahip Türk devleti de bu ülkelerden biridir. Türkiye kendisini savunacaktır ve savunmaktadır.
Denizli'deki siyasilerimiz anlamalıdır ki; 20 yıl önceki siyasi propagandaların devri bitmiştir.
Artık siyasilerimizin sosyal medyadan poz vererek Türkiye'yi savunmanın zamanı bitmiştir.
Eğe poz vermekle Kurtuluş Savaşı verilseydi bu kutsal görevi siyasilere, aydınlara vermez cansız mankenlere verirdik.
5000 BİN YILLIK DEVLET GELENEĞİMİZİ ARKAMIZA ALARAK İLERLİYORUZ!
Denizli'deki durumu özetledim ancak vatandaşlarımız ve Denizlililerimiz müsterih olsunlar.
Herkes emin olsun ki; Türkiye'yi savunmaya Denizli'den başlayacağız!
Türkiye'nin milli aydın birikiminin gözü Denizli'dedir!
Ülkemiz sahipsiz değildir; Denizli de sahipsiz değildir!
Arkamızda koskoca bir tarih vardır!
Fransa kralına o muhteşem mektubu yazıp “Sen ki Fransa kralısın ben ki Cihan imparatoruyum” diye seslenen Kanuni Sultan Süleyman'ı, Köhne Bizans'ın köhne surlarını yıkıp İstanbul'u alan Fatih Sultan Mehmet'i , Yunus Emreleri, o muhteşem eserleriyle Mimar Sinan'ı, Hacı Bektaş Velileri, Pir Sultan Abdalları, Korkma! diyerek büyük milletine seslenen Mehmet Akif Ersoyları, en nihayetinde 7 düvele karşı Kurtuluş Savaşı veren Gazi Mustafa Kemal Atatürkleri, bu topraklarda “büyük” olarak anılan kim varsa arkamıza alarak ilerliyoruz!
Kısaca 5000 yıllık devlet geleneğimizi arkamıza alarak geleceğe bakıyoruz!
Ülkemizi savunup Denizlimizi de çetelere teslim etmeyeceğiz!
GERÇEK ATATÜRKÇÜLERİN, GERÇEK ÜLKÜCÜLERİN VE GERÇEK DİNDAR MİLLİCİLERİN BİRBİRLERİNİ ANLAYACAĞI VE ORTAK MÜCADELE VERECEĞİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ!
ÖNÜMÜZ AÇIK! ZAFERE İNANIYORUZ! ÇÜNKÜ BİZ VARIZ! BORA ÖZİZMİRLİ
