1 Nisan Cuma günü Muğla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi tarafından düzenlenen Zeytinyağı Kalite Ödülü Yarışmasının ödül töreni yapıldı.
Etkinlik Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinin Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Muhteşem bir ortamda yapılan törene Muğla Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Muğla Milletvekilleri Yelda Erol Gökcan ile Mehmet Yavuz Demir, Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı ve daha birçok protokol üyesi ile basın ve üreticiler katıldı.
Birinci şaka: Muğla’nın ve Milas’ın CHP’li belediye başkanları katılmadılar. AKP Muğla milletvekilleri dışında diğer partilerin milletvekilleri de yoktu.
İkinci Şaka: Türkiye ve Dünyanın sayılı zeytincilerinden Ali Osman Menteşe ilk konuşmacı olarak kürsüye davet edildi.
Menteşe, Milas’ın Memecik zeytininin ve zeytinyağının bugün çok başarılı bir noktaya geldiğini anlattı. Bu törene çok sayıda üreticinin katılmasından duyduğu sevinci dile getirdi. Menteşe özetle şöyle konuştu:
“Memecik zeytinyağı ödülleri artacak. Ancak biz zeytinciler şu sıralar biraz hüzünlü ve endişeliyiz. 1939’dan bu yana kanunla korunan zeytinlerimiz, şimdi yönetmelik değişikliği sonucu bir saldırıyla karşı karşıya. Neyin ne zaman olacağı belli değil. Hangi zeytinliğin altında maden aranacak, hangi zeytinliğe ne zaman kepçe girecek bilmiyoruz; bu bizi hüzünlendiriyor, endişelendiriyor. Konuyla ilgili yönetmelik iptal davası devam ediyor. Yargı süreci işliyor. Bu davanın kısa sürede sonuçlanmasını diliyorum. Ankara’da yargıçların olduğuna ve bu iptal davasının zeytincilerin lehine sonuçlanacağına inanıyorum.”
“Konuşmamı milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşındaki iki dizesini zeytinlerimize uyarlayarak bitirmek istiyorum”
“Zeytinci! Zeytinliğine alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. ”
Salon alkıştan yıkılırken protokolde buz gibi soğuk bir sessizlik hakim oldu. Ali Osman Menteşe’ninki esaslı bir “şaka”ydı.
Üçüncü Şaka: Ali Osman Menteşe’den sonra ev sahibi Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak konuştu. Zeytinciliğin bugün geldiği başarılı noktayı anlattı ama yanısıra madenciliğin de desteklenmesini savundu. Zeytinliklere yönelik madenci tehdidinden bahsetmedi.
Dördüncü şaka: İkinci ev sahibi Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek’ti
Çiçek, zeytinyağının sağlığa ne kadar yararlı bir ürün olduğunu ve ilaç gibi satılabileceğini söyledi. Yunanistan’ın bu şekilde ürünü 110 dolara sattığını, bizim de böyle satabilmemiz gerektiğini savundu.
Dile getirilen dolarlar sıkıntılı üreticiye şakadan bir ilaç oldu.
Beşinci şaka: AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan, “Zeytin bolluk ve bereket demek. Muğla’mızın kadim kültürü. Ama son dönemlerde özellikle zeytin üzerinden yapılan muhaliflikleri asla doğru bulmuyoruz. Bizim Muğla’yı seven, vatanını milletini ve zeytinini seven üreticilere ihtiyacımız var” dedi.
“AHHH!” Taş sanki Ali Osman Menteşe’nin değil de benim kafama değdi… Ben de zeytinlerin sökülmesine muhalifim.
Altıncı Şaka: AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Yavuz Demir konuşmasında, "İktidarımız döneminde Cumhuriyet döneminden bu yana olandan 100 misli daha fazla fidan dikildi. Kimse zeytin üzerinden siyaset yapmasın. Bir tane bile ağaç kesmiyoruz. Buna herkes emin olsun. O ağaçlar taşınıyor. Türkiye’nin yargıca değil zeytin sevdasına ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.
Şaka mı? Zeytin ağacı taşınırsa tutmama, ya da tutsa da 8-10 yılda ölme tehlikesi vardır.
Yedinci şaka: Törende dizi ve sinema oyuncusu Mehtap Bayri’ye “Jüri Özel ödülü” verildi. Bayri de Muğla'nın ikinci memleketi olduğunu, Muğla'nın zeytin ve zeytinyağını dünyaya tanıtacağını söyledi.
“Artistimiz şaka yapıyor” dedim…
Sekizinci şaka: Bence birer kişiye, birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödülü verilmeli. Bu törende onlarca kişi ödüllendirildi. Çil çil bronz, gümüş, altın madalyalar dağıtıldı. Torba torba hediyeler verildi. Seneye ben de katılacağım. Şaka, şaka…
1 Nisan şakaları sürdü gitti…
Bu arada dışarıda bizleri de Ali Osman Menteşe gibi hem endişelendiren hem umutlandıran ciddi olaylar da oluyordu. Milas - Akbelen’de vatandaşın tapulu arazisinden zeytinleri sökülüyordu. Bir avuç çevreci direniyor. Yasal yollara başvuruyor. Ağaçlar yeniden yerlerine dikiliyordu… Vatandaşın atadan kalma zeytinini sök ve yeniden dik… Şaka gibi…
Milletin zeytinliğinden jandarma gözetiminde ağaç sökme hak ve yetkisi kime, kim tarafından, nasıl verilebiliyor?
Şirketin adı Limak Holding imiş. Engineering News Record dergisinin her yıl yaptığı sıralamalarda dünyanın en büyük uluslararası şirketleri arasında yer alıyor.
İşte bu güçlü şirkete karşı Akbelen’i koruyan bir avuç duyarlı insan, “Zeytinime dokunma” dedi. Yürütmeyi durdurdu ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu… 17 Nisan Pazar Günü Saat 14.00’te Milas’ta Ata Park’ta gösteri yapacaklar. Katılalım.
Herkesin durduğu, yaşadığı yeri, yurdu koruma görevi var.
1 Nisan ödül töreni şaka ile karışık güzel bir etkinlikti. Yüzlerce zeytinci mutlu oldu. Etkinliği hazırlayanları, ödül alanları ve tüm üreticilerimizi kutlarız.
Bugün 2 Nisan. Ramazan başladı. Ramazanınız bol şakalı, neşeli; sahurunuz, iftarınız bol zeytinli olsun.
Yuvanız Zeytin kadar bereketli; bedeniniz Zeytinyağı kadar sağlıklı; ömrünüz Zeytin ağacı kadar uzun olsun.