PKK yıllardır farklı isimler altında aldatıcı çıkışlar yapıyor. Bir ara KADEK, daha sonra Kongra - Gel ve KCK gibi isimler ABD/İsrail imalatıdır. Yine piyasaya pek çok birim ve komiteler sürerek ve hatta çoğu kez planladığı eylemleri o birimlere yaptırarak hedef şaşırtma taktiği izliyor. Orman yangınlarını, sabotajları "Ateşin çocuklarına" yaptırarak dikkatleri başka yöne yönelteceğini zannediyor. Ayrıca, Avrupa’da 2021 yılında PKK tarafından kurulan “Kürdistan’ı Savunma İnisiyatifinide” unutmamak lazım.
Ülkemiz içinde de başta HDP/DBP olmak üzere demokratik kitle örgütlerinde, sendikalarda, meslek kuruluşlarında, kültür-sanat kuruluşlarında, spor kulüplerinde, hemşehri derneklerinde, Alevici kuruluşlarda (Aleviler değil) faaliyet sürdürdükleri gibi çoğunda doğrudan yönetici konumunda yer almaktadırlar. PKK'yı yalnız HDP'den ibaret görmek yanıltıcı sonuçlara yol açar.
Amerikan emperyalizmi PKK'yı dört ülkede piyon olarak kullanıyor. Hatta o ülkelerin Türkiye ile karşı karşıya gelmeleri için provokasyonlara da başvurmaktan çekinmez. Bu bağlamda bir Kürtçü sitede yayınlanan PKK/KCK’nin Dış ilişkiler Komitesi bildirisi görüşümüzü doğrular nitelikte. Habere göre: “KDP’nin Türk devleti ile direk ortak beraber operasyonlara katılacağına dair bilgileri var” denilmekte. Zaten Cemil Bayık'ın 21 Mart 2022 günü Kürtçe yayınlanan konuşmasında aynı görüş dillendirilmişti. PKK bu bildirisiyle hem KDP'yi sindirmeye ve hem de IKBY'nin Türkiye ile geliştirmek istediği ilişkileri baltalamaya çalışmaktadır. Çünkü böylesi gelişmeler PKK'yı zora soktuğu gibi çıkmazını da derinleştiriyor. İşin aslına bakıldığında KDP'nin PKK konusunda dikkatli davrandığını ve "Peşmerge güçleri Şeladize-Batufa, Çoman-Sideka, hattından erzak geçişlerini durdursa PKK'nın erzak bulamaz duruma" geleceğini örgütte biliyor.
PKK'NIN ÇIKMAZI
Haberde dikkatimizi çeken bir diğer noktaya şöyle işaret ediliyor: "Dersim dağlarında üst üste defalarca tüm eyalet yönetimi tasfiye olmuş, Botan’da gerillanın iki kişilik gruplarla bile gezemediği, Amed’de gerillanın kalmadığı, Kuzey Kürdistan dağlarında tek bir mermi sesi gelmediği kocaman altı yıl geçti. PKK Kuzey’de nefes alamıyor, gruplar sürekli imha oluyor, artık imha olacak gurup bile kalmadı. Peki bunun sorumlusu kim?" denilerek bir gerçeğe parmak basılıyor. Bizler 24 Temmuz 2015 sonrası PKK'nin frenleneceğini ve eski gücünü koruyamayacağını tespit etmiş ve bu yönde tahlillere düzenli yer vermiştik. Türkiye halkının gizil etki ve birleştirici gücünü, kararlılığını görmeden yapılacak her hesap yanlış çıkar. Anadolu'nun tunç bağrına saplayacağınız hançer size geri döner! O nedenle bölücülüğün ülkemiz sathında başarıya ulaşması olasılığı yoktur.
PKK siyasetlerinin çok önemli bir kısmı yalandan oluşuyor. Yayın organlarında büyük başarılar olarak lanse etmeye çalıştığı bazı eylemlerin abartma olduğunu ve propaganda amaçlı kullanıldığını bir kez de bu haberden okuyalım: “Mamreşo, Zendura, Werxelê, Garê direnişleri birer zafer değildir. Direnmek romantik bir kelimedir, kulağa hoş gelir fakat her zaman kazanmak anlamına gelmez. Direnmek kelimesinin ardında kaybettirilen şey tasfiye olmuş, hareket edemez durumda ki bir gerillacılık ve iflas etmiş gerilla taktiği vardır. Örneğin Werxalê’de yaşanan bir zafer değildir. Werxale zamana yayılmış bir intihar biçimidir. On beş yirmi gencin ölümüne bir tünel denen bir mezara mahkum edilmesidir Zendura. PKK Türk devletini yenmemiştir. Tam tersine Türk devletinin kazandığı her yeri kazıyın altında PKK’nin direniş diye yutturmaya çalıştığı bir kaybediş vardır." Doğru söze ekleyeceğimiz bir şey olamaz!
50 YILLIK DİRENİŞ YALANI
Bu sözlerin sahibi PKK'yı iyi tanıyanlardır. PKK'nin tek başarısı Kürtlerin ABD/İsrail ekseninde harcanmasıdır. Coninin yerine ucuz ve hatta bedava ölüme gitmektir. Bu gerçeği bir de Kürtçülerin ağzından duyalım: "PKK’nin 50 yıllık direniş ve mücadele gerçeği kocaman bir yalandır. 50 yıldır dört kuşak Kürt gençleri tüketildi. Kürdistan kazanılamayacak bir savaşa mahkûm edildi, sonuçta köyler boşaldı, insanlar kaçtı. Kuzey Kürdistan'ın dağlarında kırsalında şimdi sadece ölüm var. Mücadele yeni bir hayat kurmak demekti ama siz neden Kürdistanı kuruttunuz."