Öncelikle yazımızın başında belirtelim.
ABD'nin ve NATO'nun bu zamana kadar bize kan, gözyaşı ve darbeler dışında bir getirisi olmamıştır.
ABD ve NATO için Mehmetçiğimizi katlettirmek, Doğu Akdeniz'de saldırılar planlamak, darbeler yapmak, bizi soykırımcı ilan etmek, Ege denizinde balıkçı teknelerimize saldırılar düzenletmek, vb eylemler kendileri adına, son derece normal ve olağandır.
Üstelik ABD ve NATO, bize tüm bu kötülükleri gizli değil, aksine göstere göstere, apaçık ve çekinmeden yapmaktadır.
Çünkü; ABD ve NATO için Türkiye'ye saldırmak son derede meşrudur ve bunu kendilerine hak olarak görmektedirler.
Yani gelişmelere Türkiye açısından bakarsak; ülkemize bir numaralı tehdidin Rusya'dan değil, ama kesinlikle ABD ve NATO'dan geldiğini çok net şekilde görebiliriz.
Aslında, Batı blokundan kaynaklanan tehdit ve tehlikelerin devletimiz de, halkımızda farkındadır.
Ancak, 70 yıllık Batı hegemonyasından kurtulmak pek kolay değildir. Bu süreç zaman alacaktır.
Şimdi aynı ABD ve aynı NATO, Ukrayna üzerinden Rusya'yı kuşatmaya çalışmıştır.
Ukrayna'yı yem olarak kullanan ABD ve NATO'ya karşı Rusya, ilk önce uyarılarını yapmış, arkasından uyarılar sonuç vermeyince, Ukrayna'ya yönelik operasyonunu başlatmıştır.
Rusçu değiliz! Ama doğruyu söylemek gerekirse, burada Rusya kendisini savunmaktadır.
Biz nasıl kendi milli güvenliğimiz için Suriye'de, Irak'ta ABD'nin silahlandırdığı PKK ve DEAŞ'a karşı operasyonlar düzenleyip, askerlerimizi savaşa hazırlıyorsak, Rusya da kendi milli güvenliği için Ukrayna'dadır.
Yalnız belirtmekte fayda var: Ukrayna ABD ve Batı'ya güvenerek çok büyük hata yapmıştır ve kendisine yazık etmiştir. Ukrayna bu savaşta çok yalnız kalacak, kendisini ateşe atan ABD gibi, diğer Batılı devletler açıklamalarla yetinecektir.
Ancak hal böyle iken, Amerika'nın etki ajanları tarafından ülkemiz, ABD ve NATO çıkarları için Ukrayna'daki savaşa sokulmak istenmektedir.
Özellikle medya ve siyasi arenaya baktığımızda, ABD'nin PKK'yı silahlandırmasına tek bir laf edemeyenler, Batılı ülkelerin Doğu Akdeniz'deki tecavüzünü dile getirmeyenler, söz konusu Rusya olunca S-400'leri kapatmayı, Rusya ile ilişkileri sonlandırmayı amaçlamaktadırlar.
Bu insanlar ülkemizi Rusya ile karşı karşıya getirip savaştırmak istemektedirler.
Oysa, Türkiye'ye yönelik tehditlerin kahir çoğunluğu Batı kaynaklıdır ve Türkiye'nin Rusya ile savunma sanayi başta olmak üzere, nükleer enerjiye kadar bir çok alanda işbirliği vardır.
Ülkemizin turizm, gıda, enerji, inşaat vb. sektörlerde Rusya ile büyük ticari ilişkileri söz konusudur.
Rusya ile ülkemizin karşı karşıya gelmesi, savaşması bu ilişkilerin bitmesi anlamına gelmektedir.
Türkiye'nin ABD ve NATO çıkarları için Rusya ile karşı karşıya gelmesi sadece ticari ve siyasi ilişkilerimizin bitmesine yol açmaz, aynı zamanda Azerbaycan, Pakistan gibi dostlarımızdan da kopmamıza yol açar.
Çünkü, Azerbaycan ve Pakistan ile birlikte bir çok Türk Cumhuriyeti, Rusya ile ittifak kurmuştur.
Üstelik Azerbaycan'ın Rusya ile ittifakının da Türkiye'nin bilgisi dışında gelişeceğini hiç tahmin etmiyorum.
Böyle bir ittifakta mutlaka Türkiye'nin de onayı alındığını düşünüyorum.
Okuyucularımız emin olmalıdır ki; Ukrayna savaşı nedeniyle Türkiye asla ABD ve NATO'nun kışkırtmalarına uyup Rusya ile karşı karşıya gelmeyecektir!
Türkiye böyle bir provokasyonda yer almayacaktır!
Devlet aklı böyle bir provokasyona izin vermeyecektir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, NATO çıkarlarından çok, kendi milli çıkarlarını düşünen bir anlayışı benimseyecektir.
Böyle bir anlayış bölgede Türkiye'nin oyun kurucu rolünü arttıracaktır.
Türkiye'nin Ukrayna tarafında yer alan açıklamaları ise, diplomasi gereğidir.
Bu açıklamalar Türkiye ve Rusya'nın arasını açmayacaktır.
Çünkü; Türkiye'nin 70 yıldır Batılı ülkelerin baskısıyla ve engellemeleriyle mücadele ettiğini en az bizim kadar Ruslar da bilmektedir.