1964 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Kıbrıs’a gönderilen İsveç barış gücü askerlerinin komutanı Albay Jonas Waern’di. Waern Kıbrıs’ta tanık olduğu olayları “Cypern- Svenskarnas inledande FN-Aktion 1964 (Kıbrıs-İsveçlilerin 1964'teki ilk BM eylemi)” kitabında topladı.
Birkaç anısını aktaralım…
Albay Rum köyü Piyenia’yı ziyaret eder. Barış sağlamak için yaptıkları çalışmaları anlatır. Devamını albaydan dinleyelim:
“Rum muhtar, ‘Burası barış köyü, bu köyden Kıbrıs’ta barış sağlamak için yaptığınız tüm çalışmalar için gerekli yardımı alacaksınız’ dedi. Nihayet ‘barış köyü’ dedikleri bir köyde barış yanlısı insanlarla karşılaştığım için yüreğim ısındı mutlu oldum. Arabaya doğru giderken arkamdan koşar adım yaklaşan trampet gibi ayak sesleri duydum. Bana bağırdılar: ‘But we are good fighters here! (Ama burada biz iyi savaşçılarızdır!)’. Anlaşılan o yumuşak konuşmalar ve ‘barış köyü’ için bir denge gerekiyordu. Onların gururla bağırması karşısında kahvedekilerin hepsi sandalyelerinden kalkarak öyle bir bağırdılar ki, tüm o güzel manzara yıkılıverdi: ‘But we are good fighters here! (Ama burada biz iyi savaşçılarızdır!)’. Yumruklarını sıkıp havada sallıyorlardı. Köyün muhtarı ekledi: ‘The priest our best shot! (Papaz da en iyi nişancımızdır!). Papaz ParaharalambosProtopapa bu övgü karşısında çok mutlu oldu. Ellerini başının üzerinde birbirine kavuşturup ileri geri sallayarak serbest güreşçiler gibi selam verdi. Daha sonraları papazın o dağlık Tillyrien bölgesindeki çılgın çatışmalarda nasıl bu övgüye layık olmaya çalıştığına tanık olacaktım”. (1)
……
Albay kitabında, Gazeteci Anders Ehnmark’ın 15 Nisan 1964 tarihli Expressen Gazetesi’nde çıkan bir yazısına yer veriyor. Ehnmark köyün hemen tümünün EOKA mensubu olduğunu belirtiyor ve şçyle diyor: “Paraharalambos Protopapa Tillyrien’in dağlarındaki Piyenia köyünde papazdır. Aynı zamanda köyün en usta nişancısıdır ve tartışmasız lideridir” (2) …..
Albay Jonas Waern Piyenia köyündeki bir çatışmayı anlatıyor: “Aracımızı doğru çatışmaların en yoğun olduğu Piyenia’ya sürdük. Burası ilk geldiğimde kendisine ‘barış köyü!’ adını veren köydü. Şimdi burada barışçı hiçbir duygu yoktu. Köyün erkeklerinin çoğu köyün güneyinde ufak bir tepeye toplanmış çılgınca aşağıya, vadiye ateş ediyorlardı. Jipten inip tepeye tırmandım. Ateş edenleri siperlerinden aşağı indirdim. Her iki tarafın kurşunları kulaklarımın dibinden vınlayarak geçiyordu. O anda yaptığım işin hiç de severek yapılacak bir iş olmadığını düşündüm”. ….. “Yaralanmadan ‘barış köyü’ne indik”. Orada köyün en iyi nişancısı Papaz Paraharalambos Protopapa’yı gördük. Makineli tüfeğini kalçasına dayamış vadiye ateş ediyordu. (…)Silahını sağa sola çevirirken kendi köylerini de vurma tehlikesi büyüktü. Bağırarak kendisine bunu söyleyip derhal ateşi kesmesini söyledim. Ama o yılın ateş şölenini kaçırmak istemiyordu. Bir tavşan gibi hızlı ve çevik evlerin arasına kaçıp kayboldu. (3)
Bu anlattıklarımız Kıbrıs’taki papazlardan, sadece Albay Waern’in tanık olduğu, Barış Köyü Piyenia’daki Papaz Paraharalambos Protopapa’nın maceralarından bir anıydı… Diğer papazları bir yana bırakalım.
Asıl anlatılması gerekenler ,“suikast ve terör örgütü EOKA”nın kurucularından, dünyaca da Kıbrıs’ın lideri olarak tanınan papazlar papazı, Başpiskopos ve Ethnarch [Rum halkın lideri] asıl adı Mihail Hristodulu Muskos olan III. Makarios, suç ortakları ve onların kasıtlı, planlı cinayetleri, Türklere uyguladıklarıkasıtlı etnik temizliklerdir.
İsveçli Albay Jonas Waern elli sekiz yıl önceki olayları anlatmış. Peki 58 yıl sonra değişen ne?
“Rum yönetimi, Doğu Akdeniz’de gerginliği tırmandıran adımlarını sürdürüyor. Ortodoks Kilisesi ve Rum Milli Ordusu’nun iş birliğinde gerçekleştirilen ve Rum Milli Muhafız Ordusu’nun (RMMO) Tugay Komutanı Tuğgeneral Lucas Hatzimichael’in özel daveti üzerine çağrılan papazlara ağır silahlarla eğitim verildi”.(4)
Anlaşılan, Kıbrıs’ta Rumlarla barış yolunda, Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik bir de arkamıza baktık Bir arpa boyu yol gitMEDİK…
Ne yazık ki, akıllanmadıkları ve akıllanmayacakları ortada…
Şöyle yapsak?
Başta Kıbrıs’takiler olmak üzere bizim imamlara da silah eğitimi versek? Hatta imam hatip okullarına uygulamalı askerlik dersi koysak?
Göze göz, dişe diş, din adamına din adamı!
Ne dersiniz?
(1) Jonas Waern, “Cypern- Svenskarnas inledande FN-Aktion 1964 (Kıbrıs-İsveçlilerin 1964'teki ilk BM eylemi)”, Atlantis, Stockholm, 1995, s. 54, 55