1960`lardan beri süregelen kolay ekonomi dönemi biterken, enflasyonun tırmanışa geçtiği çalkantılı güç bir yeni dönem başladı! İnişe geçeceğiz, kemerlerinizi sıkı bağlayın!
Aslında bu endişe verici gelişme tüm Avrupa için geçerlidir. Hollanda`ya özgün degildir.
Sadece soğuğu ve koronasıyla değil artan geçim endişesiyle de geldi kış bu defa!
Hepimiz farkettik son aylarda etiketlerdeki yeni fiyatları. Zamlanmayan mal yok gibi.
Medyaya da gündem oldu; fiyatlar ilk kez yüzde 5,6 oranında artmış Hollanda`da! ( ABD`de yüzde 6, İngiltere`de yüzde 6,5, Fransa`da yüzde 5,9…) . Tarihi gelişmeler bunlar!
Geçmiş yıllarda hep yılda yüzde 1-2 arasında gidip gelirdi zamlar resmi rakamlara göre. Gerçi resmi makamlar enflasyonu, sadece dar gelirlilerin tüketimine göre yapmaz, hep az gösterir, gerçek artışı halk bilir. Yani gerçek enflasyon şimdiye kadar yüzde 2`nin üzerindeydi aslında, şimdi de pratikte yüzde 5`in çok üzerinde.
Sağ liberal başbakan Rutte başbakanlığındaki sağ hükümetler son 12 yıldır; kemer sıkma politikaları, artan vergiler ve zamlarla halkın geçimini durmadan zorlaştırdılar. Ama eylül ayından beri başlayan bu yeni pahalılılaşma farklı bir şey! Yepyeni bir dönem! Özellikle biz göçmen kökenlileri , sabit gelirlilerı ve işsizleri endişelendiriyor. 2008 krizini bile aratabilir!
Sosyal İşler ve İstihdam Bakanlığı, gelecek yıl maaşlarda yüzde 2 kadar artış olsa da pahalılık da bir o kadar artacağından, satın alma gücü pratikte ayni kalacak dedi. Ama zamlar daha şimdiden yüzde 5`i aşmış, yüzde 2 değil ki, maaşlar yüzde 2 artsa bile geçim düzeyi yüzde 2 azalacak. Ya enflasyon yüzde 5`i de geçer ve 1972`deki gibi yüzde 10`a yaklaşırsa?
ARTAN ENFLASYONUN NEDENLERİ KÜRESEL
Enflasyon mal fiyatlarının artması, pahalılık ve paranın `reel` değerinin düşmesi demektir. Yani paranın gerçek değeri, üzerinde yazan rakam değil, satın alabileceği mal toplamıdır. Örneğin 4 yıl önce kasım ayında 1 kilo altının değeri 36 bin euroydu, şu an 51 bin euro! Para kağıdının üzerinde hala ayni miktarlar yazıyor, ama ayni euro ayni miktar altını alamıyor!
Peki, ne oldu da enflasyon ya da pahalılaşma oranı birden yüzde 4`ü aşıverdi? Bunun nedenleri Hollanda`ya özgü değil, daha ziyade küreseldir. Belli başlılarını şöyle özetleyelim.
Ana neden kuşkusuz, ABD`nin askeri gücüne güvenerek son yıllarda artırdığı baskıcı küresel ambargo politikasıdır. Washington, Çin ekonomisinin dev tempoyla gelişmesini ve Rusya başta olmak üzere tüm Avrasya`nın gelişmesini istemiyor. Avrupa`nın fazla gelişmesi ve kendisinden bağımsızlaşmasından da rahatsız. Yaşadığımız yeni enflasyonun önemli nedeni enerji fiyatlarının bu yıl zirve yapmasıdır. Buna da ABD ambargoları yol açtı.
ENERJİ FİYATLARININ ZİRVE YAPMASI
Rusya - AB yakınlaşmasını ve Rus ekonomisinin güçlenmesini kendisine tehdid olarak
algılayan ABD, 2018`den beri yaptırım baskısıyla, Rus petrol ve gazının Kuzey Akımı boru hattıyla Almanya`ya akmasını engellemeye çalışıyor. Öyle ağır baskı yaptılar ki, Kuzey akımı hattının inşaatı gecikti. Türk akımı boru hattı da Amerikan engelleriyle karşılaştığından zorluklarla karşılaşsa da yapımı bitti, ancak henüz tam işlerliğe kavuşmadı. Ukrayna güzergahını zaten 5 yıl önce engellediler. Almanya`nın itirazlarına rağmen Kuzey Akımı hattı sözleşmesi ve inşaatı gecikince, Avrupa`nın enerji kapasitesi daraldı.
Üstelik Avrupa`nın enerji ihtiyacı bu yıl ikiye katlanmıştı. Çünkü pandemi, kapanmalar ve iş gücü kaybı, 2020`de ekonomiyi daraltmış, AB sanayisi geçen yaz başından beri kaybını telafi etmek ve genişlemek amacıyla üretim artışına yönelmişti. Işte tam da bu sırada, son 6 ay içinde, geçen yıl 20 -25 euro civarlarına kadar inen ham petrol fiyatı 2019 yılındakini de aşarak 70 euroya kadar yaklaştı! Çünkü talep çok, ama yeterli petrol ve gaz yok. ABD ambargoları AB`ye gaz ve petrol akışını baltalıyor!
Ayrıca Çin`in de petrol ve gaz ihtiyacı ikiye katlanmıştı. Üstelik Avrupa`dan çok daha önce, çünkü Çin pandemiyi çok kısa bir sürede yenerek daha 2020 yazında, yani 1,5 yıl önce üretimi arttırdı ve yeniden ekonomik büyümeye başladı. Yani dünyadaki mevcut petrol ve gazın gemilerle Çin`e yönelmesi de, Avrupa`nın bu yeni enerji krizinde belirli bir rol oynadı. AB geçen yılki karantina dönemlerinde küresel nakliye sorunları ve iş gücü daralması nedeniyle, gaz ve petrol stoklarını da epeyce tüketmişti.
Bu nedenlerle Avrupa`da zirve yapan enerji fiyatları ürünlere yansıdı ve tüketici fiyatlarının artması sonucunu doğurdu. Son AB raporuna göre, özellikle elektrik üretiminin ana kaynağı olan doğal gazdaki rekor fiyat artışı, şu anda pandemi öncesi seviyelerin çok üzerinde. 2022`de bu sorunun çözülüp çözülmeyeceği tartışılıyor. Belirsiz.
AB`de ekonomiden sorumlu komisyon üyesi Paolo Gentiloni geçenlerde enerji fiyatlarındaki artış, artan tüketici fiyatları, Covid-19 vakalarında son zamanlarda görülen artış ve tedarik zinciri aksamalarına atıfta bulunarak, şöyle dedi: "Avrupa ekonomisi toparlanmadan genişlemeye doğru ilerliyor ancak şu anda bazı ters rüzgarlarla karşı karşıya".
Yani Gentiloni`ye göre, Avrupa ekonomisi 2008 – 2014 küresel krizinden toparlanmayı başararak tam genişleme aşamasına geçmişken, birdenbire kendini zorluklar içerisinde buldu!
CHIP TEDARİĞİNDE KÜRESEL KRİZ
ABD yaptırım ve baskıları, Avrupa ağır sanayisinin ana ihtiyaçlarından biri olan chip ve yarı iletken madde tedariğinde de derin kriz yarattı! Chip ve elekrtiği yarı ileten maddelerin üretiminde Çin`in SMIC şirketi başı çekiyor. ABD ambargoları SMIC`nin Avrupa`ya mal göndermesini engelledi. Tayvan`ın TSMC firmasıyla Samsung doğan küresel açığı yeterince karşılayabilecek çapta üretim kapasitesine sahip değiller. Chip ve yarı iletken madde ihtiyaçları karşılanamayınca, AB`nin 170`e yakın büyük firması krize girdi.
Bu kriz araba, elektronika ve bilgisayar sanayi sektörlerinde büyük daralma ve kayıplara neden oldu, araba satışları Avrupa`da bu yüzden son aylarda dibe vurdu. Fiyat artışları zirve yaptı. Covid karantinaları nedeniyle zaten iş gücü ve nakliye sorunları yaşayan sanayi bu chip krizi ve satış düşüşünü de fiyat artışlarına yansıtıyor. Almanya yüzde 3 buçukluk 2021 büyüme tahminini, yüzde 2 buçuğa düşürmek zorunda kaldı.
NAVLUN VE KONTEYNIR KRİZİ
ABD`nin Çin ve Rusya`ya karşı ambargo ve yaptırımlarının bir başka zararı da uluslararası nakliye sektöründe oldu. Küresel deniz taşımacılığında bu yıl navlun ve konteynır skandalı patlak verdi! Navlun, tanker ve şilepleriyle petrol başta olmak üzere ağır sanayi ürünlerini nakleden armatörlere ödenen taşıma ücretine denir. Çin`in ihracat ve ithalatı bu yıl zirve yapınca, Çin`e gemi ve konteynır trafiği yoğunlaştı. Ayrıca AB ve Çin arasında da konteynır trafıği arttı. ABD bunu farkedince, binlerce konteynırı kontrolleri altındaki limanlarda haftalarca, aylarca tutarak, kullanımına engel oldu. Müthiş bir konteynır sıkıntısı başladı! Konteynır ve navlun fiyatları bu yüzden patladı. Dünya Ticaret Örgütü’ne göre konteynır ücretleri bir yılda yüzde 351 arttı. Örneğin, geçen yıl Çin’den 4-5 bin dolara gelen konteynırın fiyatı bugün 16 bin dolar! Bu da Avrupa`daki tüketici fiyatlarına zam olarak döndü.
Özetle, Hollanda`daki fiyat artışları ve karşılaştığımız yeni enflasyonun perde arkasındaki önemli nedeni, küresel rekabet ve ABD`nin ambargocu, yaptırımcı politikalarıdır. Çin ve Avrasya`nın gelişmesi karşısında Batı`da pazar ve hammadde alanlarının daralması da çok önemli bir faktördür. Ayrıca batıdaki toplam sermaye ve paranın giderek daha küçük bir zengin grubunun alinde toplanması, pandemi sayesinde çoğu Amerikalı olmak üzere bir avuç super zenginin geçen yıl 3 trilyon dolar daha zenginleşmesi, paranın birkaç küresel dijital tekel ve bir kaç dev ilaç firması elinde toplanması, kapanma ve karantinalar yüzünden turizm, ulaşım, nakliye ve esnaf dünyasında iflas ve daralmaların yaşanması… çok önemli faktörler arasındadırlar. Hollanda`da biz de bu gelişmelerden payımıza düşeni almaya başladık.
HAYAT PAHALILIĞININ 2022'DE BAZI SONUÇLARI
Geçen yıl Hollanda`da ulusal kapanmalar nedeniyle hükümetin büyük, orta ve küçük işletmelere yaptığı ve ilaç firmalarına ödediği milyarlar da halk olarak bize dönecek dönüp dolaşıp. Çünkü bu milyarlar piyasadan borç alındı, hükümet bütçesinden gelmedi ve para basarak geriye ödenmeyecek, vergi mükellefinin cebinden ödenecek. Geçen yıl siyasal nedenlerle, örneğin seçimlerde oy kaybetme endişesiyle, halka yansıtmaktan kaçınılmıştı. Şimdiden sonra yavaş yavaş zam, vergi ve kemer sıkma politikalarıyla halka yansıyacak.
Hollanda`da birden artan enflasyon küresel, şu an tüm Batı ülkelerinde yaşanıyor. Ne kadar süreceği ve ne kadar artacağı tartışılıyor medyada. Önümüzdeki yıllarda aşırı yükselerek `hiperenflasyona` dönüşeceğini söyleyenler de var. Mesela Twitter devinin CEO`su Jack Dorsey! Ve faiz artışı haberleri ABD`den gelmeye başladı bile! Hollanda`da ileride hiperenflasyon olur mu henüz bilemiyoruz.
Ama önümüzdeki dönem Hollanda`da şunlara tanık olacağımızı şimdiden söyleyebiliriz! Elektrik-gaz faturamız oldukça artacak. Aylık sağlık sigortası bedelleri, kendi ödeyeceğimiz sağlık harcamaları, belediyelerin çöp, su temizleme vs vergileri, gelir vergisi ve KDV vergilerinde yeni artışlar olacak… Hatta pek çok şeyin cezası artacak ve beklemediğimiz cezalar bile gelebilir! Örneğin, minik bir çöpünüzü dışarıda çöp konteynırının içine koyup koymadığınızı kontrol için ceza yazan memurlar bile görevlendirilebilir!
Konut fiyatlarında son aylarda geçen yıla oranla yüzde 18 artış olurken satışlarda ise yüzde 14 azalma yaşandı! Fiyat artışı ve alım gücünün azalması sürerse satışların düşme eğilimi de sürer. İpotek faizi ve diğer faizlerin ağır ağır yükselişe geçeceği döneme giriyoruz. Yani konut fiyat ve satışları yeni yılda yeni gelişmelere gebe. Kiralar da öyle, zam için sıraya girdiler..
İşsizlik Hollanda`da geçen yıl artarak yüzde 4,6`ya ulaşmıştı iflas ve pandemi kapanmaları nedeniyle. 2021 Kasım ayına kadar bir çok sektörde azalarak tekrar yüzde 3`e indi. Ama enflasyon gelir düzeyini düşürüyor. Küresel nedenlerle yatırım ve üretim hacminde daralma sürer ve buna salgının etkileri de eklenirse, 2022`de işsizliğin yeniden artacağı açıktır. Göçmenlerde işsizlik artışı daha da büyük bir olasılık. Bunu geçim seviyesinin düşmesi izleyecek. Canlanacak ücret artışı talebi 2022`de Hollanda sendikalarını harekete geçirebilir.
Yeni girdiğimiz bu artan enflasyon döneminde biz göçmenler tabii ki en fazla etkilenecekler arasında yer alıyoruz. Son seçimlerde ülkenin sağa ve özellikle de aşırı sağa kaydığını, sol partilerin ufalandıgını izledik. Yeni bir Rutte hükümetinin 12 yıllık sağ politikaları sürdüreceğini, kemer sıkmaya devam edeceğini, pandemiyi bahane olarak kullanacağını ve fiyat artışlarını önlemeye yönelik ne küresel, ne de ülkesel niyetinin olmadığını şimdiden söyleyebiliriz. Yani hayat önümüzdeki dönemde daha da pahalılaşabilir ve zorlaşabilir.
Son seçimlerin kanıtladığı gibi ülkede göçmenlere ve ayrımcılığa duyarlılığın azalmasının da etkisiyle, vergi dairesi sakandalında da yaşadığımız ayrımcılık olaylarının da giderek artma eğilimi vardır. Bunu son aylarda ayrımcılık örneklerinin artışından da farkedebiliyoruz. Hem bunlara, hem salgına, hem de tırmanan hayat pahalılığının getireceği güç durumlara karşı, Hollanda halkı ve göçmenleri kollayan partilerle bir arada olmanın, özellikle yerli halkla daha da birleşmenin ve kaynaşmanın önemi artıyor 2022`de.
Birlikten kuvvet doğar.