Nejat Uygur...
Tartışmasız Türk tiyatrosunun en kıdemlileri arasındaydı.
O vefat edince aziz hatırasını oğulları Behzat ve Süheyl Uygur yaşatmaya devam ettirdi.
Hem babadan oğullara geçen yetenekle,
Hem de kendilerine has üsluplarıyla...
Türkiye onları sadece babalarının ünüyle tanımadı.
"Şahane Pazar" programındaki başarılı sunumları hala hafızalarda.
Çocukluğumuzda iple çekerdik program günlerini.
Daha önce onları canlı izleme fırsatı bulamamıştım.
Kısmet "Şahane Pazara" olmadı ama "Şahane Pazartesiye" oldu.
İki kardeş "Süt Kardeşler" oyunuyla pazartesi akşamı başkentte seyirciyle buluştu.
Oyun kahkaha tufanıyla doluydu.
Geminin "kıçı-başı",
Kimin "Yaşar" olduğunun karıştırılması,
Süheyl Uygur'un Laz tiplemesi,
"Kimsin?" sorusuna verilen "Esker esker" yanıtları,
Komutan karşısında askerin titremesi anı,
"Otur çoçum" taklitleri,
Tiktok eleştirileri,
Enerji ve doğalgaza gelen zamlar üzerinden yapılan göndermeler,
Melis Sezen'in "Bunu tutuyorum çünkü elimde " repliği üzerinden yapılan şaka...
Güldük, eğlendik...
Ama, oyunda günümüzden yapılan bazı göndermeler beni şaşırttı.
Şaşırmama neden olan şakalardan biri döviz kurundaki yükselişlerle ilgiliydi.
Doların yükselişi nedeniyle Türk halkının “surat ifadesinin” karikatürize edildiği sahne iticiydi.
Doların son dönemdeki dengesiz seyrinin kimseye bir faydası yok.
Oyunda LGBT'li bir karakter vardı.
Onun üzerinden yapılan şaka da bir hayli yersizdi.
Komutan karakterindeki Behzat Uygur’un kullandığı "LGBT toplantısına katıldı. Birazdan arkasından polisler gelir" repliğini son derece talihsiz buldum.
Polislerimiz, hendekler kahramanca savaştı,
Büyük faciaları önlemek için bombaların üzerine siper oldu.
Yani polisin işi gücü LGBT'li kovalamak değil.
Ama işi onların taşkınlıklarına göz yummak da değil!
“KÖR KURŞUN”
Ve son olarak "Geliyor gelmekte olan!" sloganı...
Behzat Uygur’un oyun içinde bu repliği hangi niyetle kullandığını bilmiyorum.
Ama LGBT ve döviz üzerinden yapılan şakaların üstüne bu sloganı kullanmak ip uçları veriyor.
Slogan CHP ile özdeşleşti, Millet İttifakı bileşenlerince repertuara dahil edildi.
Millet İttifakı’nın ABD’den çok sayıda sufle aldığına ilişkin eleştiriler var.
Böyle bir ortamda "Geliyor gelmekte olan!" sloganı bir “Kör kurşun” veyahut bir “Yorgun mermiden” ibarettir.
Kaldı ki oyunda bu bölüm izleyicide karşılık bulmadı.
Yok denecek kadar az alkış geldi.
Oyun içinde birden çok siyasi mesaj verildi.
Hal böyle olunca bazı başlıklara dikkat çekmek kaçınılmaz oldu.
Bu olaylar üzerinden şaka geliştiren Uygur kardeşler, bahriyeli rolündeydi.
Mesela bugün bahriyelilere en çok ihtiyaç duyduğumuz Mavi Vatan’dan hiç söz edilmedi.
Ya da bahriyelilerin kol kanat gerdiği Kıbrıs Ada’sındaki tehditlere de değinilmedi.
Mesela tüm tehditlerin ana kaynağı olan ABD alaya alınabilirdi.
Liste uzatılabilir.
Konsere, tiyatro oyununa, sinema gösterimine toplumun her kesiminden yurttaş katılıyor.
Sahneye çıkan herkesin omzuna ağır sorumluluklar yüklenir.
Gösterilerde verilen mesajlar büyük önem taşıyor.
Bugün tiyatro oyuncusundan sinema oyuncusuna,
Ses sanatçısından, dizi oyuncusuna herkes Türkiye'ye yönelik tehditleri doğru saptamalıdır.
İç cephede birliği her alanda sağlamalıyız.
Kültürde, siyasette, sporda, ekonomide...
Birliği bozacak, diğerini ötekileştirecek tavırlardan kaçınılmalı.
Ve kimse "Geliyor gelmekte olan!" "skecine" alet olmamalıdır.