Demiri demirle dövdüler; biri sıcak, biri soğuktu,
İnsanı, insanla kırdılar; biri aç biri toktu.
(Pir Sultan Abdal)
2 Temmuz 1993 tarihinde 33 kültür insanımız “Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak!” diye bağıran yobaz katiller tarafından Madımak Oteli’nde yakılarak öldürülmüşlerdi. (Bu arada iki otel görevlisi ile iki gösterici de yaşamını yitirmişti.) Pir Sultan Abdal Şenlikleri için sanatçı ve fikir insanları dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’in özel davetlisi olarak Sivas’a gelmişlerdi. Ancak devletin güvenlik güçleri tüm uyarılara rağmen katliama engel ol(a)mamışlardı. Olayın ardında Alevi Sünni düşmanlığını kışkırtmak isteyen karanlık güçler vardı.
5 Temmuz 1993 tarihinde ise PKK’lı katiller Erzincan kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyüne geldiler. Para, altın ve değerli eşyayı alarak, evlerin bir bölümünü ateşe verdiler. 33 kişi; köyün erkeklerinden 28'i kurşuna dizilerek, 5 kadın ise kaldıkları evde çıkan yangın sonucu can verdi. PKK’lı katillerin başı Apo İmralı Mahkeme’sinde, emrin Doktor Baran isimli yerel sorumlu bir katil tarafından verildiğini itiraf etti.
(PKK’lı katiller 24 Mayıs 1993’te de 33 sivil, silahsız askeri katletmişti. Çeşitli illerde acemi birliğini tamamlayan askerler Malatya'daki toplama merkezinden yola çıkmış, Türkiye’nin dört bir yanından vatan nöbetine gidiyorlardı. Bingöl-Elâzığ karayolunun 13. kilometresinde Parmaksız Zeki kod adlı Şemdin Sakık emrindeki 150 kişilik PKK’lı katiller güruhu durdurdukları araçlardaki askerleri kaçırdılar ve bu silahsız gençlere 570 kurşun sıkarak şehit ettiler.)
Başbağlar katliamında ölen 33 insanımızı ve Bingöl -Elâzığ Karayolu’ndan kaçırılıp öldürülen yurttaşlarımızı saygıyla anıyorum. ABD’nin paralı askerleri PKK’lı katilleri ve arkasındaki güçleri lanetliyorum.
1943 yılı temmuz ayı Van- Özalp’ta 33 yurttaşın öldürülmesi (Kimine göre 32), General Mustafa Muğlalı olayı unutulmayan acı olaylardan biridir. ( https://www.hurriyet.com.tr/bir-generalin-drami-19289641 , https://www.milliyet.com.tr/gundem/60-yildir-bitmeyen-tartisma-1360553 ) Bu acı olay da Kürtçüler ve ardındaki karanlık güçler tarafından Kürt Türk düşmanlığını kışkırtmak için kullanılmaktadır.
İnsanlarımızın etnik köken, din ve mezhep ayrılıkları kışkırtılarak birbirlerine düşman edilmelerine karşıyız!
İnsanlarımızın Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin “böl, yönet, yut” oyununa alet edilmelerine karşıyız!
Alevi-Sünni, Kürt-Türk ayrımcılığına karşıyız!
Masum insanlarımızın haksız, hukuksuz baskı görmelerine ve katledilmelerine karşıyız!
Şair Ahmet Arif’in Van - Özalp olayından esinlenerek yazdığı 33 Kurşun şiirinde dediği gibi:
Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eşkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına...
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...