Bugünlerde Birleşik Krallık bir skandal ile çalkalanıyor. Bu yıl kasım ayının sonunda ITV kanalında yayınlanan, geçen yıl Noel sürecinde tüm ülke Kovid-19 kısıtlamaları ile evlerine hapsolmuş, açık havada bile görüşmek yasakken ve insanlar sevdiklerine veda bile edemeden ölürken hükümetin peynir, şaraplı Noel partisi, partiyi takiben hayali bir TV söyleşisinde bu partiyi nasıl anlattıklarını, dalga geçtiklerini gösteren gizli çekilmiş bir videonun bulunup yayınlanması hükümete yönelik tepkileri artırdı. İşçi Partisi Başkanı Sir Keir Starmer hükümeti “ahlak eksikliğiyle” suçladı. Ayrıca İşçi Partisi polisin çekinmeden bu konuyu soruşturmasını istedi.
JOHNSON ÖZÜR DİLEDİ
Başbakan Boris Johnson bu konuda özür diledi ve partiden Simon Case’i bu konuyu araştırmayla görevlendirdi ancak öfke durmuyor. Kraliçenin bile eşinin cenaze törerinde tek başına durduğu ve yanında destek kimsenin olmadığı, liderlerin topluma ahlaki açıdan örnek olma sorumlulukları gerektiği ve bu konudan Boris Johnson’ın haberinin olmamasının olası olmadığı dile getiriliyor.
O günlerde hükümetin sözcüsü ve bu skandalda ön planda olan eski BBC, ITV ve The Guardian’da gazetecilik yapmış Allegra Stratton gözyaşları içinde görevinden bu olay nedeniyle istifa ederken çok üzgün ve mahcup olduğunu, yaşamı boyu bu olayı çok pişmanlıkla anımsayacağını belirtti. “Herkes kuralları ciddiye alıp uyarken benim ciddiye almak yerine hafife almam doğru olmadı” dedi.
BAŞBAKANIN EVİNDE VERDİĞİ PARTİ…
Ayrıca BBC’ye verilen bilgiye göre geçen yıl 13 Kasım’da, yine sokağa çıkma ve açık havada bile görüşememe kuralları varken, insanlar Noel’i tek başlarına geçirirken komşularının Başbakan Boris Johnson’ın evinde parti verildiğini, evlerinden aşırı derecede yüksek müzik sesinin geldiğini ancak Johnson’ın eşinin bunu yalanladığını belirtti. Ayrıca 27 Kasım’da Number 10 adıyla anılan hükümet binasında da parti verildiğini ekledi.
BBC siyasi editörü Laura Kuenssberg’e göre bu olay kolay kolay kapatılmayacak, araştırılacak ve muhalefet halka haksızlık yapıldığı, ahlaki tutumlara ters olduğu düşüncesiyle bunun peşini bırakmayacak. Ayrıca Muhafazakâr Partinin içinde de bu konuda ciddi rahatsızlıklar var. Muhafazakâr Partiden John Harper “Halk tüm kısıtlamalara uyarken hükümet yetkililerinin parti verip eğlenmesi kabul edilemez” diye tepki gösterdi. İngiltere’de siyasi ahlaki tutumlara ve siyasi onura çok önem verilmekte, bu tür bizim ülkemize göre ufak sayılacak olaylarda bile ilgili kişiler hemen istifa etmekte.
Başbakan Boris Johnson odak noktasını başka yere çekmek amaçlı olduğu düşünülen bir biçimde tüm kısıtlamaları kaldırmışken birden dün yaptığı toplantıda B Planına geçmeyi yani bazı kısıtlamalar getirmeyi gündeme taşıdı. B Planı evden çalışmayı, kapalı yerlerde maske takmayı ve gece kulübü gibi bazı yerlere aşı kartı ile girmeyi getiriyor. Bu karara bu defa gece kulüpleri tepki verdi.
OMİKRON TELAŞI
Bu yeni kararları Muhafazakâr Partiden birçok milletvekili istemese bile İşçi Partisi uzun zamandır yeni Omikron varyantının yayılma hızına bakarak kısıtlamaları destekliyor ve onların oyları ile bu kısıtlamaların kabul edileceği düşünülüyor. Omikron virüsünün üç günde bir ikiye katlaması, kısa süre içinde günde 100 bin vaka görülebileceği buradaki bilim insanlarını da kaygılandırıyor ve onlar da kısıtlamalardan yana demeç veriyor. Hükümet ekonominin canlanması için kısıtlamalardan kaçmaktaydı ancak bu yeni skandal hükümeti motive etmiş gibi görünüyor.
İngiltere ekonomik nedenlerle bugüne kadar kısıtlama getirmemişken Birleşik Krallığın diğer bileşen ülkeleri, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda B Planından çok daha derin kısıtlamaları bir süredir zaten uygulamakta. Omikron’un çok hızlı yayıldığı ve ne kadar ağır hasta yapacağının daha bilinmediği ancak üç aşının hayli yüksek koruma sağladığı da burada gündem konuları içinde.