Bir siyasi parti, ister Meclis içinde ister Meclis dışında olsun, isterse oyların tamamını alsın, ancak ülkenin çıkarlarını, halkın refah ve mutluluğunu savunduğu ölçüde ve savunduğu kadar meşrudur. Bu açıdan baktığımızda Meclis’teki dört partinin de emperyalizmin içimizdeki Truva atları olduğu kolaylıkla görülür.
Şimdi Avrupa Parlamentosu’nun sözde soykırım ile ilgili ahlaksız, terbiyesiz ve küstah kararına, kendilerince tepki gösteriyorlar: “Karar yok hükmündedir!” Sizi kimi kandırıyorsunuz. Herkesi kör, âlemi sersem mi sanıyorsunuz! Avrupa sizlerin istek ve taleplerini kâğıda geçirmiştir. Avrupa sizin sahte sözlerinize göre değil, eylem ve genel politikanıza göre adım atmıştır.
Dersimli Kemal ile 705 ve saz arkadaşlarını parlatmaya çalışan, anket numaraları çeviren, Cumhuriyetçi (!), çok okunan ve yakışıklı yazarlar: Ermeni yalanının sözcüsü, Atatürk düşmanı bir aileden gelen bir zat-ı muhteremi İstanbul’da birinci sıradan AB mi aday gösterdi?
Ey AKP’nin anlı şanlı yöneticileri: Ermeni Bayrağı’nı kalbinde taşıyan bir zat-ı şahane sizin başdanışmanımız değil miydi? Kılavuzu karga olanın mugalatalarına şimdi kim inanır? Gidin sorun, artist akiliniz (!) Kadir bile inanmaz! Ermeni soykırım yalanını savunan adayları Beşar Esat mı milletvekili listelerinin başına koydu?
PKK partilerin ortak bildirisine imza koymamış! Ne sanıyordunuz? Tekin bir adam görüntüsü veren Gürsel Tekin, sel gibi akan gür sesiyle HDP’nin seçim başarısı için duacı olmamış mıydı? CHP’nin first lady’si, “sizi asıl açılımı 8 Haziran’dan sonra görün!” dememiş miydi? Siz herkesin Ay’da mı yaşadığını sanıyorsunuz!
AKP seçime “TÜRK YOK, ÖZERKLİK VAR!” sloganı ile giriyor. En büyük destekçisi ise, onlar da kim oluyor, açılımın, özerkliğin kralını, daniskasını biz yaparız!” diyen CHP! Hiç lafı eğip bükmeden, uzun yıllar devletin istihbarat birimlerinde görev yapmış birisi olarak, yaptığım analiz ile gördüğümü size aktarıyorum: Emperyalizm AKP-CHP-PKK ortaklığı için çoktan yola çıktı. CHP planın içinde, çünkü Cumhuriyeti kuran Parti’yi işin içine çekmeden Cumhuriyet’i yıkamayacaklarını biliyorlar.
İlk hedef bölücü anayasa! CHP’nin içindeki ulusalcıları, milliyetçileri ve hatta vermiş oldukları onlarca tavize rağmen bölücü anayasa masasının müdavimlerinden Atilla Kart ve Rıza Türmen’i kapının önüne koymasının nedeni de bu! Sorosçular, Tesevciler ile sinsi ve kirli bir tezgâh hazırlıyorlar…
Emperyalizm ülkedeki çok sevdikleri arasındaki öncelikleri de belirledi. 1. PKK (HDP) 2. CHP 3. AKP. Tatlı su milliyetçiliği yapan ve ülkede hiç etkisi olmayan MHP, seçmenlerinin Güneydoğu duyarlılığı nedeniyle ilk 11’e giremedi. Yedekte bekletiliyor…
Meclis’e girsin ya da girmesin Türkiye’de bu hain planları bozacak en güçlü, en dinamik ve en bilinçli örgüt Vatan Partisidir. Ermeni yalanı paçavrasını, başta Önderi Doğu Perinçek olmak üzere inançlı kadroları ile nasıl buruşturup çöp tenekesine gönderdiyse, ülkenin bölünmesine de asla izin vermeyecektir. Emperyalizmin Truva atları, Perinçek’in yardığı, paramparça ettiği cepheden ilerleyemeyecek kadar aciz ve zayıftır. Çünkü Batı’nın izin verdiği kadar politika üretebilirler.
Vatan Partisi iktidar olduğu gün Ermeni yalanı dünya gündeminden düşecektir. Çünkü her ülke pabucun pahalı olduğunu anlayacaktır. Batı ve yalakaları TBMM’deki partilerin aciz ve tutsak olduğunu bildiği için Türkiye’ye yüklenmektedir.
Vatan Partisi Bandırma vapurudur; 1919 yılındaki Müdafa-i Hukuk geleneğinin günümüzdeki temsilcisidir. Vatan Partisi’nin olduğu yerde hiçbir güç, buna ABD de dâhildir, Türk ismini Anayasa’dan kazıyamaz! Büyük Türk Milleti ile birlikte ayağa kalkarız. Vatan Partisi bu ülkenin ve bu toprakların kutsal değerleri için siyaset yapan ülkedeki tek partidir. Vatan’a koşan ihale almak için değil, neyi var neyi yok vatana vermek için koşuyor.
Büyük Milletimize söz veriyoruz. Canımızı vereceğiz ama ülkeyi böldürtmeyeceğiz. Oy verseniz de, vermeseniz de başımızın üstünde yeriniz var! Ama yarım oy bile bizim mücadele azmimizi, moral ve motivasyonumuzu pekiştirecektir.
Genel Başkanımız gazetelerin genel yayın yönetmenlerine şunu söyledi. Biz söz verirsek, o iş bitmiştir. Biz sözümüz için yaşarız!
Eminim ki yaşasaydı bugün O da Vatan cephesinde yer alırdı. Dev şair, ölümsüz aydın Atilla İlhan’ı rahmet, şükran, saygı ve özlemle anarken, bir şiirdeki dizelerle yazımıza noktayı koyalım.
O sözler ki kalbimizi üstünde
Dolu bir tabanca gibi ölüp ölesiye taşırız.
O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan
Uğrunda asılırız...
Amiral Soner Polat
ulusalkanal.com.tr