TCG Savarona, Atatürk'ün kısa bir süre kullandığı, Cumhuriyet'in ikinci Cumhurbaşkanlığı Yatı. İlki, Ertuğrul yatı. Ertuğrul, 1922'ye kadar saltanat yatı olarak kullanıldı, daha sonra Cumhurbaşkanlığı yatı olarak görevine devam etti. 1936'da Britanya Kralı İstanbul'a kraliyet yatı "Nahlin" ile geldi ve Atatürk tarafından Ertuğrul'da misafir edildi. Savarona'nın 1938'de gelmesi ile Ertuğrul emekli edildi ve Savarona bu görevi devraldı. Atatürk Savarona'da birkaç hafta kaldı ve devlet işlerini yürüttü, bakanlar kurulunu topladı. Atatürk'ün vefatından sonra da Savarona resmi görevlerde kullanıldı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Savarona ile Yugoslavya'ya gidip Tito ile görüştü, Pakistan'a gidip G. Muhammed ile görüştü. 1989'da Savarona Özal hükümeti tarafından özel sektöre kiralandı. Özel sektör gemiyi turistik amaca uygun hale getirecek şekilde restore etti. Kiralık dönemde yaşanan tatsız olaylardan sonra ilgili armatörden geri alınan yat, kamu görevine tahsis edildi.
SAVARONA NEREDE?
2019'dan beri Savarona Pendik'te askeri tersanede Mehmetçik'e emanet.
BAŞKANLIK YATLARI
Özellikle havayolu ulaşımının yaygınlaşmadığı dönemde kraliyet veya cumhurbaşkanlığı yatları dünyanın gelişmiş ülkelerinde yaygın bir uygulama idi. Bugün hala birçok ülkede çeşitli isimler altında cumhurbaşkanlığı yatları veya kraliyet yatları aktif görev yapmakta. Bugünkü rol, eskisinden farklı. Bugün bu yatlar daha çok diplomasiyi ve ticareti destekleyici görevler yapıyorlar ve ülkelerin denizcilik kültürleri hakkında mesaj yayıyorlar.
HMY BRİTANNİA
Kraliyet yatı kültürünün gelişmiş olduğu ülkelerden biri İngiltere. Kraliyetin son yatının ismi HMY Britannia idi, 1997'de bu yat emekli edildi, ve İskoçya'da limana çekilerek müze yapıldı. Yatın sahipliği bir vakfa devredildi ve vakıf bu müzeyi işletmekte. Yat aynı zamanda birçok etkinliğe ev sahipliği yapmakta. Yılda 300.000 den fazla ziyaretçi bu yatı ziyaret ediyor ve İskoçya'nın önemli turistik etkinliklerinin başında bu yatın ziyareti gelmekte. HMY Britannia'nın yerine yeni bir kraliyet yatı inşası projesi Boris Johnson hükümetinin gündeminde mevcut ancak sanıyorum kraliyet ailesi ile bu konuda tam görüş birliği sağlanamadı. Britanya Kraliçesi'nin ilerlemiş yaşı, eşinin yakın dönemde vefatı veya projenin maliyeti bu kararın gecikmesinde bir etken olabilir.
SAVARONA NE OLACAK?
Savarona herhalde aradan geçen 2 sene içinde askeri tersanede gerekli gövde bakımından geçmiştir ve sonraki görevine hazırdır. Savarona'nın fiziksel durumunu pek bilmemekle beraber yaşlıca bir gemi olduğunu biliyoruz, herhalde uzun yolculuklar için pek uygun durumda değildir. Bu durumda herhalde HMY Britannia benzeri şekilde kültürel ve turistik faydayı ençoklayacak şekilde bir gelecek hazırlanması ve buna uygun bir limana çekilmesi faydalı olabilir.
İlk akla elbette Beşiktaş'taki Deniz Müzesi'nin önü geliyor. Deniz Müzesi'nin önünde Savarona için uygun turistik akışı sağlayacak bir iskele yapılarak Savarona çekilebilir. Hatta gövdesel sorunlar var ise zeminden gövdeyi destekleyecek bir yapı kurulabilir.
Seyrüsefere engel ciddi bir durum yok ise belki yılın farklı zamanlarında dünyanın farklı limanlarında gezdirilen bir yüzer sergi haline getirilebilir. Güverte ve salonlarında aynı anda farklı konseptlerde sergiler düzenlenebilir.
Beşiktaş'taki deniz müzesinin önü fiziki şartlardan dolayı uygun değil ise Haliç kıyısı uygun olabilir, Ortaköy meydan sahili önlerinde uygun bir iskele yapılabilir, Galatasaray Adası'na yanaştırılabilir, Kadıköy sahilinde bir yer bulunabilir veya Galatasaray Üniversitesi önü ( veya yanındaki teknik Anadolu lisesi önü) kullanılabilir. Herhangi bir sebepten çok fazla insanın ziyareti istenmiyor ve daha sakin bir emeklilik dönemi öngörülüyor ise Atatürk'ün Savarona'da en son gecelediği liman olan Büyükdere koyu uygun olabilir.
Savarona'nın fazla seyrüsefer yapacak ömrü kalmamış dahi olsa, müze yapılarak onlarca yıl kültür ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapması sağlanabilir. Her durumda Savarona'nın yıllarca Pendik askeri tersanesinde kalması herhalde kimsenin arzuladığı bir durum değildir ve daha akıllıca bir gelecek planlanması gerekmektedir. Savarona'nın geleceğini planlayacak yapının ( Vakıf?) mütevelli heyetinde Kültür Bakanlığı, Deniz Müzesi, İBB, ADD, İKSV, İş Bankası, Heybeliada Deniz Lisesi, Turizm Bakanlığı, ilgili ilçe belediyesi gibi kurumlardan temsilci olması, ve en az bir emekli bahriye subayının olması daha verimli bir işletmecilik sağlayabilir.
SAVARONA 2 PLANLAMALI?
Savarona emeklilik dönemine girdiğine göre Türkiye'ye yeni bir Cumhurbaşkanlığı yatı gerekli mi? Aslında Savarona, bu sorunun cevabını verdi. Son yıllarda Savarona Cumhurbaşkanlığı yatı olarak tahsis edildi ancak tek tük Cumhurbaşkanlığı tarafından kullanıldı. Yani yeterli faydayı Cumhurbaşkanlığı'na tahsis ile üretmek mümkün değil. Bu da normal. Cumhurbaşkanından beklenti yatta zaman geçirmesi değil diplomatik ziyaretleri uçak ile hızlı ve verimli şekilde yapması.
Ancak soruyu "Dışişlerine özel tasarımlı ve küçük bir gemi tahsisi gerekli mi?" şeklinde düzenlersek, durum değişir. "Yat" ibaresini kaldıralım çünkü lüksü, şatafatı, tatili ve israfı akla getiriyor. Yurtdışındaki diplomatlarımızın "çalışma gemisi" diyelim. Böyle bir gemiden en çok fayda nasıl alınabilir, bu konuda spekülasyon yapalım.
1. Amaca uygun yerli tasarımlı ve imalatlı olacak küçük bir gemi. Böylece Türk tersaneciliğinin geldiği noktayı dünya limanlarında sergilime imkanı olacaktır.
2. Gemiden temel beklenti, ilgili limanlarda, Türk elçiliklerinin davet, resepsiyon, sergi vs. etkinliklerinde kullanılabilecek olması. Böylece elçilikler özel günlerde, özel amaçlar ile verdikleri davet ve toplantıları, kontrollü ve güvenli ortamlarda ve yeterli kapasite sağlayarak verebilecekler. Elbette bir teknede verilecek davetlerin yaratacağı diplomatik ve ticari etki, standart elçilik davetlerinden daha fazla olacaktır.
3. Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrilidir ve nispeten kısa seyrüsefer mesafelerinde onlarca ülke ve önemli liman şehirleri bulunmaktadır. Her limanda 3 gün kalış, 1 gün seyrüsefer hesabından, her sene tek gemi ile 90 limanda diplomatik ve sosyal etkinlik düzenlenebilmesi mümkün olacaktır. Bu durumun kayda değer bir diplomatik etki kaldıracı yaratmasını beklemeliyiz. Özellikle şatafata düşkün Arap yarımadası ve bazı Afrika limanlarında önemli etki sağlanabilir.
4. İlgili liman civarındaki şehirlerdeki diaspora üyelerinin de katılabileceği etkinliklerin planlanması mümkün olabilecektir. Bu etkinlikler ile hem geminin masraf bütçesine kaynak yaratılabilecek hem de yurtdışındaki vatandaşlar için çeşitli faydalar üretilebilecektir. ( Belki bazı konsolosluk işlemleri de halledilebilir)
5. Bir çok ülkenin bu tür projelere kaynak ayırma imkanı yoktur. Dost ülkelerin milli günlerinde bu geminin etkinlik düzenlemesi sağlanabilir.
6. New York'ta B.M. toplantısı dönemi, Brüksel ve Londra'da uluslararası toplantı dönemlerinde hem Türk heyetleri için, hem müttefik diplomasi heyetleri için ilave toplantı ve konaklama imkanı sağlanabilir.
7. Sosyal medyada bu tür projeler ilgi toplamaktadır. Gemi faaliyetleri ile ilgili sosyal medya yayınları proje etkisini artıracaktır.
8. Elbette tüm benzer projelerde olduğu gibi, geminin hem ekipman olarak hem personel olarak istihbarat bağlantıları güçlü olmalıdır. Gerektiğinde kurtarma operasyonları, bilimsel projeler, lojistik destek operasyonları, askeri destek operasyonları veya MİT ile ilintili operasyonlarda kullanılabilir.
9. Geminin yapımı ve işletmesi Dışişleri Bakanlığı tarafından çeşitli sebepler ile üstlenilmek istenmez ise proje bir Vakıf yapısı üzerinden yapılabilir. Mütevelli heyetinde hem asker hem sivil ilgili kişi ve kurumların alınması ile başarılı işletmecilik şansı artırılabilir.
10. Eğer proje, işletmecilik başarısından dolayı net gelir üreten bir hale getirilebilir ise devam gemilerin üretilmesi ve iş modelinin genişletilmesi makul olabilir.
Bu tür bir projeye karşı yapılabilecek en ciddi eleştiri, geminin yapımı ve işletmesi için gerekli bütçenin, yaratacağı faydaya değmeyeceğidir. İngiltere'de Britannia yerine yapılacak yeni Kraliyet yatı için 200 milyon GBP bütçeden bahsedilmektedir. Türkiye'nin tersanecilik ve yat imalatı sektörünün geldiği nokta ve istenen işlevsellik itibariyle kabaca 80 milyon dolar civarına bu iş yapılabilir. Böyle bir gemi yapımına milyonlarca dolar harcadıktan sonra beceriksizlik sonucu verimli işletememek ve atıl durumda kalmasına yol açmak mümkündür. Bunu denemeden pek bilemeyiz. Becerilemez ise her zaman gemi satılabilir. Becerilebilirse diplomatik, ekonomik ve sosyal fayda getirisi büyük olur.
Eğer proje, işletmecilik başarısından dolayı net gelir üreten bir hale getirilebilir ise devam gemilerin üretilmesi ve iş modelinin genişletilmesi makul olabilir. Türkiye'nin bu tür projelerde rekabet avantajı mevcuttur çünkü nitelikli gemi adamı kadrosuna sahiptir, sanayisi rekabetçidir, hızlı tasarım, üretim becerilerine sahiptir. Bu tür ufak tefek denizcilik projelerini kamu öncülüğünde başlatabilmeli ve ne kadar büyütebileceğimizi, ne yöne doğru geliştirebileceğimizi zaman içinde test edebiliyor olmalıyız. Hazır Türkiye'nin idari kadrosunda denizcilik ile az çok ilgili politikacılar mevcutken deniz ilintili projeleri öne çıkarmakta fayda olabilir.
Savarona Konumu:
https://maps.apple.com/?q=40.860696,29.262685&sll=40.860696,29.262685&sspn=0.001815,0.004483
İlgili makaleler:
https://odatv4.com/makale/iste-savaronanin-bilinmeyen-hikayesi--0210101200-12915
https://www.aydinlik.com.tr/ataturk-un-deniz-sevgisi-begumsen-ergenekon-kose-yazilari-kasim-2019
https://en.wikipedia.org/wiki/HMY_Britannia