Benim ülkem zordur. Avrupa Birliği normlarına uymaya çalışan, ama her konuda olduğu gibi burada da arkasından dolanan, demokrasinin kendisini bırakmış, ilerisi ile anlaşılmaz noktalara ulaşan bir fotoğraf veriyor. Mesela savcı ile vatandaş arasında şöyle bir konuşma geçebiliyor:
Masum musun?
Evet.
Emin misin?
Evet.
Nereden biliyorsun?
Kanunlara aykırı bir iş yapmadım.
Peki ben nereden bileceğim?
Şüphelendiğiniz bir şey mi var?
Hayır, ama önemli değil. Sen masum olduğunu bana kanıtla.
Hadi vatandaş savcılıktan tutuklu yargılanmak üzere mahkemeye sevk edilir. Savcı sağdan soldan duyduğuyla 11 tane suçlama yazar. Hakim ile sanık arasında diyalog başlar.
Masum musun?
Evet.
Savcı öyle demiyor ama.
Ne diyor?
Hakkında 11 tane suçlama yapmış; ne diyorsun?
Sanık hakkındaki tüm suçlamaları çürütür. Suçlamalar öyle kulaktan dolma yapılmıştır ki, bazılarında iddia edilen yerde suçlanan vatandaşın olması mümkün değildir. Bunu da resmi kayıtlarla kanıtlar. Hakim ile sanık arasındaki konuşma yeniden başlar.
Evet gözüken o ki, suçlamalar asılsız.
Peki bu durumda tahliye ve beraat talep ediyorum.
Olmaz.
Neden?
Bakarsın başka suçlamalar gelir.
Bu diyalogların imkânsız olduğunu düşünenlerin Silivri’deki duruşmalara en az bir kere gitmesini öneririm. Fakat yine de ‘bana ne’ diyorsanız, merak etmeyiniz, yakında masumiyetinizi ispatlama yükümlülüğü sizin de kapınızı çalacak.
Bu ülkede vergi kaçağı var mı? Evet… Neden? Ödenmesi mümkün olmayan oranlarda vergi ve prim isterseniz, İstanbul Ticaret Odası’nın araştırmasına göre, açılan bir işletme vergi ve SGK primlerini dürüstçe ödeyerek, üç senenin sonunda kâr ederek batıyorsa, elbette kaçak da normaldir.
Her şeye rağmen dolar milyarderi olup, vergi rekortmeni listesine giremeyenlerin olduğu ülkemde, şimdi Maliye kafayı küçük mükellefe takmış. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek diyor ki ‘Vergi kaçırmayan ispat etsin.’ Yani masum olduğunu, vergi kaçırmadığınızı siz ispat edeceksiniz. Peki olmayan suçun delilini nereden bulacaksınız? O da sizin sorununuz.
Peki bu ülkede Anayasa var mı? Anayasa’nın 38’inci maddesi var mı? Peki onun bir de dördüncü fıkrası var mı? Hepsinin yanıtı net: Var. Ne diyor Anayasa 38. Madde 4. Fıkra?
“Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” Sizin suçunuzu ispat etmekle yükümlü olan kim? İddia sahibi olarak savcı, hüküm verme yetkisiyle de hakim. Peki bu uygulama ne oluyor? Yanıt belli: İleri demokrasi.
Çetin Ünsalan
ulusalkanal.com.tr