Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Türkiye Bankalar Birliği’nde bir sunum gerçekleştirdi. İtibarını ‘dolar 1,92 olacak’ söylemiyle başlayan süreçte hızla aşındırmaya başlayan ve ekonomi yönetimini aklamaya çalışırken, olası krizden çıkışta en gerekli kurumlardan biri olan Merkez Bankası, yönetimdeki yaklaşım nedeniyle hızlı değersizleştiren bir yapıya büründü. Başkan, kendisiyle birlikte, kurumu da siyasete kurban ediyor.
Uzun uzun analiz etmeye gerek yok. Sunumdan dört söylemi alıp, gerçeğini ortaya koyalım.
“Cari açıkta iyileşmenin ağustos verisi ile birlikte, yıl boyunca devam edeceği görülmekte.” Doğrusu iyileşme daralmadan kaynaklanıyor. Üretim yapamayan, yaptığı takdirde ithalatı tetikleyerek cari açık konusuna katkı sağlayan sanayici durgunlukla cari açığı azaltıyor. Sıcak para girişi de olmayınca bunu finanse etmek imkânsız hale geliyor.
Ayrıca rakamsal olarak yaşanan düşüş, Türkiye ekonomisi adına hiçbir anlam ifade etmiyor. 2,14’ten hesapladığınız 70 milyar dolar ile, 3 ve üzeri dolar kurundan hesaplanan düşürülmüş cari açıkta, Türkiye’ye maliyeti açısından hiçbir olumlu gelişme yok.
“Avrupa Birliği ekonomilerindeki talep artışının desteğiyle net ihracatın büyümeye katkısı yılın ikinci yarısında artacak.” Başçı’dan kısa süre sonra Almanya’da enflasyonun negatif bölgeye geçtiği açıklandı. En büyük ihracat pazarımız da tüketmiyor. AB’ye olan ihracat söylendiği gibi artmıyor. Alternatif pazarları tamamen kaybettiğimiz için ihracatımız içindeki AB payı artıyor. İhracatın da sürekli bir gerileme içinde olduğu da konuşulmayan bir gerçek.
“Merkez Bankası, döviz kurunun etkileri ve enflasyon beklentilerindeki artıştan kaynaklanan riskleri sınırlamak için likidite politikasındaki sıkı duruşunu korumakta.” Başçı bunları söylerken yılsonu dolar beklentisinin 3,04, konuştuğu sırada ise 3,03 – 3,05 bandında hareket ettiğini hatırlatalım. Yeter mi? Hayır...
Kredi derecelendirme kuruluşlarından sonra IMF nasıl bir açıklama yapıyor? Dış borçlanma konusunda Türkiye’yi uyarıp, kurumsal borç – öz sermaye oranındaki hızlı olumsuz yükselişe dikkat çekip, dolardaki değerlenmenin ödemeyi zorlaştıracağını vurguluyor. İkinci başlık enflasyon... Sokaktaki enflasyon ne? Açıklananın 4 katı...
“TCMB, açıklanan küresel para politikalarının normalleşme sürecinde yol haritası kapsamında, yakın zamanda geniş bir tedbir uygulamaya başladı.”
Aynı saatlerde Fitch, küresel döviz rezervlerinde meydana gelen düşüşün gelişmekte olan ekonomiler için baskı yaratacağını açıklıyor. Toplam rezerv ne kadar? 118 milyar dolar. Bir yıl içinde ve her yıl bulunması gereken nakit ne? 200 milyar doları aşıyor.
Kasada kâğıtları bir kenara koyarsanız, operasyonel güç olarak ne kadar nakit var? Tahmini 30 milyar dolar civarında. Yine IMF raporunda ne söyleniyor? Küresel piyasaların direnci azaldı. Likidite şartlarında riskler artıyor. Başçı, hangi normalleşmeden bahsediyor?
Daha doğrusu Merkez Bankası Başçı ne anlatıyor? Beştepe’deki uzlaşma gerçeği gizleyip, seçimlerin öncesinde, olayları saptırarak iktidarı aklamak mıydı? Zorlama Başçı olmuyor.
Çetin Ünsalan