Çok manidar buldum

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Türkiye’nin en ihracatçı sektörü ilan edildiği günlerde, otomotivde Bursa’dan çalışanların isyanı gündeme oturdu. ‘Artık yeter’ diye yükselen bir sese dünyanın normal bir ülkesinde kulak verilir, ama bizim iktidar durumu toparlamaya çalışıyor.

Firmalar bir yandan ortadaki hak arayışını görmezden gelip, ‘hadi affettim sizi’ der gibi, işe dönenin işten atılmayacağını söylerken, ekonominin bir numaralı ismİ Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da zamanlamayı manidar bulduğunu açıkladı.

Bu zamanlama konusunda gerçekten bir gariplik var. Ülkede Tekel işçileri haklarını arıyor; zamanlaması manidar. Almanya sınırları içindeki Deniz Feneri Derneği’nin asrın yolsuzluğunu yaptığını söyleyip, Türkiye’ye atıfta bulunuyor; zamanlaması manidar.

Tırlar ortaya çıkıyor, içinden milyarca dolar nakit para çıkıyor; zamanlaması manidar. Türk Hava Yolları çalışanlara greve gidiyor; grev yasağı koymakla kalmayıp, zamanlaması manidar bulunuyor.

Taksim Gezi Parkı’nda, birileri AVM yaptıracağını söylediği için eylem oluyor; çadırlar yakılıp, insanlara şiddetle müdahale edilince, olay ağaç meselesinden çıkıp, hak ihlalleri boyutuna geliyor; zamanlaması manidar.

FED parasal genişlemeyi kısacağını söylüyor; zamanlaması manidar. Dolar yükseliyor; faiz tartışması büyüyor; para kesiliyor; zamanlaması manidar. Anayasa Mahkemesi bir karar alıyor; Türkiye Barolar Birliği Başkanı yargı yılı açılışında hukuk ihlallerinden bahsediyor; zamanlaması manidar.

Yolsuzluk iddiaları gündeme geliyor; durdurulan tırlardan silah ve mühimmat çıkıyor; zamanlaması manidar. İmarsız araziye kaçak bir saray inşa ediliyor; bununla ilgili itirazlar yükseliyor, hukuka başvuruluyor; zamanlaması manidar.

Çiftçi derdini anlatmaya çalışıyor sopa yiyor. Soma’da insanlar ölüyor; sağ kalanlar dayak yiyor. Bir günde elektrikler kesiliyor; bir savcı şehit ediliyor; iki gün sonra bir futbol kulübünün otobüsü kurşunlanıyor; ama hepsinin zamanlaması manidar.

Gak oldu manidar, guk oldu manidar; her şeyin zamanlaması manidar. İyi güzel de manidar bulunan hangi konu gerçekten araştırıldı? Bunlar gibi onlarca olay saymak mümkün. Ülkede insanlar ya provokatör, ya işbilmez, ya bitaraf kontenjanından bertaraf, ama ne zaman bir ses yükselse, zamanlaması manidar.

Bütün dünyanın ve ülkedeki herkesin kendi aleyhine çalıştığını düşünmek, sorunlara gözlerini yummak, gerçeklerle yüzleşmemek nasıl bir ruh halidir bilemiyorum. Ama bir tanesinin bile aydınlatılmadığı olayların manidar zamanlamaları içinde gerçeğini öğrenemedik.

Şimdi Bursa’dan bir ses yükseliyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bunun zamanlamasının manidar olduğunu belirtiyor. Sayın Babacan acaba şu alternatifi de düşünüyor mu? Geçinemiyor olabilirler mi? Ekonomide, insanların hayatında ciddi bir sıkıntı yaşanıyor olabilir mi? Yıllarca köle gibi çalıştırılan insanlar, yalnız bırakılmış olabilir mi?

Hadi diyelim ki gerçekten seçim zamanıyla alâkalı bir çıkış. Öyle bile olsa, acaba normalde vatandaşı dinlemek gibi bir eğilim olmadığı için, derdini anlatana anasını da alıp gitmesi tavsiye edildiği için, seçim üzeri dertlerini dile getirmek istemiş olabilirler mi?

Hatta konuşulmayan bir pencere daha açayım. Yılbaşında bazı fabrikalarında üretimi durduracağını açıklayan ve istikrarsız kur, daralan pazar gibi nedenlerle sıkışan firmalar da altın bulmuş gibi, ‘istemem yan cebime koy’ deyip, zor şartlarda çalışan insanların durumuna itirazını yükseltmesini fırsat bilip, buna sarılmış olabilirler mi?

Manidar deyip işin içinden çıkmak mümkün mü? Anlamaya çalışmak, gerçeği bulmak ve sorunu çözmek gerekiyor. Bunca yıllık meslek hayatımda çok bakan, çok başbakan, çok da hükümet gördüm. Ama hem kimseyi dinlemeyip, hem de bu kadar anlam çıkaranına rastlamadım.

Çetin Ünsalan

Tüm yazılarını göster