Ülkenin bütçesi zaten evlere şenlik ve gerçeklerden uzak. Ama en azından ortaya konulan hedeflere yaklaşılsaydı. Seni sonunda 80 milyar TL açık vermesi beklenen bütçenin açığı, ilk beş ayın sonunda 66,5 milyar TL’ye ulaştı.
Şimdi bunda ne var diyeceksiniz? Ne var biliyor musunuz?
Muhtemelen o düşeceği söylenen enflasyon var ya, Merkez Bankası’nın son hamlesini de dikkate alırsanız, kontrolsüz para basmayla taçlanarak enflasyon maliyeti olarak sizin cebinize etki edecek.
O enflasyon faiz oranlarını, o da doları tetikleyecek ve sonuçta çalıştığınız iş yerinin girdi maliyetlerini karşılanamaz hale getirecek. Yani günün sonunda hem hayat pahalılığı artacak, hem de işsiz kalma riskiniz belirecek.
Bu açık seçim sonrası yine yüksek olasılıkla arka arkaya ve iğneden ipliğe kadar her şeye zam gelmesine neden olacak.
Bu açık, burada kalmayacaktır. Ya kemer sıkma politikalarını beraberinde getirecektir ya alım gücünde ciddi erozyonlara neden olacaktır ya da IMF ve benzeri bir kuruluşun, hayatımızı daha çekilmez hale getirmek için masaya oturması ortamını yaratacaktır.
Bu bütçe açığı var ya, sofranızdan ulaşımınıza kadar her şeyin zamlanmasına, ama zamlanmamış gibi yapılmasına, yok pahasına çalışma zorunluluğuna, belki de işsiz kaldığınızda para almayı umduğunuz işsizlik fonunun çar çur edilmesine yol açacaktır. Hoş bugün itibariyle ne kadarı yerinde duruyor o da ayrı bir tartışa konusu...
Netice itibariyle bu bütçe vatandaşı vurur. Daha kötüsü elinize geçen üç beş kuruşun da artırılan taksitlerle, senetlerle cebinizden alınmasını sağlayacak, ama hak aramanızı güçleştirecek bir fotoğrafa doğru sizi iteler.
Yani seçimdi, temaşaydı, vaatlerdi derken, yine olan günün sonunda vatandaşa ve onun ekonomisine etki edecektir.
Bu etkileşme de ekonominin yönetimini daha da zorlaştıracak, beraberinde daha sert tedbirleri kapımıza koyacaktır. Cami avlusuna bırakılan çocuk kadar sahipsiz olduğumuz bu süreçte kendinizi, ailenizi ve sevdiklerini korumak mı istiyorsunuz?
Kimsenin sözüne kanmayın ve en kısa sürede aile bütçesi sistemine geçerek, gereksiz harcamalarla zorunlu harcamaları ayırıp, mümkünse gelir arttırıcı, değilse borç azaltıcı tedbirleri devreye koyun.
Çünkü bu fotoğraf çok can yakacak çok...