Bakanından iş dünyası temsilcilerine, ekonomi yorumcularından ekonomistlere kadar herkes ekonomideki toparlanmanın nasıl olacağını harfler üzerinden tartışıyor. İniş çıkışların olacağı bir W mi olacak?
Hızlı bir çöküşün ardından yukarı doğru ivmelenecek bir V mi çizeceğiz? Sakin bir toparlanmayla U mu yapacağız? Yoksa derin bir resesyonu barındıran L mi hayatımıza girecek?
Bir de daha sert iniş çıkışların yaşanacağı N de sayılan alternatifler arasında. Öncelikle bu teknik bir tartışma ve vatandaşta da çok karşılığı bulunmuyor. Ama neler yaşanacağına dair bir öngörü arayışı denilebilir.
Fakat hangi harfi seçerseniz seçin; bu tartışmanın ekonomide tartışmasız bir karşılığı var. O da söylemlerin ve ortaya konulan istatistiklerin tersine, Türkiye ekonomisinin mevcut haliyle de, biriktirdiği problemlerle de sorunlu ve kriz içinde olan bir yapıda olduğudur. Herkes çıkışı konuşuyorsa, zaten sorun var demektir.
Nasıl çıkacağımızın harfi bir kenara dursun, öncelikle tartışmanın bu zemininin bize getirdiğinin farkında olmamız gerekiyor. Demek ki bir yanda hamaset kokan, öte tarafta gaz vererek durumun üzerini örtmeye çalışan söylemleri öncelikle çöpe atmak gerekiyor.
Ekonominin seyrini hangi harfin belirleyeceğine gelince de, burada harf ile ivmelenecek ekonomiden ne kast ettiğiniz önem taşıyor. Şayet amacınız finans piyasaları üzerinden gidişatı okumak ise, hangi harf ile meşgul olduğunuzun önemi kalmıyor.
Çünkü yorumlara baktığımda ağırlıklı olarak bu temelden yola çıkılıyor. Aksi takdirde reel sektörde işvereninden çalışanına kadar kimin ne yaşadığına mercek tutmanız gerekir. Yani bir çıkıştan da bahsedeceksek, çözümü kimin için yaptığınız çok belirleyici bir başlık.
Bazıları halen 2 binli yıllardaki gibi bir parasal genişlemeyle ekonominin toparlanacağını, ülkelerin ayırdıkları fonu da örnek göstererek yorumlamaya çalışıyor. Şu bir gerçek ki fonlanan paranın miktarı ne olursa olsun, bunların varlık balonu patlamasın ve zincirleme bir çöküş olmasın diye kullanıldığı açık.
Zira sahadaki ekonomiye çok büyük bir yansıması olmadığını görüyoruz. Fakat bizde yorum ağırlıklı olarak finansal toparlanmanın üzerinde dururken, dünya bundan farklı bir başlık daha açarak üzerinde çalışıyor.
Yeni ekonomiyle birlikte oluşacak dengelerin, bu harfli ekonomik seyrin ardından nasıl şekillenebileceğini ve bu harf ekonomisi hayat bulurken de, sonrası adına nasıl bir hazırlık yapılması gerektiğini tartışıyor.
Biz grafiklerin gölgesinde vatandaşın ve işletmelerin durumunu yok sayarak bir sonuç bekliyorsak, açık söyleyeyim çok ağlarız. Çünkü gerçekle hayal dünyası makasının çok açıldığı bu süreçte, işletmelerin ve vatandaşın ekonomisini ayakta tutamazsanız, oradaki işaret harf değil, tersine dik bir hal almış ‘ok’tur.
Vatandaşı ve reel sektörü ayakta kalmayan ülkelerin, ne çıkışı mümkün olacaktır; ne de kazanılanla yeni ekonomide üretici rol üstlenmesi. Bu nedenle tabanı sağlamlaştırmadan üzerine kuracağınız tüm hayaller, k âğıttan kulelerdir.
Seçilen harfleri bir kenara koyalım. Tek gerçek çok zorlu ama doğru işleri yaparsanız da bu zorlukların içinde fırsatlarını barındıran bir ekonomiye doğru gidiyoruz. Faturası mı? Geçmişteki hovardalığın faturasından ve onun ekonomiye yaratacağı tahribattan kurtulmak mümkün değil.
Gerisi mi? Seçin alfabeden gönlünüze göre bir harf. Gereğini yapmayanlar için önemi kalmayacak.
[email protected]