Maya takvimine göre 21 Aralık 2012’de kıyamet kopacak. Herkeste bir telaş, bir hazırlık… Burnunun dibinde kopan ekonomik ve sosyal kıyameti umursamayan dünyalı, Maya kıyametini konuşuyor. Bizim köy kahvesinde Mehmet ile Hüseyin’in de mevzusu bu…
Mehmet diyor ki: “21 Aralık tamamdır Hüseyinim… Kıyamet koptu mu ne kredi kartı borcu var, ne de hacizli traktörün elden gitme riski. Kurtulduk… Bana bak doğrudur değil mi? Sonra kıyamet kopmadı borcunu öde diye kapımıza gelmesinler?”
Hüseyin olayı derinleştirir: “Yok Mehmet Ağabey, ben itiraz ederim. Elektrik kesilecekmiş, sular akmayacakmış, iletişim sıfırlanacakmış… Ben tamamen kendimi fatura soygunundan kurtulmuş sayıyorum. Kopmazsa bozulurum.”
Mehmet söze atılır: “Hüseyinim kopmazsa da bir önlem almak lazım.” Hüseyin düşünür düşünür ve ‘buldum’ der: “Takvim yenilendi eski borçları tanımıyorum deriz.” Dünyanın dört bir tarafında şimdi konuşulan bu… Kopacak mı, kopmayacak mı?
Mayalar’ın torunları itiraz etti. Guatemala’da yaşayan Maya kökenlileri temsil eden Oxlaljuj Ajpop adındaki topluluğunun lideri Felipe Gomez konuyla ilgili sert bir açıklama yaptı: “Aldatmaca, yalan ve gerçeğin çarpıtılmasına karşı sesimizi yükseltiyoruz” diyen Gomez, “takvimimizdeki zaman döngüsü hakkında söylenenler doğru değil” dedi.
Mayalar istediği söylesin, iş işten geçti. Film, belgesel, seminerler ile öyle bir endüstri haline geldi ki, birilerinin kıyameti, diğerlerinin cenneti oluyor. Elbette bunun sonucunda dünyanın farklı noktalarından insanlar Guatemala’ya akın ediyor. Bazı faaliyetlerin ülkenin Kültür Bakanlığı tarafından da desteklendiğinin altı çiziliyor.
Sadece orası mı? Bu kıyametin uğramayacağı yerler var. Herkes kendi ülkesi adına bu turizmden pay kapma yarışında. Mesela Fransa’nın Bugarach Köyü… Kıyametin buraya uğramayacağı söylentisi yayılınca, 200 çiftçinin yaşadığı kendi halindeki bu köy Cannes’e döndü.
Avustralya boş durur mu? Kıyamet öncesi son güneş tutulması seyredilsin diye bir coşku, binlerce turist, bilim adamı ve gök bilimci dolarlarıyla birlikte oradalar. Hep beraber izlediler. Acaba Cem Yılmaz’ın GORA filmine atıfta bulunan olmuş mudur? Mesela bilim adamının yanına gidip ‘güneş sanki biraz sola mı çekiyor’ diye çıkıntılık yapan var mıdır? Bilinmez…
Kıyamet ekonomisi büyüyüp, serpilince işi endüstriye ve üretime dökenler de oldu. Rusya’nın Sibirya Bölgesi’nde kıyamet gününden saklanmak için yer altı sığınakları satışa çıkarıldı. Sığınaklar 3 bin 300 ile 16 bin 500 dolar arasında değişen fiyatlarla, kişi başına sunuluyor. Ama 60 yaş üzerine satış yapılmıyor. Bitmedi… Rus basınına göre bazı uyanıklar da kıyamet kopacağı için otomobil vergilerini ödemeyi reddetti.
Peki alem bu işe girer de, benim memleketim arkada kalır mı? İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince Köyü de ekonomiden payını aldı. Kıyamet 21 Aralık’ta oraya da uğramayacakmış. Bu nedenle her sene boş geçen 15 Aralık dönemi Şirince otellerinde yüzde 100 doluluğu sağladı. Eminim Şirinceli meyve şaraplarını hazırlamış, satış patlaması yapacağı günleri bekliyordur.
Slogan ne: “Gel vatandaş, kıyametin kopmadığı köyün şarapları bunlar!” Yani herkes bu işten nasipleniyor. Ortaya çıkan ekonomi herkesi o denli şaşırttı ki, hatırlayacaksınız mesele Uluslararası Ekonomi Konferansı’nda bile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Nobel ödüllü Ekonomist Prof. Dr. Joseph Stiglitz arasında dahi sohbete konu oldu.
Velhasıl kelam 21 Aralık’ta kıyamet muhabbeti gırla devam ediyor. Bu arada yaklaşan büyük ekonomik kıyameti ise kimse konuşmuyor. Neyse bozmayayım moralinizi şimdi. Bakın bakın, ipte cambaz var.
Çetin Ünsalan
ulusalkanal.com.tr