Soğuk Savaş’ın dehşet dengesinin gezegenimizi ürküttüğü günlerdi… ABD ve SSCB, 1972 yılında dünyaya soluk aldıracak bir anlaşmaya imza attı. Tarihi bir nitelik taşıyan 30 yıl süreli bu antlaşmaya, “Balistik Füzelere Karşı Anlaşma (Anti-BallisticMissileTreaty)” adı verildi.
FÜZE KALKANI OLMAMALI!
Anlaşmanın özü şuydu: “Füze kalkanı kurulmasın ki her iki tarafın eli kıyameti kopartacak nükleer füzelerin tetiğine gitmesin!” ABD, 2002 yılında yani 30 yıllık sürenin sonunda antlaşmayı tek taraflı olarak buruşturup çöp tenekesine attı! Doğu Avrupa’ya füze kalkanı kurmak için elinden geleni yaptı. Ama Rusya engelini bir türlü aşamadı…
ALAVARE DALEVERE TÜRKİYE NÖBETE!
SSCB’nin çökmesi ile denge bozuldu… Türkiye, görmek istemese de Batı’nın öncelikli hedeflerinden birisiydi!
Küresel düzeyde tartışmayaratan füze kalkanı sessiz sedasız Türkiye’ye konuşlandırıldı. Ülkede bir iki cılız tepki çıktı. Hepsi o kadar!
İnanın, düşüncesi bile insanın gözlerini yaşartıyor! Batı, Esat’ın füzelerinin yarattığı tehdit (!) nedeniyle can dostu (!) Türkiye’nin yardımına koştu! Hikâye Türk milletine bu tema ile anlatıldı…
Oysa ki bu girişimin iki temel hedefi vardı. ABD’ye göre esas tehdit İran ve onun 1300-2000 km. menzilli ŞAHAP füzeleriydi. O halde İsrail’in füze savunma sistemi desteklenmeli ve İncirlik korunmalıydı!
Malatya’nın Kürecik beldesine 1000 km. menzilli bir Amerikan radarı konuldu. Aynı radar daha önce İsrail ve Katar’a da yerleştirilmişti. Ancak bu iki radar İran’daki muhtemel atış bölgelerini tam olarak kapsayamıyordu. Kör alanlar vardı ve bu boşluk Kürecik radarı ile kapatıldı…
ESAT FÜZE ATTI PATRIOT HAVADA KAPTI!
Ama bir sorun daha vardı. Türkler nasıl kandırılacaktı! Esat’ın füzeleri herhalde Uzay Yolu dizisinde olduğu gibi radar ışınları ile düşürülmeyecekti!Füzeye karşı füze de gerekiyordu. Alt yapı çoktan hazırlanmıştı. Wikileaks belgelerine göre ABD Büyükelçiliği Washington’a bir kripto göndermişti. İncirlik’i korumak için gönderilecek Patriot’lar konusunda ince taktikler veriliyordu: “Türklere sadece İncirlik korunacak demeyin! Ceyhan, Yumurtalık gibi stratejik bölgelerin de şemsiye içine gireceğini söyleyin!”
Müthiş (!) bir plan yapıldı. NATO devreye girecek, böylece tek taraflı ABD/İsrail girişimi eleştirileri ortadan kalkacaktı! Batı ülkeleri Türkiye olan sevgilerini Patriot bataryaları göndererek ispat edecekti! Adana, Kahraman Maraş ve Gaziantep’e Patriotlar konuşlandırıldı. Böylece radar ve füzelerden oluşan sistem mimarisi tamamlanmış oldu…
Türkiye tam uykuya dalmak üzereyken Sarkozy bir çuval inciri berbat etti: “Önlem İran’a karşı alındı. Biz Fransa’da kediye kedi deriz!”
Ama Türk milletine hep şu söylendi: “Esat füze atacak, TSK bakacak, Patriot havada kapacak!”
PATRIOTLAR PAKETLENİYOR!
Sıcak bir yaz günü Batı İran’la el sıkıştı… İmzalar atıldı; nükleer tartışma uzun süreli olarak buzdolabına konuldu. Asıl tehdit ortadan kalktı! Batı’nın Türkiye sevdası birdenbire bitti. Patriot’ları özenle ambalajlanmaya başladılar…
Şansölye Merkel yüreğimize su serpti: “Konunun PKK ile hiçbir ilgisi yoktur. Esat tehdidi azaldığı için bu kararı aldık! Türkiye’nin her zaman yanındayız!”
Sayın Merkel, biz Esat’ın bu füzeleri kullanmayacağını biliyoruz. Ama sizin muhakeme mantığınız açısından yaklaşırsak, Esat bu füzelere ancak son çare olarak başvurur! Bu da bizi yarı yolda bıraktığınız anlamına gelmiyor mu?
Hürriyet’e göre Org. Özel, mealen “anca giderler!” demiş ki Türkiye’nin güneyden ve doğudan bir füze tehdidi beklemediği açıktır…
Şimdi şu sorunun cevabını Türk milleti beklemektedir. Patriot’lar gittiğine göre Kürecik’teki Amerikan radarı Türkiye açısından ne işe yarayacaktır!Kolları olmayan boksör olur mu?
Yetmez ama evet! Patriot’ların gitmesi Vaka-i Hayriye’dir. Ama bu kutlu olay, Kürecik radarının da paketlenmesi ile taçlandırılmalıdır! O zaman Türkiye Cumhuriyeti daha müsterih ve emin olacaktır…
Hiçbir düşman füzesi bu fitne ve fesat ocakları kadar ülkeye zarar veremez!
Amiral Soner Polat
ulusalkanal.com.tr