Rusya 2015 yılının Eylül ayında askeri olarak Suriye’ye girdi. Davet bizatihi Başkan Esat’tan geldi. Suriye’de istikrar sağlayıcı unsurların başında yer aldı. Suriye’nin birlik ve bütünlüğünün tesis edilmesi için mücadele veriyor. Doğal olarak bölgede Rusya’nın stratejik ve ekonomik çıkarlarını da gözetiyor.
SURİYE’DE YANGINA KÖRÜKLE GİDENLER…
İsrail ise ABD ile birlikte Suriye’deki istikrarsızlığa neden oldu ve çıkan yangına sürekli odun attı. IŞİD (DEAŞ) ve El Nusra (HTŞ) başta olmak üzere terör örgütlerine verdiği destek BM raporlarında yer aldı. Terör örgütleri hiçbir zaman İsrail’i hedef almadı. İsrail, Suriye’deki hedeflere sık sık hava ve füze taarruzları tertipledi. Bu süreçte İsrail iki önemli hamle yaptı. Başkan Trump önce “ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağını” açıkladı. Daha sonra “İsrail’in işgal ettiği Golan tepelerini ABD’nin İsrail toprağı olarak gördüğünü” ilan etti. İsrail geleneksel saldırgan politikalarını sürdürüyor. Ama bir yandan da bu iki önemli gelişmeyi uluslararası topluma kabul ettirecek girişimlerde bulunuyor. Başbakan Netanyahu’nun 4 Nisan 2019’daki Moskova ziyaretini bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor.
İSRAİL’İN RUSYA PLANI
Rusya’nın Batı Asya (Ortadoğu) sorununa çözüm bulmak için bazı planlar yaptığı ve denge sağlamak için İsrail’in de çıkarlarını bu planların içine ithal etme çabaları biliniyor. Bu gelişmenin farkında olan Netanyahu, İsrail’in son büyük kazançlarını doğrudan ya da dolaylı olarak bu planların içine sokmak istiyor. İsrail’in üç hedefi var: “Rusya’nın Golan tepeleri konusunda sessiz kalmasını sağlamak ve aynı zamanda İran ya da İran’a müzahir silahlı grupları Golan bölgesinden uzak tutmak!” Diğer taraftan İsrail, Suriye’de tespit ettiği hedefleri vurmaya ve Suriye içinde özel birlik harekâtı yapmaya devam ediyor. Bunu önlemenin tek yolunun, “Rusya’nın bizatihi kendi imkânları ile İsrail’e karşı önleyici hava savunma harekâtı yapması ve gerekirse kara birliklerini kullanması olduğunu” Netanyahu çok iyi biliyor. Netanyahu’nun bir amacı da Rusya’yı böyle bir hareket tarzının dışında tutmak! Rusya’da ne söylerse söylesin, Netanyahu bu üç temel konuda bir ilerleme sağlamak için sık sık Putin’le görüşüyor.
ABD-İSRAİL PLANINI BOZACAK EN KESTİRME YOL!
Aslında İsrail-ABD planlarını bozacak en kestirme yolun, Türkiye, Rusya, İran ve Suriye’nin tam bir mutabakat içinde, askeri tedbirleri de uygulayarak sorunun üstüne gitmesi olduğu biliniyor. Ancak bazı yapısal sorunlar nedeniyle şimdiye dek bu yola girilemedi! Böyle bir gelişme İsrail ve ABD için tam bir kâbus senaryosu olurdu. ABD ve İsrail bu durumun Türkiye’nin bölgedeki etkisini ve İran’ın nüfuz alanını artıracağını biliyor. Sızan bilgilere göre Netanyahu’nun, bu durumu önlemek için “Moskova, Washington, İsrail ve Türkiye’nin dâhil olduğu dörtlü bir mekanizma ile çözüm önerdiği” ifade ediliyor.
İSRAİL’İN HAVUÇLARI
Rusya ile İran arasındaki küçük sorunları gündeme getiren Netanyahu, Rusya’yı İran’dan uzaklaştırmak istiyor. Türkiye’nin Rusya’ya İran’dan daha yakın olduğu teması işleniyor. Bu kapsamda, Türk Akımı ve S-400 projeleri örnek olarak sunuluyor. Ayrıca ABD ve İsrail’in, “Rusya’nın bölgedeki bazı stratejik ve ekonomik kazançlarını kabul edeceği” vurgulanıyor. “Uluslararası finans kuruluşlarının Rusya’yı desteklemesinin teşvik edileceği” de belirtiliyor. İsrail’in son kozunun Ukrayna’nın yeni Cumhurbaşkanı olması beklenen Yahudi kökenli komedyen Vladimir Zelensky olduğu ifade ediliyor. İsrail’in Ukrayna ile olan özel ilişkilerinin bu seçimle birlikte daha da iyileşeceğine kesin gözü ile bakılıyor. Ukrayna’da Cumhurbaşkanlığı seçimin ikinci turu 21 Nisan 2019’da yapılacak. Zelensky’nin büyük bir sürpriz yaşanmadığı takdirde rahat bir şekilde seçileceği görülüyor.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Rusya ile İsrail arasındaki ilişkiler inişli çıkışlı bir yol izliyor. İsrail, elindeki her türlü kozu kullanarak Rusya’yı İsrail çıkarlarına uyumlu bir çizgiye getirmek istiyor. Şimdiye dek İsrail, Suriye içinde yaptığı askeri faaliyetlerle Rusya için ayrıcalıklı bir ülke olduğu izlenimi uyandırdı. Ancak Netanyahu’nun son talepleri Rusya’yı Batı Asya’da kırılgan bir duruma düşürür. Kudüs ve Golan tepeleri konusundaki en küçük tereddüt bölgede büyük tepki toplar. BM tarafından Golan’ı haksız yere işgal etmekle suçlanan zorba bir ülkeye karşı uygulanan denge politikaları günün birinde mutlaka sorgulanır. Büyük bir devlet olan Rusya ve usta bir jeopolitik oyuncu olan Putin’in, Netanyahu’nun bu ucuz oyunlarına teslim olacağına ihtimal bile vermiyorum. Netanyahu aradığını bulamayacaktır. Çözüm için anahtar, ABD ve İsrail’in de tespit ettiği gibi Türkiye, Rusya, İran ve Suriye’nin kenetlenmesidir.
Amiral Soner Polat
ulusal.com.tr