Değerleri olan bir insan, her zaman ilkeli hareket eder… Bütün dünyayı verseniz, derisini yüzseniz bile, ülkesinin aleyhine tek bir adım bile atmaz! Amaç tabii ki bu dünyanın nimetlerinden vazgeçmek değildir. Ancak erdem, mutluluk ve haz (zevk) arasında denge kurabilme bilinç ve yeteneği olan nesiller yetiştirmek en büyük hedef olmalıdır.
BİLİM DÂHİSİ NE DİYOR?
Einstein’ın (1879-1955) eğitim hakkındaki düşünceleri son kerte anlamlıdır: “Eğitimin amacı, bağımsız olarak hareket eden ve düşünen, buna rağmen en yüksek hayat başarılarını topluma hizmette gören bireyler yetiştirmek olmalıdır!”
Sadece bireysel gelişimi esas alan eğitimlerde unutulan bir konuyu bu vesile ile gündeme getirmekte fayda var! Değerleri olmayan birey, bencil ve oynaktır; her şeye, hatta kendisine bile kolaylıkla ihanet eder. Ne aklına ne de kalbine sevgi tohumları ekilmiştir. Bastığı zemin kaygandır. En küçük bir değişiklikte taraf değiştirme eğilimi içine girer…
ŞİMDİ DE ASIRLARIN NADİREN YETİŞTİRDİĞİ DÂHİ’Yİ DİNLEYELİM
Atatürk 17 Mart 1937 günü Romanya Dışişleri Bakanı Antonescu ile resmi bir görüşme yapar ve der ki: Vaktiyle kitaplar karıştırdım… Hayat hakkında filozofların ne dediklerini anlamak istedim. Bir kısmı her şeyi kara görüyordu: “Madem ki hiçiz, sıfıra varacağız, dünyadaki geçici ömür esnasında neşe ve saadete yer bulunmaz!” diyorlardı.
Başka kitaplar okudum, bunları daha akıllı adamlar yazmışlardı. Diyorlardı ki “Madem ki sonu nasıl olsa sıfırdır, bari yaşadığımız müddetçe şen ve şatır olalım!”
Ben kendi karakterim itibariyle ikinci hayat telakkisini tercih ediyorum, fakat şu kayıtlar içinde:
“Herhangi bir şahsın yaşadıkça memnun ve mesut olması için lazım gelen şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır! Hayatta tam zevk ve saadet, ancak gelecek nesillerin varlığı, şerefi için çalışmakla bulunabilir…”
Bir insan böyle hareket ederken, “benden sonra gelecekler acaba böyle bir ruhla çalıştığımı fark edecekler mi?” diye bile düşünmemelidir! Hatta en mesut olanlar, hizmetlerinin bütün nesillerce meçhul kalmasını tercih edecek karakterde bulunanlardır…”
Ulu Önderimizin de isabetle işaret ettiği gibi yaşayan her varlık gelecek nesillere karşı borçludur… Bu sadece sorumluluk duygusu ile izah edilemeyecek derin bir konudur. İnsan sıfatını hak eden her birey geleceğe kayıtsız kalamaz… Vatanının ve milletinin geleceği için çalışmak ise bedeli ne olursa olsun Atamızın söylediği gibi hayattaki en büyük mutluluk kaynaklarından birisidir…
Amiral Soner Polat
ulusalkanal.com.tr