Mayıs enflasyonu niye düştü? Düşebilir mi? Bir ihtimal 17 günlük kapanmanın etkisiyle beklenenden daha az yükselebilir. Ama düşebilir mi? TÜİK, düşer diyor. Niyesinin iki temel yanıtı var. Bunlardan birincisi ekonomi yönetiminin verdiği söz.
Nisan itibariyle enflasyon tarihi zirveyi görünce, mayıstan sonra düşeceğini belirtmişlerdi. Sokakta yaşayanlar olarak öyle olmadığını biliyoruz ama ekonomi yönetimini haksız çıkartmamak için gevşetilmiş olabilir.
Bir diğer neden de dünyadaki enflasyonist gelişmeleri, faizde olası yukarı hareketleri görmezden gelerek, dünyaya gırtlağımıza kadar borçlu olduğumuzu unutarak, dünyanın etrafımızda döndüğünü zannetmemiz olabilir.
Çünkü faiz oranlarını düşürmek gibi bir ısrar var. Kimse yüksek faiz istemez; ama bir de gerçekler var. Gerçekten üreten bir ekonomi yaratıp, zenginleşme ve fiyatlarda gevşeme yaratamadığınız, ilk çeyrek büyümeniz yüzde 7’nin bile yüzde 4,5’ini krediyle yapılan tüketimde bulduysanız, o faizi düşüremezsiniz.
Diyelim ki düşürdünüz. Açıklanan resmi enflasyondan fazla, üreticinin yansıtamadığı maliyet enflasyonu söz konusuyken ve bu farklar yansıtılamazken, zararına bile verseniz düşük faiz aradaki maliyet zararını karşılamaya yeter mi? Yetmez…
Hadi yetirdik diyelim; dolar / TL kurundaki farkı üretici nasıl göğüsleyecek? Yani meseleye sadece faiz oranı üzerinden bakar ve diğer gelişmeleri görmezseniz, doların kazandığı değeri, petroldeki varil fiyatının yükselmesiyle artan maliyeti, içte tüketicinin alım gücünü yitirmesini, yansıtılamayan maliyetlerin finansmanını, dışta zorlaşan pazarı görmezden gelirseniz, sadece doları patlatırsınız.
Bunun için de resmi rakamları kullanmak ayrıca sıkıntılı bir yöntem. Bu yazının kaleme alındığı anlarda, yani 3 Haziran 2021 Perşembe günü saat:18.00 civarında TÜİK’in resmi sayfasında iki farklı enflasyon açıklaması olduğunu biliyor musunuz?
Aynı sayfada bir kenarda yüzde 16,59; diğer kenarda yüzde 17,22 enflasyon duyurusu yer alıyordu. Hadi işin ciddiyetsizliğini bir tarafa bırakalım. Ama enflasyon artışındaki detaylara baktığınızda bile okunacak başlıklar var.
Mesela sepeti oluşturan 415 maddenin, sadece 97’sinin fiyatı düştüyse, 259 maddenin fiyatı arttıysa ve diğer kısım da sabit kaldıysa, orada enflasyon azalır mı artar mı? Matematik bile ağladı derken işte tam da bunu kast ediyorum.
Ayrıca harcama gruplarının detayına baktığınızda da iki önemli başlığı burada açmak gerekiyor. Bunlardan birincisi enflasyona aylık eksi 1,32 ile destek veren eğlence ve kültür başlığı… Başta müzisyenler olmak üzere, burada nasıl bir iş sorunu olduğunu, tüketimin sıfırlanıp tersine dönmesiyle bile anlayabiliyoruz.
Enflasyona katkı sağlayan bir diğer harcama grubu da alkollü içecek ve tütün. Bu da eksi 0,01 oranında enflasyon rakamını geriye çekmiş. Buna ihtimal vermediğimize göre, tek bir açıklaması var.
Açık tütün ve kayıtdışı tütün kullanımı artmış, evde alkol üretimi ağırlık kazanmış. Yani büyük bir vergi kaybının tezahürü de burada kendisini gösteriyor.
Hepsi bir kenara enflasyonun düştüğüne kimse inanmıyor. Bundan sonra açıklananlar ise sadece rakamdan ibaret kalıyor. Matematiği ağlatan, kimsenin inanmadığı resmi rakamlar.
Faiz mi düşmüş; dolar mı patlamış; vatandaş geçinemiyormuymuş; reel sektör gizli iflasını resmi rakamlar üzerinden bile mi haykırıyormuş? Boş verin siz; ‘dediğim dedik’ diyerek yönetin ekonomiyi; bakalım sonuç ne olacak?