Putin’in Türkiye ziyaretinde ön plana çıkan gündem doğalgaz fiyatlarındaki yüzde 6’lık düşüş oldu. Ne Akkuyu tam anlamıyla öne çıkarıldı, ne de Suriye meselesindeki anlaşmazlık. Başta finans piyasaları, geleceğe yönelik olası senaryolar üzerinden iyimserlik hikâyesi yazmaya çalışıldı.
Öncelikle bölgesel işbirliğinin hem enerji, hem de pazar olma özelliğiyle Rusya ile yürütülmesini ben de doğru buluyorum. Bunun diğer doğal pazarlarla dengelenmeye çalışılması da yerinde bir yaklaşım.
Fakat Rusya’nın, eli kolu kendisine göre daha bağlı Türkiye’ye gelirken, dersini daha iyi çalışan taraf olduğu tespitini yapmak ve hakkını vermek de şart. Her ne kadar diplomatik anlamda kibarlık ölçüsünde konuşulsa da, Suriye meselesinde ayrı düşüldüğü, hem söylemlerden, hem de vücut dilinden anlaşılıyor.
İşte bu aşamada yüzde 6’lık indirimi daha da doğru okumak gerekiyor. Çünkü bu bir anlamda jest, bir anlamda da üstü kapalı uyarı… Çünkü Putin bunu yaparken bir ifade kullanıyor: “İşbirliğimiz arttıkça, doğalgazda indirim sürecek.”
O zaman bu sözün deşifresini yapmak gerekiyor. 2014 Kasım ayının ortasında Putin’in Rus Devlet Ajansı’na yaptığı açıklamada ne dediğine bakalım:
“Birçok müttefik kendi ulusal çıkarlarını hiçe sayarak, kendilerine zarar verdikleri apaçık ortada olmasına rağmen, başkasının ulusal çıkarlarını savunmaya çalışıyorlar. Bu tutumu neden sergilediklerini ve perspektifteki beklentilerin ne olduğunu kendileri bile bilmiyor.”
Rus diplomasisi köprüleri bir anda atmayacak kadar bilinçli bir politikaya sahip. Öte yandan cephe arttırmak gibi bir kaygısı da yok. Fakat çıkarlarına ters düşüldüğünde neler yapabildiğini, en güzel Ukrayna’da gördük.
Uzun bir süre Ukrayna’yı uyardı. Ödemelerini yapamamasına rağmen, doğalgaz fiyatlarında indirime gitti. Sonrasında Suriye’de yenilen ABD cephesinin, AB’yi kullanarak Ukrayna’da yarattığı karışıklıkta ise çok net tavır takındı.
Doğalgaz fiyatlarına zam yaptı. IMF Ukrayna’ya mali yardım yapınca, ‘madem paran var, bundan sonra ödedikçe alırsın’ dedi. Yani işin özeti uluslararası ekopolitik ilişkilerde dostluk kavramı diye bir şey yok.
Dönersek en başa… Putin’in yaptığı bu jest aslında Suriye mesajıdır. Suriye konusunda daha önce de belirttiğim gibi, belki de gelecek 50 yılın ekonomide söz sahibi olacakların mücadelesi yaşandı. Akdeniz havzası için ise Rusya’nın Suriye konusunda asla taviz vermeyeceği açık.
Ukrayna’daki tutumuyla kısmen akıllı bir tavır sergileyen Türkiye ise doğru ya da yanlış, Suriye’de Rusya ile ters düşmüş vaziyette. Finansman olarak batıya, enerji bakımından da Rusya’ya bağımlı bir ülke haline getirildik. Şimdi ayıkla pirincin taşını.
Rusya stratejik bir indirim yaptı. Bizimkilerin ise halen derdi içte bunun reklamını yapmak.
Çetin Ünsalan
ulusalkanal.com.tr